18 Oca Loğusalık!…

Tüm anneler ve anne adayları. Bu 40 günün tadını çıkarın. Sonrasında hayat çok değişiyor. Kendi fotoğraflarımla kendi anılarımdan bir kaç detay paylaşacağım. Fotoğrafın altında da geleneğe ait bilgileri bulacaksınız.

40 gün boyunca ben neler yaptım:)

• Bebeğim doğar doğmaz kırmızı bant taktım
• Yatağının baş ucuna dua koydum
• Yalnız kalmamaya özen gösterdim annem ve kayınvalidem İstanbul dışında yaşadıkları için çok mümkün olmasa da arkadaşlarım yanım da olmaya özen gösterdi.
• Süslü püslü loğusa yatağım vardı
• Loğusa mevlidi yaptım 26 günlüktü MAYA SU 🙂
• Loğusa şerbeti doğum yaptığım hastanenin en beğendiğim hizmetiydi 🙂 Şimdi yine doğuracağım ve bunu dört gözle bekliyorum 🙂
• Bol bol dinlenmeye çalıştım ve bebeğim ile zaman geçirdim
• Maya Su 40 günlük olunca 40 banyosu yaptık 🙂
• 40 uçurduk Bursaya gittik
• Ad koyma ritüelini gerçekleştirdik ama Hüseyin ile gülme krizleri geçirdik. Elimiz de notebook oradan okuyup yapmaya çalıştık 🙂
• 15.gün doğum sonrası depresyon ile tanıştım ağlama krizi geçirdim her söze ağlıyordum ama çok çabuk geçti kocama göre depresyon bile sayılmazmış iki gün de geçen depresyon  mu varmış!… Nazlanma hali demek daha doğruymuş 🙂 Ben ve naz o kadar uzak ki…

Anadolu folklorunda loğusalık önem verilen geçiş dönemlerinden biri olarak gösterilir. Özellikle doğumdan sonraki kırk gün, anneve çocuk açısından çok önemli bir dönemi oluşturur. Loğusa olan kadınlar kırk gün boyunca yataktan kalkmazlar ve dışarı çıkmazlar.Annenin loğusalık günlerinde akraba, komşu ve dostları tarafından süt, yoğurt, sütlaç gibi tatlıların götürülmesi adetten sayılır. Anne ile bebek loğusalığın kırkıncı gününde birlikte yıkanırlar. Banyodan sonra bebek dışarı çıkarılarak aile büyüklerine götürülür; buna halk arasında “Kırk Uçurma” adı verilir. Anneye her gittiği yerde sütünün bol olması dileğiyle önce yarım bardak su ikram edilir.Anne kendisine verilen suyun tamamını içmek zorundadır. Su ikramının ardından kendisine yiyecek sunulur. Bebeği her görenin ona yumurta, mendil, para gibi armağanlar vermesi adettendir.

LOĞUSA YATAĞI

Bebeği kutlamaya gelen misafirler doğum yapmış anne tarafından bebekle beraber loğusa yatağında kabul edilir. Bir kutlama mekanı olan loğusa yatağı özenle süslenir. İşlemeli yatak örtüleri, çarşaflar ve yastıklarla bezenen yatağın baş ucuna işlemeli bir kap içinde Kur’an asılır. Loğusa olan kadın genellikle onuncu gün sonunda loğusa yatağından kalkar ama yatağı toplanmaz.

LOĞUSA MEVLİDİ

Loğusalığı içeren kırk gün içinde dini açıdan zorunlu olmamasına rağmen bir mevlid okutulur. Eve çağrılan hafız tarafından okunan loğusa mevlidinde doğum yapan kadın gelen misafirleri gene bebeğiyle birlikte yatağında kabul eder. Bazı yörelerde mevlide çağrılanların çocuğa ya da anneye armağan getirmeleri gelenekten sayılır. Mevlid sonunda misafirlere çeşitli yiyeceklerin yanı sıra loğusa şerbeti de ikram edilir.

LOĞUSA ŞERBETİ

Loğusalıkla ilgili diğer bir geleneği de gözaydına gelen konuklara loğusa şerbeti ikram edilmesi oluşturur. Loğusa şerbeti karanfil,tarçın, şekerci boyası ve şekerle yapılan bir içecektir. Sıcak ya da soğuk ikram edilebilir. Gelen misafirler dışında akraba ve tanıdıkların evine sürahi içinde gönderilir. Çocuk erkek olmuşsa sürahinin boğazına, kız olmuşsa kapağına kırmızı tülbent bağlanır.Ancak bu gelenek günümüzde akraba ve tanıdıklara göndermeden çok konuklara ikram etme biçiminde yaşamaktadır. Şekerli ve baharatlı olduğundan anneye sütünün çoğalması için sık sık içirilir.