Pedro Alonso O’choro İstanbul’da!

“La Casa de Papel” dizisinde Berlin karakteriyle tanıdığımız Pedro Alonso O’choro, “Filipo’nun Kitabı” isimli kitabının tanıtımı için CVK Park Bosphorus’da düzenlenen basın toplantısından az önce ayrıldım. İstanbul trafiğine takılmadan bir kahve içerken geriye kalan duygularımı aktarmak istedim. Hem Pedro’nun az önce dediği gibi  “Hayat şimdiden ibaret.” değil mi?

Basın toplantısı sırasında Pedro Alonso O’choro; kitap kadar hayatının kadını Tatiana Djordjevic’den bahsettiği için yazmadan geçemedim. Tatiana ile tanışmasıyla birlikte hayatında ki değişimi, dönüşümü aktardığı samimi anılarıyla keyifli bir zaman geride kaldı.

Kitabı henüz okuma fırsatı bulmadığım için kitap hakkında yorum yapamayacağım. Pedro Alonso; Tatiana ile tanışması sonrasında hipnoz yoluyla yapılan bir regresyon seansıyla başka bir yaşama ve başka bir bedene yaptığı yolculuğu anlatırken kendi meditasyon yolculuğunu da öğrenmiş oluyoruz.

Kitaptan önce arkadaşlarına whats appdan çok uzun metinler yazdığını, bu metinleri gören arkadaşlarının kısa yazması için ona serzenişini de aktarırken aslında kitap için hazırlık olduğunu düşündürüyor. Tabii ki süreç kolay olmamış. Başta daha farklı yazım diline sahipmiş.

@yesimmutlu, @yesimmutlu71

“Zaman içimde zihnimi durdurmayı hedeflemiştim. Meditasyonla birlikte kendi, özümü, sezgilerimi buldum” diyen Alonso, meditasyon, resim derken geçmişine yaptığı bu spiritüel yolculukta, imparatorluk günlerinde doğuda göreve giden Romalı asker Filipo olarak reenkarne olduğunu ve kendi hikayesini yazdığını söylüyor. Filipo’nun Roma’sına gittiğindeyse tarihi yerleri görmekten çok sadece kendi duygularıyla yaşadığını da sorulan bir soru üzerine aktardı.

Her şeyin özgün tadını yakalamak

Pedro Alonso O’choro’nun kitap tanıtımından çok kendi anılarına yer verdiği buluşma belki de çok kişiyi kendini tanıma yolculuğuna çıkardı kim bilir. Çarpıcı olan şu ki onun İspanyolca konuşurken Türkçe çevirisi yapılan kelimeleri akılda tutmaya çalışırken o anda kalabilmek ve daha yüksek yaşamak istiyor insan. Kendisinin de dediği gibi orada yaşanan büyülü bir andı. Ve ne yazık ki “Büyü, sihir süper markette satılmıyor.”

Kendisi oyunculuk ve yazarlık kariyerinden hikayeler paylaşırken; konuşmasının başlarında  “Hayatta tesadüflere değil işaretlere inanıyorum” derken ne kadar gerçekti. Hangimiz bu işaretlere inanmıyor ki… Belki de belirli bir yaş sonrası bunu daha çok anlıyoruz. 

@yesimmutlu, @yesimmutlu71

“Bazen içimde öyle bir insan var ki her şeyi gözlemleyebiliyorum” Pedro Alonso O’choro

İstanbul ile ilgili sorular karşısında “İstanbul ile büyük bir bağlantı hissettiğini, geçmişten gelen pagan, şaman ve diğer deneyimlerin onda değişik duygular uyandırdığını ve hayatının bir döneminde burada yaşamak istediğini söyleyen Alonso’nun derin köklerinde neler hissettiğini merak ettim. Hatta son üç soru hakkından biri bana tesadüf ettiği içinde benim sorum bununla ilgiliydi.

Fotoğraf Selim Genç

YSM- Filipo’yu (Roma İmparatorluğu askeri olarak) bir yolculuğa çıkarsanız İstanbul’u mu tercih ederdiniz daha farklı olarak Troya köklerine inmek ister miydiniz?

Sorum üzerine gülümseyen Pedro Alonso’dan farklı yolculuklara çıkabileceği cevabını aldım. 

Bu soruyu sormamın sebebi Alexandria Troas antik kentinin, kaynaklara göre, kentin Avrupa ve Asya arasında bağlantı noktası durumundaki konumu nedeniyle, Roma İmparatorluğu’nun başkenti olması dahi düşünülmesiydi. Daha sonra İmparator Konstantin tarafından da benzer düşünceler öngörülmüş, ancak sonunda Bizans İmparatorluğu’nun başkentinin Konstantinopolis / İstanbul olmasına karar verilmiş olmasıydı. Doğu savaşları sırasında Roma askerlerinin Alexandria Troas antik kentinde bulunan limandan geçtikleri, Romalı tüccarların ise bu limana gelip şehre yerleştikleri söylenmektedir. Bu limandan Aziz Paulos’un Hristiyanlığı Avrupa’ya yaymak için yola çıktığı kaynaklardan bilinmektedir. Alexandria Troas ve limanının Avrupa’ya açılan kapılarının en önemlilerinden biri olduğu bilinmesidir. (Her ne kadar bu bilgileri farklı kişilerden dinlemiş olsam da şu kaynağı eklemeyi uygun gördüm) 

“İnsan kendi katmanlarını tanıdığında kendini daha iyi tanır”

Kitabıyla ilgili bir film ya da yönetmen seçimi için soru yöneltiğinde henüz bunun olmayacağını, film olursa Filipo değil Yilak (kitapta bahsi geçen güç) olabileceğini ama yüzünün ve kıyafetlerini farklı olacağını söyleyen O’choro’nun bu karakterini çok merak ettiğimi söylemek isterim. 

O’choro “Her şey ışık ve gölgeden ibarettir. Hepimiz çok boyutluyuz. İnsan kendi katmanlarını tanıdığında kendini daha iyi tanır.” derken kitabıyla ilgili tüm süreci özetlediğini düşünüyorum.

Ve kitabın önsözünde yazdığı gibi “bir fark yaratmak için hala vaktimiz var. Tatiana Djordjevic” 

Fotoğraf Aslıhan Saraçoğlu

YSM’in Notu: Maalesef Pedro Alonso O’choro korona sebebiyle toplu ve bireysel fotoğraf çekimine izin vermediği için birlikte bir fotoğraf olamadı. Gönül isterdi ki bu bilgiye önceden sahip olalım. Magazin ve televizyon görüntü alırken zamanımızı bekleyerek harcamayalım. Böyle olacakmış diyerek geçtik… 

Fotoğraf Selim Genç

PEDRO ALONSO O’CHORO ve KİTAP HAKKINDA

Pedro Alonso O’choro tutkulu bir aktör, yazar ve çizerdir. “La Casa de Papel” adlı dizideki Berlin karakteriyle dünya çapında tanındı. Madrid Dramatik Sanat Kraliyet Okulu’nda okudu ve sonrasında dans eğitimi aldı.

Filipo’nun Kitabı Epsilon tarafından Türkçe olarak yayınlanırken kitabın İspanyolca aslından çevirisi Fatmagül Ezici tarafından yapılmış. Pedro Alonso’nun kitabında hayatının aşkı Tatiana Djordjevic ile birlikte resmettiği göz alıcı illüstrasyonlar da bulunuyor.

Yorum yok

Yorum Yazın