Mehmet Belgin: Türkiye’nin en çok insanını ve insanlığını özlüyorum

Mehmet ile sohbetimiz biraz uzun olunca ilk bölümde süperbilgisayar ve teknolojiyi konuştuk. Aşağıda okuyacağınız bölümde de Türkiye’ye odaklanıyoruz.

Umarım Ebru ve Mehmet için Türkiye’de en uygun iş fırsatları olur. Tüm kalbimle ikisinin de ülkemizde olmasını istiyorum. Hep beraber sohbet edip hayal kuracağımız günlere Mehmet’ciğim, Ebru’cuğum 🙂

Georgia Tech’te araştırmacı, bilim insanları ve BT Destek uzmanlarından oluşan olağanüstü bir ekibe liderlik ediyorsun. Türkiye’de bilimsel çalışmalara katkı sağlamak ve bu deneyimi ülkemize taşımak ister misin?

Gerçekten çok isterim. “Bilimsel hesaplama uzmanlığı” diye bir bölümü ne Amerika’da ne de Türkiye’de bulabilirsiniz. Bu işi yapan herkesin mezun olduğu branşlar farklı, benim de yaptığım gibi çoğu insan kendi kendilerini eğiterek şu andaki konumlarına geliyor. Buna tam bir tezat olacak şekilde, bu uzmanlığa ihtiyaç giderek artıyor ve Amerika’daki büyük işsizlik ortamına rağmen bu konuda açılan is pozisyonlarına neredeyse başvuracak insan bulunamıyor. Bu büyük bir fırsat, bu konuda kendini geliştirmiş bir insanin işsiz kalması gibi bir ihtimal su anda yok.

Şimdi diyeceksiniz ki Türkiye’de devasa süperbilgisayarlar yok, bu iş nasıl olacak? Süperbilgisayarları öğrenmek ve bilimsel hesaplama uzmanlığı kazanmak için büyük bir sisteme ihtiyacınız yok. Benim LIGO projesinde yaptığım gibi süperbilgisayara benzeyen küçük ve çok pahalı olmayan sistemler tecrübe kazanmak için yetecektir. Bunların bir tanesini çalıştırabiliyorsanız, bin tanesini de çalıştırabileceksiniz demektir.

Amerika’da bu konuda bölüm ya da kursu açma çalışmaları en az 10 yıldır sürekli tartışılıyor, ama bir ilerleme yok. Ön görüşü yüksek, bu alanda söz sahibi olmak isteyen bir Türk üniversitesi bu konuda öncelikli ve hızlı davranarak, az bir yatırımla çok avantajlı bir konuma gelebilir. Burada öğretilecek bilgiler sadece bilimsel hesaplama için değil, özel firmaların ve devlet kurumlarının bulut (cloud), yapay zeka (AI) ve makine öğrenimi (ML/DL) gibi patlama yapan, gittikçe artan ihtiyaçları için birebir çözüm sağlayacaktır. Bunun yanında sayıları az olsa da Turkiye’de ki bazı büyük üniversiteler ve firmalar bilimsel hesaplama konularına aşinalar ve bu konuda güzel ilerlemeler kaydediyorlar. Dünya çapında süperbilgisayarlarımız olmasa da Türk bilim adamları ve mühendisleri bu konuya çok uzak değiller. Bir fırsat olursa, bütün bilgimi ve tecrübemi böyle bir ortamda paylaşmak beni tabii ki mutlu edecektir.

Teknoloji dışında neler yapıyorsun? Hayat Atlanta’da nasıl geçiyor? Türkiye ile ilgili en çok neleri özlüyorsun?

Amerika’da hayat Türkiye’den ve filmlerden göründüğü gibi güzel değil. İnsanlar çok “ben” eksenli, her şey para üzerine donuyor. Özellikle son yıllarda ekonominin zayıfladığını hissediyorsunuz. Kimse bundan bahsetmek istemese de alım gücü inanılmaz düştü. Bu COVID-19 tecrübesi de gösterdi ki, burada bir dayanışma ve birbirine destek olma kavramları yok denecek kadar az, bu da aslında çok acı. Türkiye’deki insanlık ve dayanışma en önemli değerimiz, bunun farkına varmamız ve korumamız gerekiyor.

İlginç gelebilir, ancak Türkiye’deki hayat ve yaşam standardı Amerika’ya göre çok yüksek. Özellikle sağlık ve üniversite öncesi eğitim konusunda inanılmaz bir fark var. Amerika’nın belki de en iyi sağlık sigortalarından birine sahip olmama rağmen hastaneye gitmek bir kabus oluyor. Hâlâ ce-binizden inanılmaz para çıkıyor sigorta devreye girene kadar hem de karşılığını alamıyorsunuz. Bir doktor ile yüz yüze görüşebilmek için çok ciddi bir sorununuz olması gerekiyor, bütün diyaloğunuz hemşireler üzerinden yürüyor.

Uzun lafın kısası, Türkiye’nin en çok insanını ve insanlığını özlüyorum.

Yakın gelecekte Türkiye’ye dönme planın var mı? Yoksa uzun bir süre daha orada mısın?

Tek bir şeyi biliyorum şu anda, Amerika’da emekli olmayacağım. Maalesef çok isteğimiz olmasına rağmen iyi bir planımız olamadı, çünkü hem eşimin hem de benim uzman olduğumuz konular Türkiye’de çok seçenek sunmadı şu zamana kadar. Böyle bir fırsat çıkarsa önümüze ikimizin de hayali Türkiye, ve çok geç olmadan bir şekilde dönüp hizmet etmek. Ancak şu anda nasıl olur hiç bilemiyoruz. Bakalım zaman neler gösterecek.

Sen neler eklemek istersin?

Son zamanlarda bilime ve bilim insanlarına özellikle Amerika’da karşı anlamsız küçümseme ve tepkiler görmeye başladık. Bir bilim ülkesi diye düşündüğümüz Amerika’da yozlaşma had safhada. Çok kısa sürede, aşı karşıtları, dünyanın düz olduğuna inananlar, dinazorlarla insanların beraber yaşadığını savunanlar, doktorları dinlemek ve kendini korumak yerine “virüsü protesto edenler” ile dolu bir yer haline geldi burası.

Unutmayın ki bilimin bize verdiği şey kesinliktir, bilimde “onun fikri, bunun fikri” diye bir kavram olamaz, her fikir metodik olarak test edilir, kanıtlanırsa tutulur, kanıtlanmazsa vazgeçilir. Çok basit ve rahatlatıcı bir durumdur bu. Bilimin kişiselliği veya taraf tutuculuğu yoktur.

İnternet bize bugün çok kolay bilgi ve bilimsel verilere ulaşma gücü veriyor. Ancak bununla beraber inanılmaz kafa karıştırıcı komplo teorileri ve bilgi kirliliği de var ve bu durum oldukça tehlikeli.Özellikle COVID-19 pandemiğinde bilgi kirliliği inanılmaz boyutlara ulaştı ve kişilerin sadece sağlığını değil, yaşamlarını da tehdit ediyor.Bu nedenle öncelikli ricam kendinizi ve sevdiklerinizi bilgi kirliliğinden koruyun. Arkadaşlarınızdan duyduklarınızı, televizyonda seyrettiklerinizi, ve en önemlisi sosyal medyada okuduklarınızı mantık ve sorgu filtresinden geçirin. Sadece işinde uzman olan ve güvenilir insanları ciddiye alın. Soru sormaktan çekinmeyin.

Bunun çok kolay bir testi vardır: bir insan çok kesin ifadelerle “şunu yapın buna iyi gelir” gibi öğütler veriyorsa, ondan “niye” sorusunu cevaplamasını isteyin. Niye olduğunu açıklayamıyorsa, söylediklerini kesinlikle ciddiye almayın.

Teşekkürler.

Ben teşekkür ederim, büyük keyif aldım!

MEHMET BELGİN HAKKINDA 

Lisans eğitimini ITU Deniz Teknolojisi bölümünde tamamladıktan sonra bu bölümde ve ITU Bilişim Enstitüsünde Mühendislik ve Bilimsel Hesaplama alanlarında eş zamanlı iki Master çalışması bitirdi, ve Türkiye’nin ilk hayalet gemi projesi olan “Milgem”1 projesine katkıda bulundu. Master çalışmalarını tamamladıktan sonra Amerika’da Virginia Tech Üniversitesi’nde Bilgisayar Bilimleri konusunda doktoraya kabul edildi. Doktorası sırasında Dünyanın en hızlı 3. Süperbilgisayarı olan “SystemX” sisteminin kurulmasında yer aldı, ve doktora eğitiminin sonuna kadar bilim adamlarının bu sistemi efektif kullanabilmeleri için danışmanlık hizmetleri verdi ve bu sistemin bilimsel yazılımlarından sorumlu oldu.

Doktora eğitiminden sonra 2019 itibarıyla Amerika’nın en iyi 4. mühendislik üniversitesi kabul edilen Georgia Tech Üniversitesinde Araştırmacı Bilim adamı olarak ise başladı, ve kısa sürede bu üniversitenin bilimsel hesaplama merkezinin direktör yardımcılığına yükseldi. Bu görevi çerçevesinde 2017 Nobel ödülüne layık görülen LIGO (Gravitasyonel Dalgalar) bilim adamlarıyla çalışmalar ve yayınlar yaptı ve bu projenin hesaplamalarının yapılması için Georgia Tech’de biri su anda aktif olan, diğeri de 2020 sonuna doğru devreye girecek olan iki adet LIGO süperbilgisayarının kurulumunu gerçekleştirdi.

11 Ağustos 2020 Haberlercom

Yorum yok

Yorum Yazın