Güçlü, özgür, bağımsız: Berr-In

Baharın enerjisini hissetmeye başladığımız şu günlerde tüm dünyanın ortak dileği bir an önce pandeminin bitmesi. Bir yıldır hayat hepimizi farklı şekillerle çok zorladı. Özgürce hayatın içinde olacağımız güzel günleri bekliyoruz.

Evde kaldığımız süreçte doğal ve rahat kıyafetler ile günümüzü geçirsekte sonuçta kadınız. Modaya, renklere, tasarımlara ilgi duymayan az kadın vardır diye düşünüyorum. Kişisel olarak modanın bana ilham verdiği kesin. Pandemiyle birlikte tüm renk kalıplarımı yıktım. Eskiden tercih etmediğim renklere sonsuz açığım. Pandemi bana hayatın ne kadar renkli ve yaşanmaya değer olduğunu bir kez daha anımsattı.

İki ya da üç hafta önce -çok emin değilim- arkadaşım Serdar’dan çok şık bir hediye aldım. Günümüz malum Instagram devri, markanın ig sayfasından tasarımlarına hemen göz attım. Açıkçası belirli çizgisi olan farklı tasarımlar her zaman ilgimi çekiyor. Kimdi bu marka? Nasıl ortaya çıkmıştı? Merak ettiğim tüm cevaplar Berrin Eser’deymiş.

Berr-In markasının kurucusu Berrin Hanım’ı ve hikayesini umarım siz de benim kadar seversiniz.

Berrin Eser kimdir? Sizi tanıyabilir miyiz?

Tabii ki, Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Sanatları Bölümü’nden 1982 yılında mezun oldum. 1980 yılında henüz öğrenciyken tasarımlarımla sektörde yer almaya başladım. Tekstilde tasarımın, tasarımcının ve sanatın bugünkü kadar öne çıkmadığı bir dönemdi 80’li yıllar. Bu nedenle ilklerden biri olduğum için onur duyuyorum.

Zeki Triko ailesi ile başladığım tasarım yolculuğunda, benim asi ve başarıya doymayan ruhum Vedat Öztarhan ve Vepa ile tanışmama vesile oldu. Vepa o döneme benim koleksiyonumlarımla damgasını vurdu. Her zaman yollarımın kesiştiği tüm firmalarda bir tasarımcı olarak derin izler bıraktım. 1994-1999 yılları arasında öyle iz bıraktım ki Berrin Eser ismi o dönem tekstil ve hazır giyim sektöründe zirveye çıktı. 1999 yılında şu anda hepinizin çok iyi bildiği bir firmanın baş tasarımcılığını üstlendim ve bu firmanın markalaşma sürecinde etkin bir rol oynadım. 2003 yılında Berr-In markasını oluşturdum.

Berrin Hanım, tasarım ile yolunuz nasıl kesişti? Kısaca anlatır mısınız?

Çocukluğumda ailemin de sanata olan ilgisinden dolayı sanat dolu bir evde büyüdüm. Resim, müzik ve dans hayatımızın bir parçasıydı. Bu nedenle Güzel Sanatlar okumayı tercih ettim ve tekstil bölümünden mezun oldum. Henüz öğrenciyken zaten çalışma hayatına girmiştim ve mezuniyet sonrasında beni mutlu eden, çok sevdiğim mesleğime profesyonel olarak odaklandım.

Berr-In markası nasıl ortaya çıktı? Markalaşma sürecinden neler yaşadınız?

Uzun yıllar birçok firmanın kreatif direktörlüğünü üstlendikten sonra artık kendi yeteneğimi ve tecrübelerimi kendi makamı oluşturmak için kullanmalıyım diyerek 2003 senesinde berr-In markasını oluşturdum. Benim için oldukça mücadele gerektiren bir süreçti. Hem tasarımcı olmak hem de işin ticari boyutunu üstlenmek kolay olmadı. Ancak hem tasarım hem de üretim konusundaki büyük tecrübem, eğitimin ve çok değerli bilgi birikimim sayesinde kısa sürede yol aldım. Markamın başarısından dolayı İstanbul Ticaret Odası tarafından “Türkiye’nin En Başarılı Kadın Girişimcisi” ödülüne layık görüldüm. Aynı zamanda ITKİB tarafından üç sene üst üste başarı sertifikası ile onurlandırılan tek tasarımcıyım. Bu ödülleri mücadelemin karşılık bulması olarak değerlendirdiğim için çok mutlu ve onurluyum.

Geçmiş deneyimleriniz bugün kendi markanızda nasıl bir etki yaratıyor? Nelerden ilham alıyorsunuz?

Güçlü geçmişin güçlü gelecek olduğu düşüncesindeyim. Koleksiyonlarımın temelini kendi yaşanmışlığım ve yeteneğim oluşturuyor. Yaşanmışlığım hayatın her anında ilham alabileceğim detayları ortaya çıkarıyor. Sektördeki 40 yılı aşan deneyimim, yaşadığım tecrübeler ve sanat yeteneğim detaylara farklı bir gözle bakmamı sağlıyor. Tüm bunlar markamın hem üretim hem yaratıcılık ekseninde güçlü bir temele oturmasında başlıca rol oynuyor. Türk hazır giyim sektörünün öncü tasarımcısı olarak, Berr-In markasının sektörde çok farklı ve özel bir noktada konumlandığını belirtmek isterim.

Biraz da 2021 İlkbahar / Yaz modasından bahsedelim mi? Bu yaz hangi renkler ve kumaşları göreceğiz?

2021 ilkbahar / yaz sezonu yeşil, mavi, lila renklerinin ve sarı tonlarının öne çıktığı oldukça renkli ve canlı bir sezon. Doğal ayrıca geri dönüştürülebilir kumaşları sıklıkla görüyoruz.

Berrin Hanım, siz trendlere ne kadar bağlısınız? Yoksa klasik bir moda bakış açınız mı var?

Klasik bir moda bakış açım olmamasına rağmen koleksiyonlarımın bir kimliği olduğunu belirtebilirim. Değişmeyen kimliğimi değişen trendlerle buluşturuyorum.

Perakendecilik pandemiden çok etkilendi. Siz bu süreci nasıl geçirdiniz?

Yaşadığımız küresel salgın sebebiyle hem yurt dışı hem yurt içi satış noktalarımız bu süreçten elbette oldukça olumsuz etkilendi. Kaynakları doğru kullanımı, etkili kriz yönetimi ve bilgi birikimimiz sayesinde bu süreci güçlü bir şekilde atlattık ve bu sürecin bize kattığı tecrübe ile 2021 senesine çok daha güçlenmiş bir şekilde giriş yaptık. 2021 İlkbahar / Yaz koleksiyonumuzun yarattığı büyük etki bizi oldukça motive ediyor.

Pandemiyle birlikte moda anlayışımız kadar moda dünyası da hızla dijitalleşti. Siz dijitalin neresindesiniz? Değişime nasıl uyumlandınız?

Berr-In koleksiyonları hem Türkiye’de hem yurt dışında daha çok fiziki satış noktalarında yer alıyordu. Salgın süreciyle birlikte satış stratejilerini online platformlara göre ve son kullanıcı ile online ortamda daha çok etkileşimde bulunulması üzerine şekillendirerek bu yıl başında online satış sitemiz berr-in.com’u açtık. Ancak ker ne kadar süreci dikkate alsakta, teknolojik gelişimlerin sanatı ve yaratıcılığı körelttiğini düşünüyor, modanın aşırı dijitalleşmesinin de duyguları, hisleri ve dokunuşları yok edebileceği endişesini taşıyorum.

Güçlü, bağımsız ve özgür kadınların markası olarak siz girişimcilik ekosisteminde kendi işini kurmak isteyenlere ne önerirsiniz?

Sabırlı olmalarını, alt yapılarını kuvvetlendirmelerini, gerçek anlamda emek vermelerini, ilkeli ve dürüst olmalarını öneriyorum. Özellikle gençler tecrübenin değerli olduğunun bilincinden olmalılar. Ayrıca tekstil sektöründe girişimcilik ekosisteminde yol almadan önce farklı şirketlerde çalışarak deneyim kazanmalarının çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Sevgili Berrin Hanım’a samimi yaklaşımı ve ilham veren hikayesini benimle paylaştığı için çok teşekkür ederim.

Yeşim Mutlu

25 Mart 2021, Milliyet, Pembenar, Yaşam

 

Yorum yok

Yorum Yazın