09 Oca Gizemli Krallığın Eşssiz Mirası Nemrut
Geçtiğimiz ay Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti mali işbirliği çerçevesinde finanse edilen ve T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında desteklenen “Visit Commagene” kapsamında Adıyaman’daydım. T.C. Adıyaman Valiliği’nin yürütücüsü olduğu proje ile Adıyaman’da turizm sektörünün rekabet gücünü artırmak ve bu sayede bölgenin sosyoekonomik gelişimine katkıda bulunmak amaçlanıyor.
Nemrut Dağındaki dev heykeller ve tümülüs, Arsameia (Eski Kale), Yeni Kale, Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü Milli Park sınırları içerisinde yer alıyor. Dünya harikası Nemrut Dağı dünyaca tanınırlığına rağmen Adıyaman; tarihiyle, kültürüyle, yerel ürün ve lezzetleriyle turizm açısından çok daha popüler bir destinasyon olmayı sonuna kadar hak ediyor. Adıyaman’da bulunduğum tüm süreç boyunca bu güzel şehrin her adımda keşfedilecek bir yerinin olduğunu derinden hissediyorum.
Yalnızca kadınlara ait bir tümülüs olan Karakuş, tarihi bin 800 yıl önceye dayanan Cendere Köprüsü, Anadolu’nun en uzun Grekçe yazıtının bulunan şölen alanı Arsemia, 200 yıllık tarihe sahip Tuz Hanı, Tarihi Keleş Konağı’nda Adıyaman’ın geleneksel Harfane gecesi, Ulu Cami, Mor Petrus ve Mor Pavlus Kilisesi, Adıyaman Müzesi, Kahta Kalesi ve Nemrut… Hangi birinin hikayesi bir diğerinden üstün olabilir…
Kommagane’yi çiğ köfte markası olan bilen ruhlara yoğurtlu buğday çorbası, kavurmalı hitap, içli köfte (kızarmış ve haşlanmış), Adıyaman tava, kara kavurma, pilav, topak helva, çiğ köfte ve yere göğe sığdıramadım “Taplama” yı nasıl anlatabilirim ki?
Dutu, narı, Besni üzümü, fıstığı, bademi, peyniri, tuzsuz peynir helvası… Perre Antik Kenti, Fırat Nehri, Tut Şelalesi, Roma çeşmesi, Besi Bebekleri…
Tarihi birikimi, kültürel zenginliği, doğal güzellikleriyle Adıyaman bütün olarak turizm potansiyeli açısından büyük değer taşıyor.
Nemrut anlatılmaz, yaşanır…
Nemrut Dağı; Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için yaptırdığı mezarı, anıtsal heykelleri ve benzersiz manzarası ile Helenistik Dönemin en görkemli kalıntılarına ev sahipliği yapıyor. Her ne kadar yazıtlarda kralın mezarının burada olduğu belirtiliyorsa da bugüne kadar keşfedilememiş. Anıtsal dev heykeller doğu, batı ve kuzey teraslarına yayılmış durumda. Doğu terası kutsal merkez olarak biliniyor.
Doğu ve batı teraslarında Antiochos ile tanrı ve tanrıça heykellerinin yanı sıra aslan ve kartal heykelleri bulunuyor. Aslan burcu olduğum için aslan heykeli, aslanlı horoskop fazlasıyla ilgimi çekiyor.
Güneşin farklı doğup battığı bu özel yerden döndükten sonra Nemrut’un gizemine kapılmamam mümkün mü? Görüştüğüm herkes ile Nemrut’u konuşmak, Adıyaman’ı anlatmak istiyorum. Instagram takipçilerim çok daha fazla anlatmamı, çok daha fazla fotoğraf paylaşmamı isterken dağın gizemi ve ruhunu anlatırken kendimi eksik hissediyorum. Orada geçirdiğim 48 saat boyunca yaşadıklarım 48 yıl etkisinde… Zamanın sonsuzlaştığı, duygularımın sonsuzlaştığı ve tanrıların ruhunu iliklerime kadar hissettiğim bu anları hangi sözcüklere sığdırabilirim ki?
Nemrut’un Gizemi
İstanbul’a döndükten sonra Adıyaman’ı ve hissettiklerimi yazmak için kendimi akışa bıraktım. Tek nokta dahi hissetmeden yazmak istemedim. Duygularımın demlenmesini, ben de bıraktığı izleri takip etmek istedim.
Nemrut’ta güneşle bilikte yeniden doğmak mümkünmüş. Dünyanın göz bebeği olan bu yerde benim gördüğüm yıldızlar, güneş, rüyalar ve yoğun duygulardı. Nemrut’ta verdiğim sözü tutacak ve hep onunla olacaktım. Bu satırları yazarken duygularım büyüdükçe büyüyor İstiyorum ki herkes bu deneyimi bir kez yaşasın.
Çok sevdiğim arkadaşlarımla buluşmamızda elbette Nemrut ve yaşadıklarımı konuşmaya başladık. Araştırmacı yazar, Arkeolog İpek Kobaner kasımın ilk haftası gerçekleşecek ”Mistik Topraklarda Yeniden Doğuş Kampı”na Gaziantep, Mardin’den sonra Adıyaman’ı da ekleyeceğini söyleyince gözlerimdeki pırıltıyı görmenizi isterdim. Bir arkadaşım daha bu deneyimi yaşayacaktı. Benim yaşadıklarıma İpeğin uzmanlık alanı eklenince bu gizemi konuşmak ne muhteşem olacaktı. İpek ile konuşmamız sonrası Nemrut’a gönülden bağlandığını hissettim.
“Bir dağ düşünün, iki bin metreden daha yüksek olsun ve üstünde iki bin yıldır gizemini içinde saklayan bir tümülüsü bulunsun. Ve Nemrut Dağı efsanesini anlatmaya bu tepeden başlasın.
Buranın yerli halkı, istilacı Asur’a, Pers ve Makedonlara direnip bağımsız Kommagene Krallığı’nı kurarlar. Miladın öncesinden sonrasına yaklaşık iki yüz yıl süren bir egemenlik yaşarlar. Öyle etkin olurlar ki öğretileri bugün bile devam eder. Doğu ve batıyı sentezleyen bu yerin ilk kralı 1.Mithridates Kallinikos gizemini halen koruyan bir tarihte tahtına çıkar, tacını takar.
Biz bu gizemli tarihi yazılı kaynaklardan okurken, bir de bakarız ki aynı tarih Aslanlı Horoskopta da karşımıza çıkar. Dünyanın bu en eski horoskopunun üzerinde gökyüzünün öyle bir anı betimlenmiştir ki, bu anın yirmi beş bin yılda bir göründüğü söylenir.
Sağa doğru giden aslan kabartmasında Merkür, Mars ve Jüpiter on altı dik ışınla sembolize edilir. Yine gövdesinde on dokuz yıldız sekiz keskin ışınla betimlenir. Boynunda ise hilal şeklinde bir ay, onun üzerinde Regülüs Yıldızı yer alır. Bu yıldız dünyadan 77.5 ışık yılı kadar uzaklıktaki bir çift yıldızdır. Aslan takımyıldızının en parlağıdır. Krallarla özdeşleştirilir.
Horoskopun üzerindeki gök cisimleri bize bir tarihi işaret etmektedir. Bu tarih MÖ 109 yılının 14 Temmuz’udur ve saatler 19:37’yi göstermektedir. Ve ne ilginçtir ki bu tarih dakikası dakikasına yazılı kaynaklarda Kral Mithridates Kallinikos’un taç giydiği tarihtir. Ya özel olarak hesaplanmıştır ya da çok ilahi bir tesadüftür. Ama Grekçe ismi Genler topluluğu olan Kommagene’de böyle bir tesadüf inandırıcı olmaktan uzaktır.
Hele Kommagene’nin efsane kralı 1. Antiochos’un yaptırdığı kırık taşlardan oluşan tümülüs ve içinde barındırdıkları düşünüldüğünde gizem daha da belirginleşir. Kral kendi soyunu anne tarafından Makedonyalı İskender’e baba tarafından da Pers kralı Darius’a bağlar. Yunan ve Pers dinini birleştirip yeni bir inanç biçimi oluşturur. Tabi ki alışılageldiği gibi kendi de bu arada tanrısallaşacak ve Antiochos Teos olarak Nemrut tümülüsünde diğer tanrıların arasında yerini alacaktır. Kartal ve aslanla başlayan tanrı heykelleri yine kartal ve aslanla biter. Doğu ve batı teraslarına özenle yerleştirilen bu devasa heykelleri kutsal amaçları için yaptırır. Daha da ilginci heykellerin kaidesine iki yüz satırlık eski yunanca birer kitabe yazdırır. Kitabenin konusu krallığını sonsuza kadar yaşatacak öğütlerin toplamıdır.
Ezoterik araştırmacıların tespitlerine göre Sarmoung Kardeşlik Okulu da burada kurulur. Mithra inancıyla karışmış Hristiyanlık öğretilerinin de ilk kez burada şekillendiği iddia edilir. İsis’in Horus’u doğurmasıyla Meryem’in İsa’yı doğurması ilişkilendirilir, öğretilerin devamına dikkat çekilir.
Bütün bunlara bakılınca Nemrut tümülüsünün neleri gizlediğini hayal etmek zor olmaz. İçerisindeki mezarda, mezar hediyeleri ile birlikte belki de bu okulun sırları sonsuza kadar saklanır. Çünkü Mısır piramitlerinde bile olmayan bir teknik yüzünden kimse içerilere ulaşamaz. Küçük taş parçaları bugün bile aşılamaz.
Bu dağın gizemi sanki dünyanın bütün gizemini içinde saklar.
Zaten gittiyseniz fark etmişsinizdir; başka bir zaman, başka bir mekân karşılar sizi, adeta başka bir boyuta geçmiş gibi olursunuz. Dağdan inen kişi artık çıkan kişi ile aynı olmaz, ruhu aradığını bulmuş aşk ile dolmuştur.
Henüz gitmediyseniz, hiç durmayın yolunuzu düşürün Nemrut’a ve sıcacık karşılayan Adıyaman’a. “ Araştırmacı yazar-Arkeolog İpek Kobaner
Nemrut’un Kızı
Dağlar dağlara, hayat hayata kavuşurken… Ruhum hala Adıyaman’da… Güneş her akşam batıp her gün doğarken, çok şükür yaşanan her ana…
Güneşin doğuşu ve batışı sırasında hissettiğim duygulara, ait olma ve tamamlanma hissine ve güneşe selam olsun!
Güneşin farklı doğup battığı bu özel yerden döndükten sonra biliyorum ki Nemrut’un gizemine kapılan tek ben değilim.
Adıyaman’da bulunduğum tüm süreç boyunca bizi çok güzel ağırlayan güzel kalpli insanlara ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.
Dünya kültür mirasımız Nemrut ve Kommagene’yi 2023’te yapılacaklar listenizin en başına eklemeniz dileğimle mutlu yıllar diliyorum.
Nemrut’un Kızı- Yeşim Mutlu
Yorum yok