19 May NDS Dans Kulübünün Büyük Başarısı
Yarın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı…
Bütün gençlere armağan bu özel gün öncesinde Notre-Dame de Sion Fransız Lisesi Dans Kulübü öğrencileriyle beraberdim.
Geleceğimize ışık tutan bu gençler; 2 ile 6 Mart tarihleri arasında 36. Viyana Uluslararası Dans ve Halk Oyunları Festivali’ne (36th International Dance and Folklore Festival in Vienna) katılarak ülkemizi ve okullarını temsil ettiler. 150 uluslararası ekibin katıldığı festivalde kendi kategorilerinde “En İyi Grup” (Best Group – Formation) ödülüne layık görüldüler. Gençlerin dans ve ödüle giden yolculuğu birebir anlattıkları sohbette gözlerindeki mutluluk görülmeye değerdi.
Merhaba hepinize 🙂 Viyana’dan çok güzel bir dereceyle döndünüz. Sizi çok tebrik ediyorum. Yarışma öncesinde kişisel olarak dansla ilişkinizi nasıl açıklarsınız?
Derin Gedik:
Merhaba NDS 11. sınıf öğrencisiyim. Dans benim hayatım, yaşamım, her şeyim. 6 yaşımdan bu yana hayatımdan çıkmayan bir şey. Benim bir parçam.
Ne güzel… Senin?
Cemre Toraman:
NDS 11. sınıf öğrencisiyim. Jimnastik de yaptığım için dans etmeyi çok seviyorum. Bu sene ilk kez dans kulübüne girdim. Çok eğlenceli bir süreçti benim için.
Leyla Mısırlı:
NDS 11-D sınıfındayım. Dans kulübünün dans takımı kaptanıyım. Semra Hoca Viyana’da bir yarışma olduğunu söyleyince takım halinde hepimizin beğeneceği koreografiyi çıkarmak istedik. Çünkü aynı zamanda eğlenmek de istiyorduk. Takım olarak bence çok yakınlaştık. Senenin başında -bir de koronadan çıktıktan sonra- o kadar büyük birliktelik yoktu.
Dans sizi arkadaşlık anlamında birleştirdi diyebilir miyiz?
Dönemler arasında takım sayesinde birliktelik kuruldu. Okuldan sonra çok kaldık. Bazı hafta sonları geldik. Çok uzun zaman geçirdik dans stüdyosunda. Derslerden bile çıkmamız gerekti bazen.
Yarışma süreci nasıl geçti? Diğer takımlar nasıldı?
Viyana’da çok çok yetenekli gruplar vardı, gösteri bir gün sürüyordu. Sahnenin boş olduğu hiçbir an yoktu.Bu yüzden çok fazla yeteneği görme şansımız oldu. Jüriler çok kabiliyetli kişilerden oluşuyordu ve onlarla tanışmaktan mutluluk duyduk. Daha sonra da ödülü kazandığımızda bütün emeklerimizin boşuna çıkmadığını görünce çok sevindik.
Sahnede tam olarak hangi dansı sergilediniz ?
Jazz Funk, Street Jaz, Hip Hop arası bir karışık bir performans sergiledik.
Halk Oyunları grubu olarak siz de Viyanadaydınız. Siz bu süreçte neler yaşadınız, neler hissettiniz?
Pelin Sağlam:
Halk oyunları grubu olarak okulumuzu temsil etmek ve Viyana’da birinci olmak gerçekten çok gurur vericiydi. Birbirimize daha çok yaklaştığımızı arkadaş olarak bağlarımızı güçlendiğini hissettim. Gerçekten güzel bir deneyimdi.
Candeniz Oray:
Açıkcası pandemide kısıtlanmış hiçbir yere gidememiştik, yarışmalara katılamamıştık. Pandemiden sonra ilk yarışmamızdı. Yarışmadan birincilikle dönmemiz hem okulumuz hem de bizim adımıza gurur vericiydi.
Üniversitede folklora devam etmeyi düşünüyor musun?
Üniversitede tabii düşünüyorum. Spor bence folklor dışında hayatın her alanında olmalı. Folklorde de Türkiye’de Fransız okulların ekollerinde de halk danslarına önem verilmesi bizim için mutluluk verici.
Deniz Acet:
Benim içinde Viyana çok gurur vericiydi. Sadece okulumuzu temsilen değil aynı zamanda ülkemizi de temsil ettik. Benim için inanılmaz duygulandığım ve çok gururlandığım bir deneyimdi. Pelin’in de söylediği gibi gerçekten ekip olarak gidip arkadaş grubu olarak döndük. Hepimiz birbirimize çok bağlandık. Dans zaten benim herhalde hayatımın her döneminde olan beni çok mutlu eden çok motive eden bir şey. Daha öncesinde de dans ediyordum. Üniversite de devam etmeyi düşünüyorum.
Harikasınız. Daha önce halk dansları deneyiminiz oldu mu? Gelecekte de kariyerle birlikte dans devam edecek mi?
Candeniz :
Halk dansı olmasa da farklı dans türlerini denemiştim. Erkeklerin halk danslarına karşı bence ön yargıları var. Ön yargılarını kırıp halk danslarını öğrenebilirler. Bence keyifli ve güzel arkadaşlıklar kurabilirler. Halk danslarını çok tercih etmeseler de ben de ilk başta ön yargılıydım. Selma Hocamız ile birlikte hazırlıkta dansa başladığımda bütün ön yargımı kırdım. Halk dansları da ileri bir seviyeye taşıdı bizi. Aslında bütün erkeklere de öncü olmasını isterim.
Deniz:
Bence sadece erkekler de değil. Türkiye özellikle bu modern çağda folklor biz gençlerin çok ilgisini çekmiyor. Daha çok geçmişten gelen biraz demode bir şey olarak görüyoruz. Ama Türkiye o kadar zengin bir ülke ki; kültürel açıdan, danslar açısından, yemek açısından. Bu yüzden bütün tarihi ve kültürel zenginliğe baktığımızda dansın çok keyifli olduğunu görüyoruz. Ve bu deneyimi ancak içine girdikten sonra anlıyoruz.
Kesinlikle.
Pelin Sağlam:
Candeniz’in de söylediği gibi hazırlıktan beri buradayız. Daha öncesinde ben halk danslarındaydım. Anadolu Ateşi’nde dans ettim. Orada da öğrendiğim şeyleri burada üzerine ekleyerek geliştirmiş olman bana çok mutluluk verdi. Lisede dansı vakitsizlikten dolayı bırakacağımı düşünüyordum. Ama zaman yönetimini öğrendim halk danslarıyla. Takım olarak çalışmayı hiç bırakmadık. Sınav olduğunda, işimiz olduğunda da. Şu anda buradayız. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda sahnede olacağız. Bizim için bu çok mutluluk verici. Takımdaki herkesi çok seviyorum. Beraber olmak, dans etmek çok güzel bir duygu. Bizlere paylaşma şansı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum.
Ödül anı nasıldı? Sahneye hangi duygularla çıktınız, neler hissettiniz?
Cemre Toraman:
Hiç beklemiyorduk aslında. Bizim gösterimiz en sondu. Ödüller açıklanırken artık ümidimiz kalmamıştı. İsmimiz açıklanınca çok mutlu olduk. O coşkuyu tarif edemiyorum.
Derin Gedik:
Son açıklanan ödül bizim aldığımız ödüldü.Biz artık pes etmiştik bir tek Leyla pes etmemişti. Leyla “telefonları bırakın” diyordu bize. İçine doğmuş sanırım. Son anda ismimiz açıklanınca bir anda kabullenemedik. Şaşırdık şok olduk. Sonra sahneye çıktık bütün heyecanımızı attık.
Daha önce ödül aldınız mı?
Leyla Mısırlı: NDS’de bizim dönemimizde yok. Okul olarak bu alanda ilk kez ödül alıyoruz.
O zaman Sion Dans Kulübü olarak tarihe damganızı vurdunuz diyebiliriz.
Vücudunuzla, ruhunuzla sahnede kendinizi doğru ifade edebildiğinizi düşünüyor musunuz? Dans sizi nereye götürüyor? Bundan sonra sizi neler bekliyor?
Leyla Mısırlı:
Dans hobi olmaktan çıktı benim için. Kulüpte temel dansta öğretiyorum yani hep birlikte öğreniyoruz. Kişisel olarak Dans Fabrika’ya gidiyorum. Orada öğrendiğim ne varsa okulda uygulamaya çalışıyorum. Takım ile birlikte uygularken “a bunu biliyormuşum oluyorum”. Dansı paylaşmak çok hoşuma gidiyor. Dans beni çok mutlu ediyor, enerji atıyorum.
Cemre Toraman :
Yoğun derslerimizin arasında bizim için eğlenceli bir aktivite olmuş oluyor. Sürekli de provaya kalıyoruz zaten. Daha farklı arkadaşlar edinmiş oluyoruz. Öncesinde çok yakın olmadığım kişilerle Viyana sayesinde yakın oldum. Dans etmeyi sevdiğim ve bu arkadaşlıkları yaşadığım için mutluyum.
Derin Gedik :
Çok fazla bilgi paylaşımı yapıyoruz. Çünkü biz çok çeşitli dans disiplinine sahip bir grubuz. Herkes bambaşka temellerden geliyor. Hip hop, caz vb. tarzlar söz konusu. Ben mesela bale temelliyim. Hepimiz bildiğimiz şeyleri birbirimize aktarıldıkça iyice yakınlaşıyoruz.
Sizi dans birleştirirken ruhlarınızın duygularınızın da iyileştiği ortada. Tüm takımı çok tebrik ediyorum. Candeniz; halk danslarına erkeklerin daha çok katılmasını istiyor. Sizin dans grubunuzda durum nasıldı?
Leyla- Derin- Cemre:
Dans eden erkek arkadaşımız yok ne yazık ki. Solo, düet vb dans edebilmeyi çok isterdik.
O zaman çağrımız erkeklere. Kadınlar dansa erkeksiz katılmasın. Çok teşekkür ediyorum verdiğiniz bilgiler ve bu güzel sohbet için. Siz gençlere bayılıyorum.
Semra Hanım “Beden Eğitimi ve Dans Kulübü Öğretmeni” olarak öğrencilerinizin söylediklerine siz neler eklemek istersiniz?
Semra Duman
Dans etmek, türü ne olursa olsun, insanın öz güvenini, duygusal, sosyal ve fiziksel gelişimini destekler. İnsanın bedenine de ruhuna da çok iyi gelir.
Dans kulüplerimizde amacımız, öğrencilerimizin yaratıcılık becerilerini harekete geçirmektir. Çeşitli dans teknikleri ile kazanılan beceriler ve öğrendikleriniz size yetmez, siz de zihninizi yeni hareketler bulmak için zorlarsınız. Bu da yaratıcılığınızı artırır. Kazanılmış olan bu beceriler ile öğrenilen ve üretilen hareketlerle özgüveniniz daha da artar. Bu özgüven en çok dans ederken hissedilir, tüm hayatınıza yayılır.
Öğrencilerimize hayat boyu zevkle uğraşabilecekleri hobi edinmelerini sağlarken, fiziksel koordinasyonlarını geliştirmek ve grupla birlikte müzik eşliğinde eğlenceli bir ortamda kendilerini ifade etme fırsatı yaratır.
Gerek yurt dışında gerek yurt içinde çeşitli festivaller ve yarışmalarla Sion Dans kulübü olarak danstaki hünerlerimizi gösterirken ülkemizi tanıtmaktan okulumuzu temsil etmekten onur duyuyoruz.
Verdiğiniz içten bilgiler için çok teşekkür ederim.
“Biz, her şeyi gençliğe bırakacağız. O gençlik ki hiçbir şeyi unutmayacaktır, geleceğin ümidi, ışık saçan çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir.” Mustafa Kemal ATATÜRK
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.
Yeşim Mutlu
Yorum yok