Dijital Karbon Ayak İzi Nedir? Kişisel Olarak Nasıl Azaltabilirsiniz?

Uzun zaman sonra eski çalışma arkadaşlarımla bir araya geldim. Buluşmanın ortak noktası dünya insanı olan Pelin’in çok uzun zaman sonra İstanbul’a gelmesiydi. Pelin ve yaşadığı yerlerle ilgili hikayeler hepimize farklı dünyaların kapısını aralıyor. Bu arada Pelin Facebook dışında sosyal medya kullanmadığı için onun yaşadığı ülke ve şehirlerle ilgili maceralarını dinlemek bize mutluluk veriyor.

Karbon Ayak İzi 

Son üç yılını da Taiwan’da geçiren arkadaşım aralık ayında Cenevre’ye taşındı. Pandemi sebebiyle uzun bir aradan sonra görüştük. Ayrıldığımızda tüm ekibin gülmekten karnı ağrıyordu diyebilirim. Bu süreçte Pelin yaşadığı ülkelerle ilgili deneyimlerinden bahsederken Benoit’nın çalıştığı şirkette karbon ayak izi politikasından vb bahsedince aklıma bu yazıyı yazmak düştü. 

Ülkemizde de son dönemlerin moda tabiri “Sürdürülebilirlik” herkesin dilinde. Şirketlerden kişilere sürdürülebilirlikle ilgili hedeflerini ve çalışmalarını açıklıyorlar. Hatta birçok firma akademiler kuruyor, eğitimler düzenliyor hatta yarışmalar düzenliyor. Benim de aklıma sürdürülebilirlik konuşulan her detayda doğaya bıraktıkları “karbon ayak izi” ne kadar oluyor onu düşündürüyor. Şu yazıyı yazarken de dijital karbon ayak izi bıraktığım için gerisini siz düşünün 🙂

Sürdürülebilirlik Nedir?

Wikipedia’ya göre “sürdürülebilirlik” daimi olma yeteneği olarak adlandırılabilir. 21. yüzyılda genel olarak biyosfer ve uygarlığın bu yeteneğine atfen kullanılır. Aynı zamanda, kaynakların sömürülmesi, yatırımların yönü, teknolojik gelişmenin yönlendirilmesi ve kurumsal değişimin uyum içinde olduğu ve insan ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılayabilme potansiyelinin hem günümüzde hem de gelecek için korunduğu dengeli bir ortamda değişimin sağlanması olarak tanımlanabilir.” (Kaynak Wikipedia)

Ben sizlere sürdürülebirlikte işin dijital karton ayak izi kısmını kısaca yazmak istedim.

Hepimizin kendini içinde bulduğu “Dijital dönüşüm”, iklim değişikliğiyle mücadeleye olumlu etkisi olan ve CO₂ emisyonlarını azaltan birçok fayda getirdi. Ancak dijital cihazların üretimi, kullanımı ve veri aktarımı, tahmin edilenden daha fazla CO₂ emisyonuna neden olur. Bu emisyonlar “dijital CO ayak izi” veya dijital karbon ayak izi” terimleri altında özetlenmiş durumda.

2021’de dünya çapında yaklaşık 4,66 milyar insanın İnternet’e erişimi var. (We Are Social Digital verileri) 

4,66 milyar insanın her bir arama sorgusu, her video akışı ve her tür bulut bilişim, sürekli artan küresel enerji talebi milyarlarca CO₂ emisyon demek. Hepimiz artan CO₂ emisyonlarından sorumluyuz. 

Dijital ayak izindeki en büyük alan; büyük veri boyutları nedeniyle video akışından kaynaklanmakta. Günümüzde kripto para karbon ayak izinin altına oranla 25 kat fazla çıktığı saptanmış durumda. Kripto madenciliğinde tüketilen elektrik, ülkeden ülkeye değişiyor olsa da gerçek ortada.

Kripto ve videolarla karşılaştırıldığında, bir arama motoru kullanmak veya yalnızca metin içeren e-postalar göndermek ihmal edilebilir bir etkiye sahiptir. 

Sürekli teknolojik ilerleme, artan verimlilik, değişen tüketici alışkanlıkları ve ikame ve toplama etkileri ışığında, küresel CO₂ emisyonlarının tam olarak ne kadar büyük olduğunu tahmin etmek zordur. Çeşitli araştırmalar, bunların küresel CO₂ emisyonlarının yüzde 2,3 – 3,7’si arasında olduğunu tahmin ediyor, tüm havacılık endüstrisinin emisyonlarına eşdeğerdir. Bireysel düzeyde, CO₂ emisyonlarının ne kadar yüksek olduğunu anlamak buradan mümkün. (Kaynak MyClimate, Nature) 

Hızla değişen teknolojiler, karbon emisyonlarını tahmin etmeyi zorlaştırıyor.

Dijital karbon ayak iziniz, sahip olduğunuz cihaz sayısı ve bunları ne kadar süreyle kullandığınızın yanı sıra nerede yaşadığınız ve kullandığınızdan büyük ölçüde etkilenir. Elektrik kullanımından kaynaklanan karbon emisyonları, ülkenizde elektriğin nasıl üretildiğine bağlıdır (yani hidroelektrik, nükleer, fosiller, rüzgar ve güneş). 

Çevrimiçi alışveriş yapmak, evden çalışmak veya bir video konferans lehine bir iş gezisini atlamak gibi zaman ve paradan tasarruf etmek için akıllı telefonunuzu veya dizüstü bilgisayarınızı kullanabilirsiniz. Bununla birlikte, herhangi bir azaltılmış karbon emisyonu, tasarruf ettiğiniz zaman veya para ile ne yapmayı seçtiğinize ve bu faaliyetlerin ne kadar karbon yoğun olduğuna göre dengelenebilir veya hatta sayıca fazla olabilir. Bu geri tepme etkisi olarak bilinir. Ayak izine dikkat etmek ve zaman ve parayı akıllıca kullanmak önemlidir. Sürdürülebilir bir yaşam sürmek isteyen herkesin iklimi stabilize etmeye ve gezegen sınırlarını korumaya yardım etmesi gerekiyor. 

Dijital karbon ayak izinizi nasıl azaltabilirsiniz?

Dijital karbon ayak izinizi azaltmanın birçok yolu vardır, ancak en önemli şey cihazınızın uzun yıllar kullanılabilmesi için bakımını yapmaktır. 

  • Akıllı telefonunuzu veya diğer tüm elektronik ICT (*) cihazlarınızı daha uzun süre kullanabilirsiniz. 
  • ICT ekipmanını geri dönüştürebilirsiniz. 
  • Dijital hizmetleri daha küçük cihazlarda kullanabilirsiniz. 
  • Dijital izleme akışınızı azaltabilirsiniz. Video akışı, küresel veri trafiğinin yüzde 75’ine neden oluyor. 
  • Pilleri yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektrikle şarj edebilirsiniz. 
  • Zamanınızdan daha fazla ICT cihazı satın almaktan kaçınabilirsiniz.  
  • Kullanılmayan cihazları bağışlayabilirsiniz.
  • Şarkıları YouTube’da video olarak izlemek yerine ses dosyaları olarak dinleyebilir veya videoyu daha düşük çözünürlükte izleyebilirsiniz. 
  • Veri depolamayı azaltmak için e-posta kutunuzu düzenli olarak boşaltabilirsiniz. 
  • Verileri yerel olarak depolayabilirsiniz. Bulutu mümkün olduğunca az kullanabilirsiniz. ( Kişiler için geçerlidir, sunucu yapısı “yerinde” olan şirketler için tam tersi söz konusudur) 
  • Mobil ağlar yerine WLAN ağlarını kullanabilirsiniz. 

*ICT nedir?

Bilgi teknolojileri ve iletişim teknolojileri terimlerini tek bir çatı altında toplayan ve bu teknolojiler arasındaki ilişkiyi vurgulayan bir terimdir.

YSM

Yüksek Teknoloji Mayıs 2022’de yer alır. 

Yorum yok

Yorum Yazın