Herkes kendi işinin patronu olabilir

Pandemide bir yılı geride bırakmak üzereyiz. Bir virüse teslim olan dünyada yaşayan bizler; hayatın içinde olmayı o kadar özledik ki… Bir an önce pandemi bitse de normale dönsek diyoruz. Dün bir arkadaşımla sohbet ederken “pandemi bitse bile eskisi gibi olamayacağız, artık eski dünya yok” dedi. Uzun uzun düşündüm bu sözü üzerine. Yaşadıklarımıza ve bir yılda geride bıraktıklarımıza bakarsanız normal olmayan, anormal zamanlarda, normal olmaya çalışıyoruz. COVİD-19 siyasetten ekonomiye, iş hayatından sağlığa, eğitimden tüketime hayatımızda pek çok değişikliğe neden oldu. Neredeyse tüm alışkanlıklarımız değişti. Bana göre bundan sonra hayat pandemiden önce ve pandemiden sonra diye konuşulacak 🙂

Hayat her ne kadar çevrim içi devam ediyor olsa da kısıtlamalar sebebiyle alışveriş alışkanlıklarımız ve markalara bakışımız çoktan değişti. Mağazaya gitmeyi, etkileşime geçmeyi özlesekte artık markanın kimliğine göre satın alma davranışlarımız söz konusu. Perakendecilere büyük iş düşerken markalar da müşterilerini, iş ortaklarını dinlemek ve en etkin stratejileri benimsemek zorunda.

Pandemide değişen mağazacılık ve tüketici alışkanlıklarıyla ilgili olarak; Batik+ Marka Danışmanı Cengiz Akant ile bir söyleşi gerçekleştirdim. Cengiz Bey’in pandemi sonrasında “Türkiye’de kendimize ait bir mağazamız olmayacak” sözü yakın gelecekte tüm mağazaların geleceği nokta mıdır hep beraber göreceğiz.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde zor ve sıkıntılı zamanlarda geçiyor. Tüm dünyaya yayılan koronavirüs sizi nasıl etkiledi?

Batik Markası “X ve Y kuşağı için çok şey ifade eden, dönemin en popüler kadın markalarından biriyken diğer bazı markalar gibi talihsiz bir sürece girmişti. 2020 yılı ekim ayında Rudis AŞ bünyesine katılarak, bilinçli, donanımlı ve tecrübeli kadrolarımız tarafından gerekli revizyonlar uygulandıktan sonra Batik+ yeniden ” perakende dünyası”na döndü diyebiliriz. Markanın eski gücüyle birlikte pandeminin gereklerini yerine getirerek X ve Y’nin yanı sıra Z kuşağının da ihtiyaçlarını giderimini, sadık Batik müşterisinin ister sınırlı, ister rahat bir bütçeyle, sezon sonu büyük indirimleri beklemeden ihtiyaçlarını giderebilmesini hedefledik. Aynı zamanda koleksiyonlarımıza muhafazakar kesiminde tercih edeceği Modüs ürünleriyle derinlik kattık.

Pandemiyle birlikte e-ticaret çok hızla büyüdü. Bir araştırmaya göre (Gemius Türkiye) 2020 yılının son çeyreğinde her 100 internet kullanıcısından 95’i bir e-ticaret sitesini ziyaret etmiş. Sizin e-ticaret ile ilişkiniz nasıl?

E-ticarete büyük önem veriyoruz. İş ortaklarımızı ve bayilerimizi pandemide kapanan avmler ve kısıtlamalar sebebiyle satışlarının olumsuz yönde etkilenmesini önlemek için e-ticareti bayilerimizle birlikte yapılandırdık. Online satışımızı onların üzerinden gerçekleştiriyoruz, tabii ki istemeleri halinde.

“Satışımızı bayiler üzerinden gerçekleştiriyoruz.” derken neyi kastettiniz?

E-ticaret yapılırken yaptığımız incelemelerde şunu gördük ki markalar ister istemez bayilerine rakip oluyorlar. Biz de kararımızı bayilerimizle büyümek yönünde verdik.

Markamızın Türkiye’de kendine ait bir mağazası olmayacak; bunun en büyük gerekçesi de bazı markalarda olduğu gibi “bayilerimize rakip olmamak” .

Biz gerekli ar-ge çalışmalarını yapacağız, planlayacağız, üreteceğiz, ürünü yöneteceğiz. Bayilerimizde çevrim içi alınan ürünleri nihai tüketicimize en uygun koşullarla ve doğru hizmet anlayışıyla ulaştıracaklar. Planladığımız iş bölümü bu şekilde.

Herkes işini doğru yaptığı sürece bu iş bölümüyle herkesin memnun ve mutlu olacağına inanıyoruz.

Peki, bayilerinizle birlikte büyümeyi hedeflerken yol haritanız nasıl olacak? Malum pandemide şartlar çok değişken.

Pandemide büyümeyi hedeflerken bayilik “Franchise” sistemi ve ilk tercih olarak da shoplarla yapmayı hedefledik. İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Trabzon ve Antalya başta olmak üzere tüm Türkiye genelinden gelen bayilik başvuruları ilgili departman tarafından incelenerek her iki taraf içinde en iyi şartlarda buluşulması amacıyla yoğun bir çalışma var.

Koleksiyonumuza ürün yönetim ekibimize ve fiyat politikamıza çok güveniyoruz. Bu yüzden de bayilerimize rahatlıkla konsinye sistemini öneriyor veya “avantajlı” kesin alımı tercih etmeleri halinde belli oranda değişim imkanını tanıyoruz. Tüm birikimimizi bayilerimiz ve markamız için paylaşırken sürekli arayışlarımız devam ediyor. Günceli yakalamak yeterli değil artık. Öncü olabilmenin, yeniyi eski kılabilmenin, eskimeyecek yeniyi bulabilmenin bizleri farklılaştırdığının farkındayız.

Pandemi sebebiyle herkes var olan birikimlerini çok iyi değerlendirmek istiyor. Batik bayisi olmak bu dönemde girişimcilere ne tür imkanlar sağlıyor?

Türkiye’de benzersiz bir iş ortaklığına imza atıyoruz. Bir miktar yatırımı olan, mağazacılığı seven ve yapmayı isteyen herkes bize gelebilir.

Herkesi kendi işinin patronu yapmayı hedefledik. Tüm bilgi ve tecrübemizi bayilerimizle paylaşacağız. İstiyoruz ki; bayilerimize en uygun mağazayı bulalım, işlevsel ama ekonomik dekorasyon konseptimizle onu Batik shop haline getirelim. Ürünü biz verelim bayiler sattıkça bize ödesin. Böylece bayileri stok maliyeti yükünden kurtaralım. Tüm iş ortaklarımızın personelini eğitelim, ürün biz yönetelim. Sezon sonunu beklemeden büyük indirimler yapmadan, sürekli bir fırsat imkanı yaratarak; isteyenin istediği ürünü sezon içinde ama fırsatıyla alabilmesini sağlayalım. Tüm bu fırsatlardan yararlanmak isteyen bayi / girişimcilerden istediğimiz bazı olmazsa olmaz kriterler olacak. Örneğin; “verecekleri makul bir teminat” gibi.

Tüm girişimciler için Batik bayilik sistemi ile fırsat yarattık diyebilir misiniz?

Evet, diyebiliriz. Hepimiz eğitim sürecimiz içinde en az bir kez şu prensibi duymuşuzdur.

“Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma”.

Bayilik sözleşmemizi hazırlarken tamamen bu prensip eşliğinde yöneldik. Çünkü biliyoruz ki bu bir ortaklık ve her iki tarafın memnun olmadığı bir birliktelik çok uzun ömürlü olmuyor. Biraz önce de belirttiğim gibi çok iyi kurgulanmış bu yapıda bizlerle beraber katma değer yaratmak, bunun karşılığında “emeğinin karşılığında” bunun getirisi olan ekonomik kazancı elde etmek isteyen tüm girişimciler için bir fırsat yarattık.

Pandemide değişen mağazacılık ve tüketici alışkanlıkları için son sözünüz ne olur?

Güçlü bir markanın çatısı altında, tecrübeli, bilinçli, girişimci bir kadronun desteğiyle, belki yeni belki de yeniden güncel, modern ve fresh ürünlerle nihai tüketiciyi buluşturabilmek önemlidir. Bunu yaparken herkesin para kazanması ve satışa ortak olması bambaşka bir keyif. Biz bu keyfi herkesle paylaşmak istiyoruz.

Biz her zaman iş ortaklarımızın yanında olduk. Değişen dünya düzeninde bir perakende mağazasının nasıl işlemesi gerekiyor? Bizimle olan veya olacak herkese bugünkü sistemde mağazacılık nelerden zarar görüyor, müşteriler nelerden şikayetçi hep onları tedavi etmeye çalıştık. Bu sistem gerçekten teşhisi doğru yaptı kesin doğru yanıtı tedavisinde. Tabii bir süreç olacak sonuçları görmek için. Pandemide temel çıkış noktamız bu oldu. Doğru çalışmalarla her bayiimizi işin içine katarak ortak süreçleri yönetmeye inanıyoruz. Gerçek ve samimi süreçler.

Görünen o ki yeni dünya düzeninde markaların çok esnek olması ve değişime ayak uydurması gerekiyor. Pandemiye uyumlanan, tüketici / iş ortağı / girişimci içgörüsünden yola çıkarak ideal alışveriş deneyimi sunan markalar konuşulmaya devam edecek.

Yeşim Mutlu, 24 Şubat 2021, Milliyet Yaşam 


Yorum yok

Yorum Yazın