Hayallerin Ötesine: Sanat, Özgürlük ve Yapay Zeka Dünyasında Bir Yolculuk

Hepimiz hayatımızda bir an olsun kanatlanıp uçmayı hayal etmişizdir. O özgürlük, o sınır tanımayan keşif arzusu… Henüz kanatlanıp uçamıyoruz ama hayal edebiliyoruz. Hayallerimizi gerçeğe dönüştürüp etkileyici işlere ve anılara imza atıyoruz.

Beyaz yakalı hayatımda bilinen tüm kurallara ve disiplinlere rağmen tüm işlerime hayallerime kattım. Hiç çekinmeden dile getirdiğim düşüncelerim her zaman en güçlü yönlerimdendi. Çok önemli toplantılarda sıra bana geldiğinde “uç hadi” dedikleri ana kadar duygularımı ve kendimi frenlediğimi çok iyi bilirim. Bu uçmaların en güzel yanı çok güzel anılarla geride kalması. Ne mutlu bana ki kanatlarım olmadan uçmayı hayallerimle başardım.

Fotoğraf Yeşim Mutlu

 

Geçtiğimiz hafta OpenAI, ChatGPT’nin son sürümü olan GPT-4o’yu tanıtarak yapay zeka alanında büyük bir adım attı. 01.12.2023 “Aşk bitti yapay zeka verelim” başlıklı yazımda her filmine değinmiş “…On yıl önce Her’de geçenler bilim kurgu gelirken şimdi hepsi gerçek..” yazmıştım. İşte GPT-4o sesli konuşma sırasında duygularımızı anlayabiliyor, kamera aracılığıyla nesneleri tanıyıp, yorumlayabiliyor. Anlık çeviri özelliği 50 farklı dili destekliyor. Sesli asistan toplantı ve görüşme takibi yapabiliyor. Farklı yeteneklerle donatılan bu model ücretsiz olarak kullanabiliyor.

The Social Dilemma belgeselini izlediyseniz “Bir ürün ücretsizse, ürün sizsiniz! ” sözünü hatırlarsınız.GPT-4o’nun ücretsiz kullanıma açık olması bana göre gelişiminin bebek adımlardan koşar adımlara çıkması demek. Görünen o ki; yapay zeka yakın gelecekte mantık yürütebilecek. Bizi insan yapan hislerimize, hayallerimize sahip olabilecek mi henüz bilmiyoruz…

Görsel Open AI

 

Hayalimize dokunan sanat eserlerini belki yapay zeka ile birlikte keşfedeceğiz. Onun yardımıyla yenilikleri takip edeceğiz. Ama bir sergiyi gezerken, bir belgeseli izlerken ya da bir kitabı okurken yapay zeka asla bizim gibi hissetmeyecek.

Bu yazıya başlarken son bir haftada beni etkileyen, duygusal bir yolculuğa çıkaran filmlerden, ruhumu besleyen müziklere, gözlerimi kamaştıran sergilerden, hayatın gerçek yüzünü yansıtan belgesellere ve her bölümünde bizi ekrana kilitleyen dizilere kadar pek çok eseri ele almayı düşünmüştüm. Yapay zeka öyle gündeme düşünce konu hakkında yazmadan geçemedim diğer yazacaklarım uçtu gitti. Kalan sağlar bizimdir.

Fotoğraf Yeşim Mutlu

Yetimo

Büyük bir umutla dünyaya gelen, zorlu başlangıcına rağmen mücadeleden vazgeçmeyen Junior West isimli tayın ilham verici hikâyesini anlatıyor “Yetimo”.

17 Mayıs Cuma akşamı Veli Efendi Hipodromu’nda gerçekleşen özel gösterimde izlediğim belgeselde başarı, başarısızlık, hırs, inanç gibi modern toplumun elde etmek için koşullandığı ancak üzerine pek düşünmediği kavramlar, bir tayın yolculuğu üzerinden temsillerle izah ediliyor. Belgeselleriyle adından sıklıkla söz ettiren 140journos, 3 yıl boyunca her aşamasını, tüm aktörleriyle dokümante ettiği bu süreci 50 dakikalık “mockumentary” türünde bir yapıma dönüştürürken üç hayalperestin Yetimo ile mücadelesine tanıklık ediyoruz.

Fotoğraf Rüzgar Alsabeyit Serdar

Kavuşma

Neredeyse bir ay önceden gitmeyi planladığım bir sergiydi “Kavuşma.” Bir gün öncesinde bir alerji atağı geçirdim sormayın. Yüzüm gözüm şiş kendime gelip yola düştüğümde umarım şişlikler iner diye iç geçiriyordum.

Fırat Neziroğlu Art Space’e vardığımda bizi karşılayan Haluk Naci Tuğcu‘ydu. Alerji halimden bahsederken kendisinin tam 86 alerjene sahip olduğunu ve enerji tıbbı ile bu durumun geçtiğini öğrendim. Hayatta tesadüf olmadığını her zaman bilirim, lakin bir gece önce yaşadığım atak sonunda kendisiyle tanışmak bana bir mesaj diye düşündüm.

Haluk Naci Tuğcu’nun 12 özel eserini izlerken diğer yandan eserlerin ve kendi hikayesini dinledik. İş insanı iken bir trafik kazası geçiriyor ve sonrasında muazzam bir dönüşüm. “Vücudumun bir tarafı plastik cerrahi harikası” diyen, enerjisini resime renklere aktaran, karşımda konuşan sanatçıyı izlerken hepimizin ne kadar farklı hikayeleri var diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Hem hikayeler değil midir bizi etkileyen?

İzlediğimiz soyut kompozisyonlarla hayata olan bakış açısını aktarırken biz izleyicilere eserlerinin ne hissettirdiğini soruyor. Her birimiz farklı duygular yaşarken interaktif anlar yaşıyoruz. Haluk Bey; eserlerinde ana tema olarak farkındalık paylaşımının altını çiziyor.

‘Herkes kendi gerçekliğini kendi seçimleriyle yaratır, buna sanatçı bile dahil olabilir. İzleyici resimden ve sanatçıdan ne almak istediğini kendisi belirlemektedir”

Geliri SMA hastalarına bağışlanacak olan “Kavuşma Sergisi” 21 Mayıs ve 21 Haziran arası Bahçeşehir Üniversitesi Kuzey Kampüs içinde yer alan Fırat Neziroğlu Art Space’de ziyaret edebilirsiniz.

Hayaller, hisler ve sanat daima bizimle olsun.

Yeşim Mutlu

21 Mayıs 2024, Haberlercom 

 

Yorum yok

Yorum Yazın