17 Şub Işıl ışıl bir marka hikayesi: Sofia’s Zoo
Pandemiyle birlikte e-ticaret son derece hızlandı. Yapılan son araştırmalara göre e-ticaret önümüzdeki beş yılda beklenen büyümeyi 2020 içinde gerçekleştirmiş durumda. Açıkçası bunu kimse beklemediği gibi çok kişi de bu duruma hazır değildi. Pandemiyle birlikte yeni girişimciler en hızlı uyum sağlayanlar oldu. Günümüzde başarıyı yakalayanlara baktığımızda sosyal ve çevrim içi alışverişe uyumlananlar öne çıkıyor.
Sevgili Burcu Eğriçayır ve Çiğdem Türkmen’de pandemi döneminde marka yaratan ve kısa sürede markasını büyüten iki kadın girişimci. Sofia’s zoo marka girişimi hikayesini çevrim içi gerçekleştirmekte benim pandemi de en büyük değişimim. Eskiden her röportajı yüz yüze ve fotoğraf çekerek yapardım.
Kendi zevkleri ve tasarımlarını hayalden markaya dönüştüren iki kadının ilham veren hikayelerini hep beraber okuyalım.
Sevgili Burcu, Sevgili Çiğdem “Sofia’s Zoo” nasıl ortaya çıktı?
Burcu: Aslında birlikte içilen kahvelerden, sıcak sohbetlerden çıktı. İkimiz de bir şeyler yapmak istiyorduk ama farklı şeylerin peşinde koşuyorduk. Benim tasarıma modaya ilgim hep olmuştur. Aldığım tüm aksesuarların orjiinal hallerini mutlaka bozar kendimden bir şeyler eklerim. Sonra bir gün “Neden kendi markam olmasın ki” diye düşündüm. Bunu düşünürken beni cesaretlendiren kişi eşimdi. Çünkü eşimin baba mesleği kuyumculuk. Sonuçta iyi taştan anlayan, piyasaya hakim, iyi atölyeleri bilen biri olması büyük bir artı olacaktı. Tüm bunlar kafamda netleşip hazırım dediğimde soluğu Çiğdem’in yanında aldım. Çünkü onun zevkine, enerjisine bakış açısına hep güvenmişimdir. Bu işi birlikte yapmalıydık.
Çiğdem: Burcu ile kahve sohbetlerimiz meşhurdur. Çünkü aynı anda komşuyuz. Ailemize ait bir gıda markasının İstanbul şubesini açma planları yapıyorduk. O sırda pandemi yavaş yavaş yayılmaya başlamıştı, projeyi erteleme kararı almıştık. Ben de Bodrum’daki otelimizde satılabilecek hizmetler ve ürünler aramaya başladım. Bu sırada Burcu fikrinden bahsetti. Enerjiye evrenden gelen cevaplara inanan biriyim. Hiç düşünmeden “hadi başlayalım” dedim.
Burcu: Kahve sohbetlerimiz iş toplantılarına dönüştü. Yazdık, çizdik, hayal kurduk.
Çiğdem: İkimiz de tez canlıyız. Başarımızın sırrı da bu bence. Karar verdik ve hemen adım attık.
Pandemiyle birlikte doğan bir markasınız. Ürünleriniz ile ilişkiniz ne zaman başladı?
Çiğdem: İlk ürünlerimizi hazırlamıştık; hayvan figürlü ip bilekliklerdi. Heyecanla insanlarla buluşturmayı beklerken tüm dünyayı etkisi altına alan covid hayatımıza girdi.
Burcu: Eve kapanma dönemleri bize beraber geçirecek daha çok zaman ve daha fazla beyin fırtınası imkanı sundu ama.
Çiğdem: Kesinlikle pandemi süreci bizim ürünlerimizle ilişkisi güçlendirdi. Daha çok araştırma ve geliştirme imkanımız oldu.
Burcu: “Kim böyle bir buhranda takı satın alır?” diyenlere kulaklarımızı tıkadık ve üretime başladık. Günün sonunda maskede taksak biz kadınların bazı kırmızı çizgileri vardı ve her şeye rağmen kendilerini iyi hissetmelerine ihtiyaç duydukları da bir gerçekti.
Markanızın kuruluş sürecinde zorluklar yaşadınız mı?
Burcu: Biz bir risk aldık. Hiç desteksiz tamamen kendi imkanlarımızla üstelik pandemi sürecinde bir şeyler ortaya çıkarmaya çalıştık. Çok fazla zorlukla karşılaşmadık bence.
Çiğdem: Çok iyi ekip arkadaşıyız. Kriz yönetimimiz çok başarılı bence ve orta yolu bulmayı çok iyi başarıyoruz. evet, zorluklar yok değildi. Dışarı çıkamayan, sosyalleşemeyen insanlara ışıltılı takılar sunacaktık. Bu stresli ve riskli bir karardı. Ama başardık.
İlk yola çıktığınızda markanız için “bu imzamız olsun” dediğiniz bir Sofia’s zoo oldu mu?
Çiğdem: Bizim imzamız ışıltımız. Yeterince parlak değilse Sofia’s zoo değildir.
Sofia’s zoo takım çalışması nasıl? Tasarım, üretim ya da iletişim aranızda nasıl bölüştünüz?
Burcu: Biz çok iyi bir takımız. Tüm tasarımlar ortak fikirlerle ortaya çıkıyor. Sanırım bu yüzden de beğeniliyor. Birbirimizin fikirlerini dinliyoruz. Beğenmediğimiz şeylerde keskin değiliz, birbirimizi ikna edebiliyoruz. İletişim için artık profesyonel olarak Bengü Arslan & Bourz ile çalışıyoruz.
Sofia’s zoo kadınını nasıl tanımlarsınız?
Çiğdem: Doğal, güçlü ve narin.
Takılarınız, satın alan kişiler üzerinde nasıl bir etki bırakıyor?
Burcu: Müşterilerimize ürünü sunmadan önce özellikle dikkat ettiğimiz noktalar var. Örneğin madeninde sağlığa zararlı bir madde var mı? Ürün uzun kullanım için yeterince hafif mi? Ve ürünü eline aldığında ürün onu gerçekten etkiler mi? Bu sorulara istediğimiz yanıtı alıyorsak ürün bizim için hazırdır. Bu şekilde titizlikle ilgilendiğimiz içindir ki geri dönüşlerimiz de hep olumlu oluyor.
Çiğdem: “Beklediğimden daha güzel” en sık duyduğumuz cümle. İnternet satışı yapmak kadar internet alışverişi yapmak da bir risk tabii. İnsanlar ürün alırken ne ile karşılaşacaklarını bilmiyor. Ama bizde sonuç hep pozitif.
Instagram hesabınıza baktığımda keyifli paylaşımlar görüyorum. İş dışında sosyal medya ile aranız nasıl?
Burcu: Ben tam bir instagram bağımlısıyım. Türkiye’de ve dünyada takip ettiğim birçok isim ve marka var. Bir de Twitter var tabii. Bazen dozunu kaçırsam da sosyal medyada vakit geçirmekten çok keyif alıyorum açıkçası. Kendi sayfamda genelde ürünlerimizi, kızım Yaz’ı ve ailemle keyifli anlarımı paylaşıyorum.
Çiğdem: Instagram benim de en çok kullandığım sosyal medya platformu. Aynı zamanda ürünlerimizi kendi üzerimde fotoğraflayıp paylaşmanın, storylerde anlatmanın ne kadar etkili olduğunu keşfedince sayfam Sofia’s zoo ile daha da doldu diyebilirim. Tabii ki ailemi ve güzel anlarımı da paylaşıyorum. Aynı zamanda Sofia’s zoo instagram sayfası içinde konseptler ve içerikleri belirliyor ve bunlara uygun fotoğraflar çekmekten de büyük keyif alıyorum.
Yakın gelecekte takılarınızda hangi alanları geliştirmeyi düşünüyorsunuz?
Çiğdem: Bileklik fikri ile çıktığımız yola zaman içerisinde kolyeler, küpeler, broşlar eklendi. Ürün yelpazemiz oldukça genişledi. Sadece kendi tasarımlarımızı değil atölyemizin bize sunduğu özel parçaları da koleksiyonumuza ekliyoruz. Bunun için sürekli fikir alışverişinde bulunuyoruz.
Burcu: Tabii aksesuar dünyası çok hızlı değişen ve sürekli yenilik isteyen bir dünya bunun için biz de sürekli yeni arayış içindeyiz. Yakın zamanda çantaları, şapkaları hatta gözlükleri süsleyecek Sofia’a zoo ürünleri gelecek.
Sofia’s zoo olarak bir sosyal sorumluluk projesi içinde yer aldınız mı?
Burcu: Samsun Rotary Kulübü öncülüğünde ihtiyaç sahibi çocuklara eğitim desteği vermek amacıyla başlatılan “geleceğimiz Çocuklar” projesi için Günebakan broşları tasarladık. Satılan tüm broşların geliri çocukların eğitimine harcandı. Bugüne kadar 300 çocuğa proje kapsamında tablet hediye edildi. Bu mutluluğun bir parçası olmak gurur vericiydi.
Çiğdem: Samsun Rotary Kulübü ile aileden gelen bir bağım var. Doğru ellerde başlayan bu proje çok güzel sonuçlar almaya devam ediyor. Neredeyse 1000’e yakın broş sattık. Hatta proje o kadar büyüdü ki ülke sınırlarını aştık. Amerika Indiana bölgesi Rotary kulüplerine de broşlarımız çok yakında ulaşacak. Bu mutluluğun tarifi yok. Sofia’s zoo olarak her zaman büyüdükçe, sosyal sorumluluk projelerimizi de büyütüp geliştireceğiz.
Yeşim Mutlu
Yorum yok