15 Eki Ruhumuza Sağlık
Ruh, beden gibi gözle göremediğimiz ama iliklerimize kadar hissettiğimiz özümüz. Görünen bedenimiz hissettiğimiz ruhumuz.
Her ne kadar ruh ve beden sağlığı ayrılmaz bir bütündür denilse de ihmal edilen hep ruh sağlığı. Beden sağlığını etkileyenler ruh ağlığımızı etkiliyor. Ben demiyorum uzmanlar diyor.
10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü. Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu’nun bir projesi olarak doğmuş. Ruh sağlığı ve ruh hastalıklarının toplumda farkındalığını ve anlaşılırlığını artırmak amacıyla 1992 yılından bu yana her yıl 10 Ekim’de kutlanıyor.
150 ülkeyi kapsayan üyelisiyle akıl sağlığına ve bunun dünya çapındaki etkilerine dikkat çekmeyi amaçlıyor. Dünya Ruh Sağlığı Günü 2023’ün teması “Aklımız, Haklarımız”. DSÖ’ye göre “akıl sağlığının evrensel bir insan hakkı olduğunun” önemi vurgulanmakta.
Geçtiğimiz hafta safra kesesi ameliyatı oldum. Ameliyatı haziran ayından bu yana ertelediğim için korkunç bir ağrı eşliğinde hastaneye gittim ve atar topar ameliyata girdim. Evden çıkarken ağrım öyle korkunçtu ki aklıma geldikçe ürperiyorum. Neyse ki sağlıkta teknoloji muazzam. Yıllar önce aya iniş gibi gelen kapalı ameliyatlar bugün gözü kapalı yapılıyor. Ben de teknolojinin tüm nimetlerinden faydalanan biri olarak laparoskopik ameliyat sonrası 24 saat geçmeden evimdeydim. Gönül isterdi ki ameliyata hazır bir ruh haliyle gireyim ama kısmet böyleymiş.
Bu haftam kah yatarak, kah yürüyerek, kah oturarak , kah ahhh diyerek, dinlenerek ve ruhumu besleyerek geçti. Ruh, beden, zihin bütünlüğüne inanan biriyim. 2019’dan bu yana bu bakış açısıyla yaşadığım için sürecim çok iyi geçiyor. Vücut gün be gün iyileşirken ruh halimde değişiyor. İyi olmak bir seçim diyorum kendime. Bu bir süreç ve geçecek. Bırak kendini bu iyileşme sürecine ve dinlen. İşin iyi tarafına bak. Vücudundan çıkan o taşlarla yaşamaya da devam edebilirdin! Pozitif psikoloji diyormuş uzmanlar buna.
Pozitif olmayan psikolojiden konuşalım biz. Her nedense ruh sağlığı konuşmaya ya da kendimi iyi hissetmiyorum dediğimizde “dur canım neyin var yoktur bir şeyin, kahve içelim dertleşelim geçer” vb sözlerini hepimiz duymuşuzdur. Geçmez anneciğim geçmez… Her zaman herkes iyi hissetmek ve iyi olmak durumunda olamaz. Başımıza gelen olaylar karşısında kendimizi çaresiz hissedebiliriz. Hissediyoruz da…
Son zamanlarda savaşlar, depremler, hastalıklar, refah seviyesi değişimleri, mülteciler, yangınlar hangi birini yazalım ki… Hiçbir şey hissetmeseniz kelebek etkisi var. Kontrolün bizim elimizde olmadığı durum çok. Ne yapacağız olumlu ne varsa ona odaklanacağız.
Bana her şartta nasıl gülüyorsun diyorlar. Ağlayayım mı? Benim de canım yanıyor, üzülüyorum, acıyı sonuna kadar hissediyorum ama hayat devam ediyor. Var olmaksa mesele var olmak ve hayatta olmak için bakış açımı değiştiriyorum. Yoksa dayanmak ne mümkün! Ha sürekli pozitif kalma hali mi hayır. Her şey dengede. Eskiden güzellik yarışmalarında dünya için ne istiyorsun diye sorduklarında yarışmacı adaylar “Barış ve sevgi” sözünü çok tekrarlardı. Ben de dünya için barış ve sevgi istiyorum. Hem de çok istiyorum.
Önce kendini sevecek ve kendinle barış halinde olacaksın. Bu da ruhunu yaşam kaliteni iyileştirecek. Ne sonsuz mutluluk ne sonsuz refah var. Asıl ne var biliyor musunuz gerçekleri nasıl gördüğümüz.
Ruh sağlığıyla ilgili konuşmayı normalleştirmemiz gerekiyor. Bu yazıyı işte bu sebeple yazıyorum. İşler her zaman kolay olmayacak. Kendinize yeteneğinizi, önceliklerinizi ve sizi destekleyen insanlardan oluşan sosyal çevrenizi hatırlatarak dayanıklılık geliştirebilirsiniz. Hayatın zor olabileceğini ve harika işler, harika ilişkiler ve harika etkiler gibi çabaya değer şeylerin çaba gerektirdiğini bilmek de önemli. Bunu daha önceden bilseydim bu yaşıma kadar yüklenmezdim kendime. Her şey zaman ve emek istiyor. Emeksiz yemek yok.
Mutlulukla ilgili çok görüş var. Gördüğüm ve deneyimlediğim şu ki; ailenizle, arkadaşlarınızla geçireceğiniz harika, rahatlatıcı zamanlar hep mutluluk. Aynı zamanda yeni şeyler denemenin, yeteneklerinizi olumlu yönde zorlamanın ve öğrenilen yeni derslerle zor zamanlardan geçmenin de sonucu.
Kendinize zorluk aramadan, yeni şeyler öğrenerek -en azından bu yazıyı okuyarak- geçmişte olsa Dünya Ruh Sağlığı Günü’nü kutlayın.
Siz de ruh sağlığının önemini vurgulamak ve güçlendirmek için kendi ruh sağlığı hikayenizi anlatın, paylaşım yapın, beğenin ve paylaşın. Yani içinizden nasıl geliyorsa öyle davranın.
Ruhumuza sağlık.
YSM
Yorum yok