Dr Harvey Karp Anneleri Fethetti-2

Dün hızlıca bir iki satır yazdıktan sonra gelelim şimdi uzun uzun anıları yazmaya. Dr Harvey Karp’ın İstanbul’da bir konferans vereceğini öğrendiğimde “Mahallenin En Mutlu Çocuğu” ve ” Mahallenin En Mutlu Bebeği” ben oldum Şaka bir yana bu iki kitap Dr Harvey’in yayınlanan ve Amerika’da en çok okunan kitaplarının ismi. Türkçe yazdım çünkü okumak isteyen anneler bu şekilde arama yapabilir vb diye. Yoksa zaten bir çok anne  ingilizce olan kitapları yurtdışından almış “The Happiest Baby on the Block ” ve “the Happiest Toddler on the block” çoktan keşfetmiş ve okumuş durumda.

Fotograf Ahmet Gül (teşekkürler Ahmet Gül sayende benim de fotoğrafım oldu 🙂

İşte konferansı öğrenince emzirenanneler grubuna mail attım. Grupta fazlasıyla Dr Harvey hayranı olduğunu bildiğim için önce kimse inanamadı, YSM emin misin ? gerçekten geliyor mu ? Web sitesin de 19 temmuz yazıyor sen 21 Temmuz diyorsun vb mailleşmeleri arasında afişi paylaşınca hemen katılım listesi oluşturduk ve Dr Karp ile buluşacağımız gün için nefes tuttuk. Bir de Dr Harvey Karp ile tanıştırma ve toplu fotoğraf çekimi organize ettim ki değmeyin keyfime. Bu sırada Blogcu Anne Dr Harvey ile özel röportaj bile ayarladı. Pazar günü Dr Harvey’in ABD’de olduğu gibi katılacağı Tv programların de 3 ayın altında ağlayan bebeğe nasıl çözüm getirdiğini göstermek amacıyla Mira ile bu çekimlere katılıp katılamayacağımı sordular. Benim için harika bir deneyim olacaktı hem Miranın ağlama anı için çözüm bulacak hem footğraf çekecek hem de harika bir deneyim yaşayacaktım. Ama yine bir mastit stresi nedeniyle çekime gidemedim başka stresler vb neyse… Salı günü blogcu anne ile buluştuk ve Dr Harvey röportajında fotoğraf çekebilir misin? diye sorunca ben zaten 11.30 gibi orada olacağımı kişisel olarak fotoğraflayacağımı söyledim. İşte hem Elif’in röportaj footğraflarını çektim hem de Dr Harvey ile tanıştım. Zaten o kadar “Mutlu ve harika” ki enerji alanına girmemek mümkün değil. Sanırım ben bu çekim alanlarını seviyorum.

Konferans salonu tıklım tıklım, bebekler, hamileler, benim gibi bebeğini ve çocuğunu evde bırakıp gelenler ben diyeyim 200 siz deyin 250 kişi ve emzirenanneler grubumuz en ön sırada. Uzun zamandır görmediğim dostları görmek ayrı güzellik. Çok özneli bir kalabalık. Herkes bebekleriyle iletişim halinde herkes heyecanlı. Az önce Dr Harvey ile tanışmış olmak ve onun mutluluk alanına girmenin etkisi diyorum ki herkese müthiş biri az sonra gelecek. Dr Harvey’in gelişiyle birlikte herkes ona kilitleniyor. Nefessiz izliyor herkes notlar alıyor. Dr Harvey Karp söze İstanbul, Ayasofya, muhteşem tarihimiz ve burada olmaktan ne kadar mutlu olduğunu anlatarak başlıyor.

Ve benim için ilk vurucu sözü hemen not alıyorum: “Bebekler bir anahtar ile doğar. Bu düğmeyi çevirirseniz yanıt alırsınız. Bebekler duysal deneyimleri taklit eder.”

Dr Harvey Karp konferansın ilk bölümün de 0-8 ayı anlatıyor zaten yazarken belirtirim mutlaka. Dr Harvey anlattığı yönetmin sadece zor bebekleri sakinleştirmek için olmadığını sakin bebekleri daha da mutlu olması için kullanıldığını özellikle belirtiyor. Dr Harveye göre bebeklerin kolik ağlamasının sebebi üç ay erken doğması. Karmaşık yazmadan sırayla devam etmeliyim sanırım bazen kendi notlarımı okuyamıyorum 🙂

Dr.Karp’ın bebekleri rahatlatmak ve sakinlestirmek icin 5S dediği 5 adımlı bir yöntemi var. Bu yöntemler de bebeğin nereden nasıl tutulucağından, rahatlayınca nasıl sesler çıkaracağına kadar açıklama yapıyor…Bundan sonra yazacaklarım tamamen Dr Harvey Karp’ın konuşmasından aldığım notlar araya kendi yorumlarımı ekledim

1-Swaddle-Kundaklama,sarma

2-Side/Stomach- Yan üstü ya da yüzüstü yatırma

3-Shush!-Şişşş sesi yüksek sesle

4-Swinging-Sallama, hareket ettirmek

5-Suck-Emmek, emzirmek

Hemen ardından hatalı bir bilgiyi paylaşıyorum diyor. Ağlamak bebeğin akciğerlerini açar! Ağlayan bebek iyidir ağlamayan bebek değildir diye bir yaklaşım yok. Bebek doğduğunda otomatik olarak bebeğinize bakmayı biliyor olabilirsiniz. Ama bunu nasıl yapacağımızı bilmiyoruz. Ağlayan bebek bizimle iletişim kurmaya çalışır. Bazı bebekler telefon çalması gibi yumuşak ağlar, bazı bebekler yangın alarmı gibi ağlayarak ben buradayım der. Ama kolikli bebekler ki %10-15 görülür 3 saat ağlayabilir –burada annenin ağlaması buna dahil değil diyerek espri yapıyor 🙂 – Kolik genelde 6 haftada gelir ve 4-8 haftada da olabilir. Bazı bebekler ağlar onlara sakinleştirmeyi öğretemezsiniz. Yıllar önce bebeklere OPİUM verilirdi şimdi verilse beni hapise atarlar çok tehlikeli bir ilaç !

80’li yıllarda bir kabile hakkında alarak araştırmaya başladım. Afrika Kabilesi Kung Sanlılar ağlayana bebekleri 1 dakikanın altında susturuyordu. İnanamadım ya o bebekler uzaydan gelmiş mutantlardı ya da bizim bilmediğimiz bir şey biliyordu.

Bebeklerin sürekli ağlaması anneleri etkiliyor. Annelerde ağlayan bebek yorgunluk,  stres, depresyon, kendini yemeğe verme, sigara içme gibi davranışlara yol açıyor. Ayrıca bebekleri  yatakta yüzün koyun yatırarak bebekleri sakinleştirmeye çalışmak -bebek ölümlerine yol açıyor- Yine ağlayan bebeği araba ile dolaştırmak akzalara yol açabiliyor. Hastaneye gidiliyor dr kontrollü testler yapılıyor gereksiz harcamalar çıkıypr.  Siz karnınız ağrısa araba ile mi dolaşmak istersniz? Oysa bebeğinizi kolayca sakinleştirirseniz anneler de kendini çok iyi hisseder.

Kolikli bebeklerde bazı yanlış davranışlar sergileniyor. Ağlayan bebeklere ilaçlar bitki çayları vb veriliyor. Sanki 3.ayın sonunda mucize mi oluyor. Sindirim sistemi bu gazı yok mu ediyor? Hayır… Bebeğiniz beslenirken ya da sonrasında ağlıyorsa bu gaz değil barsak seslerine verdiği tepki.Onların tek ihtiyacı var sakinleşmek…

Bu arada bize yeni doğmuş bir at fotoğrafı gösteriyor. Atların başı küçük vücudu büyüktür. “Koşamayan at sağ kalmaz” diyor. Bizim bebeklerimizin ise kafaları büyük ve vücüdu küçük olur ilk üç ay fetüse benzeriz. 🙂

Bebeklerin seslere ve duysal hislere ihtiyacı var. Rahimde “Duysallık senfonisi” yaşanıyor. Rahim içindeki sesler elektrik süpürgesinden daha yüksek.Düşünsenize 24 saat yürüyen uyuyan rahim içerisinde sürekli ses var! bebek doğunca birden bu sesler yok oluyor. Bebekler duysal mahremiyetlik yaşıyor. Düşünsenize biz onlar dünyaya gelince sesszilik sağlarız. zilleri susturu, kısık sesle konuşuruz . Bu durum bebeğin karanlık bir dolaba kapatılması ile aynı . Oysa bebekler ritmik-hipnotik uyarıcı isterler.

O zaman biz ne yapmalıyız? Duygusal hisleri taklit etmeliyiz.

Bundan sonra Dr Harvey Karp yukarıda yazdığım 5 tekniği anlatmaya başlıyor.

Swaddle-Kundaklama,sarma

Tüm dünyada farklı şekilde kundaklama olduğundan bahsediyor. Ama bu bizim geleneksel kundaklamamızın biraz farklı hali. Bu kundaklamada pamuklu kocaman bir battaniye kullanılabiliyor. Dr Karp yanında getirsiği bezi bize gösteriyor incecik pamukulu kocaman kare şeklinde. Bu kundaklama da bebeğin ayakları bükülebilecek şekilde rahat kalıyor ama kollar sımsıkı sarılıyor.

Side/Stomach- Yan üstü ya da yüzüstü yatırma

Bebeği kundakladıktan sonra kolunuzu 90 derece açı yapacak şekilde kolunuza bebeği yan ya da yüzü koyun pozisyonunda yatırmanız gerekiyor. Bebek kalbinin olduğu tarafa doğru yatırılması gerekir diyor.

Bu iki uygulamadan sonra bazı bebekler de sakinleşme sağlanabiliyor.Eğer olmuyorsa diğer yönteme geçiliyor.

Shush!-Şişşş sesi yüksek sesle

Yukarıda ki uygulamalarla birlikte bebeğin kulağına Shush sesi çıkartmak gerekiyor. Burada erkeklerin daha iyi sakinleştirdiğini söylüyor. Erkekler emziremiyor ama çok iyi sakinleştiriyor!.. Burada shush sesini yüksek sesle söylemek gerekiyor. Sessiz yapmak işe yaramıyor O anda bir bebek o kadar çok ağlıyor ve anneden shush sesi yapmasını istiyor. Anne yapıyor etkilenmiyor tüm salona shush sesi yapmamızı söylüyor ve bebekl iki ya da 3 sn de susuyor. Bu shush sesi çok işe yarıyor Akşam evde Miraya uyguladım çok işe yarıyor.

Bu uygulama kundaklama kadar önemli. Sakin ol, stressiz olarak shush sesi ver. Unutmayın rüzgarı sesi her zaman sakinleştiricidir. Bu şekilde ses çıkarmak bebeğinize seni seviyorum mesajı verir. Ne kadar güçlü ağlıyorsa o kadar güçlü sesi çıkartın.

Swinging-Sallama, hareket ettirmek

Bebeği  kucağında taşırsanız alışır şımartırsınız denir. Bu doğru değili Düşünsenize anne karnında 24 saat içinizde. Çok daha fazla kucağınızda olmalı çok daha fazla hareket etmeli. Ama bebeği sarsmamalısınız. Bebeğin yüzü ve gözleri jöle gibi serbet şekilde sallanmalı. Bazı bebeklerin gerçekten buna ihtiyacı vardır.

Suck-Emmek, emzirmek

Emmek çok önemli. Bebekler günde 8-10 kez emerler. Çalıştığım Kung Sa kabilesinde 50-100 kez emziriyorlar. bebeklerin ihtiyacı bu. Bebek emdikten 30 dk sonra ağlarsa bir kez daha emzirebilirsiniz.Bebeğinizin uyumasın sağlarsınız.

Bu 5 teknik işe yaramadığı söz konusu olursa:

Doğru yapmamış olabilirsiniz Dr Harvey Karp’ın ABD de satılan DVDleri var Türkiyede yok tekrar izlenmesini öneriyor

Bebeğin sağlığı ile ilgili bir doktora başvurun.

Bundan sonra Dr Karp bebeğin memede uyuması ile ilgili kısa bir bilgi paylaşıyor. Bebeği memede ya da kucağınızda uyutursanız uyandığı anda size ihtiyaç duyar. Sizi arar kendi kendine uyutmayı deneyin. Son emzirme sonrası bebeğinizi kundaklatın. Beyaz gürültü dediğimiz anne sesi olan sesi dinletin( bu arada biz de Buzuki Orhan çok işe yarıyor)  Bu cd tüm gece açık olabilir. Kundaklama 4 aya kadar yapılabilir CD bir yıl dinlettilebilir.

Bu arada yeniden yazacağım kesin. ama söylemek istediğim şu var. Dr Harvey Karp’ı bize getiren Acıbadem Sağlık Grubuna, Dr.Gülnihal Şarmana, Zeynep Çuhacı’ya çok teşekkür ederim. Organizasyon gerçekten mükemmeldi. Düşünün bebekler için klimalar kısıldı üşüyen bebeklere battaniyeler verildi ikram kokteyl vb yazmayacağım onlar zaten olması gerektiği gibiydi ama anne detayları çok iyiydi. Hep böyle kalın lütfen…

Ve sonra  8ay- 5 yaş arası çocukları anlatmaya başlıyor. Sanırım bunu da ayrıca yazacağım. Mirayı daha fazla bensiz bırakmak istemiyorum.

YSM

9 Yorum
  • Güneş
    22 Temmuz 2010 saat 11:36

    Merhaba paylaşım için çok teşekkürler..
    Sevgiler.

  • fatos
    22 Temmuz 2010 saat 13:21

    Yesim’cim,
    Yazin belgesel niteliginde.. Egitici ve aydinlatici..

    Ve o gunu oyle guzel yansitmissin ki.. Biz okuyucularin, sanki seninle birlikte o seminere katildik, o havayi soluduk ve anlatilanlari dinledik!

    Eline koluna kafana saglik!
    Fatos

  • sami ataz
    22 Temmuz 2010 saat 13:30

    Sevgili Yeşim,
    Dr.Karp sayende sanki tüm interneti ziyaret etti,türk anneler çk şey ögrenecek.iyiki varsın.fotograflar da harika..ellerin dert görmesin..
    Sami

  • Aylin Atasagun
    22 Temmuz 2010 saat 15:26

    Notlar için çok teşekkür ederim Yeşim.Çok önemli bilgileri paylaşmışsın.Sevgiler

  • admin
    23 Temmuz 2010 saat 04:32

    Ne demek ikinci bölüm de sıra 🙂

  • admin
    23 Temmuz 2010 saat 04:32

    Teşekkürler Fatoşcumm

  • admin
    23 Temmuz 2010 saat 04:33

    🙂

  • admin
    23 Temmuz 2010 saat 04:34

    Aylincim
    Harikasın ve çok naifsin iyi ki varsın!

  • buse
    23 Temmuz 2010 saat 11:03

    Merhaba, Bebeği kendi kendine uyutun derken Tracy deki gibi yatağına yatırıp sırtına hafşfçe pat pat yaparken şşşşş sesi çıkarmayı mı öneriyor? Sevgilerimle.

Yorum Yazın