İklim Aktivisti Melisa Akkuş

Melisa Akkuş, 17 yaşında, uzun bir süredir değişim için çalışan, meraklı bir lise öğrencisi. Bir iklim aktivisti. 1 Ağustos’tan bu yana arkadaşlarıyla birlikte yaptığı çalışmalar hakkında konuşmak için bir araya gelmeye çalıştık. Araya giren tatiller, kişisel değişiklikler vb. derken nihayetinde kavuştuk. Çevrim içi gerçekleştirdiğimiz sohbetten geriye kalanlar her zaman gülümseme ve satırlar oluyor.

Melisacığım kısaca seni tanıyabilir miyiz?

Değişim için çalışan bir lise öğrencisiyim. Büyük bir değişim tutkum var içimde. Gönüllü olduğum yerlerde arkadaşlarımla birlikte değişim için elimizden geleni yapıyoruz.İklim içinde uzun süredir uzun yıllardır mücadele ediyorum.

Sam Cooke’un şarkısından bir söz “A Change Is Gona Comme!”

Bu şarkı 1,5 yıldır gönüllüsü olduğum ICHILD’da (Uluslararası Çocuk Hakları Elçileri Derneği) bizim için büyük bir anlam ve önemi var. Bir değişim geleceğine inanıyoruz ve bu değişim için her gün bir şeyler yapıyoruz. Amacımız, dünyadaki istediğimiz değişimin kendisi olmak ve her bireyi bu değişime davet etmek. Yani birlikte dünyayı kurtarıyoruz diyebilirim!

Ne güzel, ne güzelsin… Ne zaman başladı yolculuğun? İlk ne zaman bu tutkuyu içinde hissettin?

İklim bilincim 2018 yılında başladı. 2019 yılında dünyada büyük iklim hareketini duyunca harekete geçtim. Bir gün söyle oldu aslında harekete geçme hikayem. Parktaydım, çok sessiz çok erken saatte yürüyüş yapıyordum.Ve sürekli televizyondaki haberlerde gazetelerde iklim kriziyle ilgili bilgileri görüyordum, duyuyordum. Depremler, yangınlar, seller, su sorunları ve daha niceleri. Ama bunları sadece izlemek, okumak istemiyorum. Böyle bir şekilde kalmak istemiyordum dedim. Yürürken kendime dedim ki “Dünya için bir şeyler yapacağım. Gerçekten bir şey yapmak istiyorum dedim” O günden sonra bir adım attım birden çok şey hayatımda değişti. Yeni hareketlere katıldım, yazılar yazmaya, eğitimler vermeye başladım. Bu şekilde hikayem başladı. Kendime kurduğum cümle ile hayatım da değişim başladı.

Neden İklim Aktivizmi?

Çünkü haklarımı savunmak beni özgürleştiriyor. İklim krizi gibi bir krizi yaşarken gelecek hayalleri kuramıyor, geleceğimizi belirsiz görüyorum. Her gün yeni bir kötü habere uyanmak istemiyoruz. Bunun için hepimiz mücadele etmeliyiz. Tek şansımız bence bu!

“Hepimizin aynı fırtınanın ortasındayız, ama aynı gemide değiliz.”

Hepimiz krizleri yaşıyoruz ama krizlerden hepimiz eşit derecede etkilenmiyoruz. İşte bu yüzden iklim adaletini konuşmamız gerekiyor. İklim adaletinin ele aldığı temel sorun; iklim krizinin yaşanmasında en az katkıya sahip olanların, iklim krizinin sonuçlarından ilk ve en derinden etkilenenler, etkilenecekler olmasıdır. İklim adaletsizliği ile birlikte sosyal adaleti de ele almamız gerekiyor.

Sen de “İklim Aktivisti” olman yönünde değişim başlarken ailen bu değişimi nasıl karşıladı? Destek oldular mı?

Yani şöyle yola çıktığım ilk zamanlarda gereken desteği ailem ve okuldan bulamadım. Genellikle “Derslerin daha önemli, derslerine odaklansan daha iyi değil mi? ” şeklinde klasik cümleler duydum :)Bir süre kendi çabalarımla yürümeye çalıştım. Bu yolda zorlandım, düşüp kalktım. Bu süreçte saatlerimi ve günlerimi verdiğimi, azmimi çabamı görünce ailem “gerçekten çok emek veriyorsun, azimlisin” diyerek destek olmaya başladı. Bu bana umut veriyor.

Çünkü ben evde çok fazla toplantı yapıyorum. Odama giriyorlar “toplantıdayım anne ” diyorum. Yemeğe çağırıyorlar “toplantım var” Bana başlarda “Aman dünyayı sen mi kurtaracaksın” dediklerinde kendi içimden “evet ben kurtaracağım” diyordum. Bunlarla çok karşılaştım. Evde sürekli, çevrim içi çalıştığımı görünce artık alıştılar.

Gazetelerden, radyolardan ve benzer röportaj tekliflerini vb. görünce ailem iyi bir şey yaptığıma inandılar. Şimdi onlar da heyecanımı paylaşıyorlar yaptıklarımı görünce “iyi bir iş yapıyorsun” diyerek ailem beni destekliyor.

Bu yolculukta yalnız mısın seninle birlikte yol açan arkadaşların var mı?

Mükemmel bir ekibimiz var. Hem iklim hem de çocuk hakları için ICHILD (Uluslararası Çocuk Hakları Elçileri Derneği)’ da danışma kurulu projemiz var.Orada bir eşitsizliklere karşı mücadele ediyoruz. Özellikle mental, sağlık eğitim, ayrımcılık ve cinsiyet eşitsizliğine karşı çalışmalar yürütüyoruz. Orada 16’ya yakın genciz.

Bir de yeni başlattığımız “İklim Öncüleri Hareketi” var. Toplamda 4 kişiyiz. Baran, Kerem, Elif, İlke. Buradaki amacımız toplumu iklim krizine karşı harekete geçirmek ve yeni İklim öncüleri yetiştirmek yani değişime öncülük etmek.

Ayrıca Roots&Shoots hareketinde varım. Burada da iklim krizine karşı çalışmalar yürütüyoruz.

Neler yapıyorsunuz?

Öncelikle sadece ben değil, biz diyerek yaptıklarımızı anlatmak istiyorum. Birlikte hareket etmeye çok önem verdiğim için her zaman birliktelik vurgusu ile yaptığımız çalışmaları anlatıyorum.

Ben kendim farklı yaş gruplarına yönelik iklim eğitimi veriyorum. Uzun bir süredir yazılar yazıyorum. Uzun bir süredir hayal ettiğim projeler var ve bu projeler için araştırmalar yapıyorum, çalışıyorum. Sosyal medyadan da iklim krizine dikkat çekmek, yaptığımız çalışmaların sesini daha çok duyurabilmek için içerikler üretiyorum. Ben bugün ve gelecek için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

ICHILD’da Gençlik Danışma Kurulu projesinde yer alıyorum. Burada gençler olarak Küresel Amaçlar’ın ‘Eşitsizliklerin Azaltılması’ hedefi için büyük bir tutku ile çalışıyoruz.

Türkiye’de küresel iklim grevleri organize ettik ve etmeye devam ediyoruz.

Bilim Virüsü sosyal girişiminde arkadaşlarımız ile başlattığımız İklim Öncüleri hareketi için çalışıyoruz.

Peki, “İklim Aktivisti ya da İklim Öncüleri Hareketi”ne katılmak isteyen ya da katılmadan destek vermek isteyenler nasıl yardım edebilir?

“Dünyanın gördüğü her büyük başarı, önce bir hayaldi. En büyük çınar bir tohumdu, en büyük kuş bir yumurtada gizliydi.”

Bu söz çok anlamlı değil mi? Her birimizin adımları çok önemli ve değişim için atılan her bir adım çok önemli. Hepimiz bir tohum olup sonra bir çınara dönüşebiliriz, bu mümkün! “dünyayı sen mi kurtaracaksın” gibi kalıp yargıları aşıp, değişim için bir yerden başlamamız gerekiyor. “Ben nereden başlayabilirim, neler yapabilirim” soruları için de kendi önerilerimi yazmak istiyorum. Önerilerime geçmeden önce önemli bir noktayı hatırlatmak istiyorum. Harekete geçmek için bir kalıba girmek zorunda değiliz, önemli olan bir adım atmak, o adımları büyütmek ve elimizden geleni yapmak.

Öncelikle yukarıda da belirttiğim gibi ön yargıları yıkarak başlamamız gerekiyor.

Dünyadaki eşitsizliklere ve adaletsizliklere karşı hak savunuculuğu yapmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Hepimiz nerede yaşıyorsak yaşayalım yerel mücadelelere katılabilir, destekleyebiliriz. Yaşadığınız yerde yerel bir mücadele topluluğu yoksa siz başlatabiliriz. Başlattığınız bir hareket ile yerelinizdeki sorunlara karşı büyük bir ses getirebilirsiniz.

Bu alanlarda çalışan ulusal ve uluslararası hareketleri, kuruluşları, derneklerin çalışmalarını takip edebilir, destekleyebilir ve katılabilirsiniz.

İmza kampanyalarına destek olabilir ve bu kampanyaları yaygınlaştırabilirsiniz.

Araştırma yaparak öğrendiklerinizi çevrenizde yaygınlaştırabilirsiniz.

Paris İklim Anlaşması hakkında ne düşünüyorsun? Sence daha fazla vakit kaybedilecek mi?

Benim umudum Türkiye’deki bireylerin aktif olarak bu konu için sürekli çalışması. Maalesef karar alıcılar Paris Anlaşması imzalansa bile etki yaratacağını düşünmüyorum Önemli olan bizim iklim ile ilgili taleplerinizi hatırlatmamız dile getirmemiz.

Sen neler eklemek istersin? Söylemek istediğin ne var yani son sözün ne olur?

Sizin aracılığınızla yarına çağrı yapmak isterim. 8. Küresel İklim Grevi için bir çağrım var! 24 Eylül’de hep birlikte iklim için birleşeceğiz. Gençler olarak geleceğimizi ve herkes için iklim adaleti talep ediyoruz. Yerel ve merkezi yönetimleri, gelecekte yaşamı mümkün kılacak şekilde, iklim krizi ile mücadelenin bir parçası olmaya ve adım atmaya çağırıyoruz. Özellikle karar alıcılardan artık sadece sözler duymak değil, gerçek eylemler görmek istiyoruz.

24 Eylül Cuma günü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de İstanbul’daki gençler tarafından gerçekleştirilecek Küresel İklim Grevi’nde hep birlikte olmanın gücüne inanıyoruz. Biz değilsek kim, şimdi değilse ne zaman?

Kim olursanız olur ne olur gelin. Lütfen adım atın. Nereden başlayacağım diye düşünüyorsunuz yarın başlayın.

Programsa şu şekilde;

12-14.00 Kalamış Parkı / Vegan Piknik

17.00 Kadıköy İskele Meydanı / Basın Açıklaması / Gazhane’ye yürüyüş

18.00 Müze Gazhane / Forumlar&Konserler

Gerçekten çok eğlenceli harika bir program hazırladık. Günlerce aylarca çalıştık. Sadece bir gününüzü ayırın, iklim krizi için adım atın.

Çevrim içi buluşmamız sonlanırken Melisa eğitimine açık liseye devam etme kararını öğrendim. Sevgili Melisa Akkuş’a çok teşekkür ederim. Hayatının her döneminde hayallerinin peşinden giderek dünyayı değiştireceğine inanıyorum.

Yeşim Mutlu

24 Eylül 2021, Haberlercom

Yorum yok

Yorum Yazın