Dijital Dönüşüme Alışmak Zorundayız!

“Pandemi sonrası” ile başlayan cümleler kurmak istemesem de maalesef hayatımız marttan bu yana çok değişti. Tüm Dünya yüzyılın pandemisini yaşarken, kişiler ve şirketler hızlı bir şekilde dijital değişim geçirdi. Hepimiz dijital dönüşümün bir parçasıyız. Yıllar sonra yaşadığımız bu günleri anlatırken evde kaldığımız süreci, var olan dünya düzeninin bir anda nasıl dijitale geçtiğini kişisel hikayelerimizle anlatacağımız kesin.

ONLİNE EĞİTİM HAYATIMIZIN PARÇASI HALİNE GELDİ

Üç kız annesi olarak evimizde marttan bu yana online eğitim hali hüküm sürüyor. Anne olarak öğretmen olmak çok zormuş 😊 Açıkçası kimliklerin birbirine girdiği bu dönemde herkesin kendi işini yapmasının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlamış bulunuyoruz. Henüz aşı ya da Covid_19’un tedavisi bulunmuş değil. Bu sebeple de evden çalışmaya, eğitim görmeye ve gerçek hayatta yaptığımız ne varsa bunu dijitale entegre etmek zorunda olduğumuz dönemdeyiz.

Kişisel olarak deneyimlerimiz mart ayına göre çok daha başka. İlk pandemi ilan edildiği gün ile bugün ki virüs arasında değişen bir durum olmamasına rağmen herkes ilk şoka göre hayatını daha iyi yönetmeye başladı. 

Kişisel olduğu kadar küresel anlamda da dijital dönüşüm başladı. Sanayiden, küçük üreticiye herkes dijitale dair çalışmalarını açıklamaya başladı. Dijital dönüşüm yaşanırken en önemli konunun fırsatların ve risklerin sürdürülebilir bir modelle hayata geçmesi. Dijitalleşirken insani değerlerimizi unutarak fırsatçı bir politika içine girmemek kişisel ve bütünsel ekonomi anlamında büyük önem taşıyor.

RAPORLAR ÖNEMLİ NOKTALARA İŞARET EDİYOR

McKinsey & Company, COVID-19 küresel salgını öncesi ve sonrasına dair tüketici davranış ve beklentilerindeki değişimi ortaya koyan yeni bir rapor yayınladı. ‘Perakendeyi Yeniden Keşfetmek’ adlı raporunda, Amerika, İngiltere, Fransa ve Almanya’dan 2.500 tüketicinin görüşlerine yer verildi. Burada ortaya çıkan sonuç çok net: Tüketici artık daha hızlı, ulaşılabilir, temassız, ücretsiz teslimat, iade seçenekleri gibi kendileri dokunabilen şirketleri tercih etmek istiyor.

Pandemiyle birlikte yapılan araştırmalar tüketicilerin iş planlarını baştan tasarlaması gerekliliğini ortaya koymuş durumda. Uzaktan çalışma her ne kadar herkes için hayat geçmiş olsa da tüm iş kollarının sadece üçte biri uzaktan tamamlanabiliyor. Şirketlerin daha hızlı dijitalleşmesi kaçınılmaz.

Geçtiğimiz hafta TÜSİAD Sanayide Dijital Dönüşüm Günleri Kapsamında, “Yeşil ve Sürdürülebilir Üretim İçin Dijital Uygulamalar” Webinarına katıldım. Bu webinarda da dinlediklerimi eş zamanlı instagram sayfamda paylaşırken sizlerle de paylaşmak istedim. 

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sanayi Politikaları Yuvarlak Masa Başkanı Bahadır Balkır’ın sözlerine tüm şirketler kulak asmalı. 

 “Çağımızın en önemli sorunlarından biri hiç kuşkusuz iklim değişikliği. Ekonomik aktivitelerimizin bizi, etrafımızdaki canlıları ve gezegenimizi tehdit ettiği bir dönemden geçiyoruz. Salt günlük yaşam pratiklerimizi değiştirerek kaynak kıtlığı, iklim değişikliği gibi sorunların üstesinden gelmemiz maalesef mümkün değil. Bunun için yeni bir ekonomik sistemin tarifi, iş yapış şekillerin bu risklere göre yeniden şekillenmesi şart. İşte tam da bu noktada dijital teknolojiler çok önemli bir rol oynuyor. Döngüsel ekonomiye geçişte; sürdürülebilir bir gelecek için üretimin çevreyi önceliklendirecek şekilde yeniden tasarlanmasında dijital dönüşümün etkisi kritik.” 

Dijital dönüşümle ve yeni normalle birlikte şirketlerin stratejilerini yeniden tasarlamaları gerekiyor. 

Çevre, sürdürebilirlik ve etik değerler pandemi sonrasında daha hassas konular. Eskiden bir şirketin çevre politikası bu kadar konuşulmazken pandemi sonrasında hızla değişen bir Dünya’da bu en çok konuşulan konuların arasında geliyor.

Dijitalleşmeyle birlikte kurumların daha şeffaf, tüketiciyle iletişim politikalarını gözden geçirmesi gerekiyor. Dijital dönüşümde artık herkes saydam olmak zorunda. Şirketler çalışanlarını, tüketicilerini ya da iş ortaklarını da düşünerek hareket etmeleri gerekliliği ortada.  

Yeşil ve sürdürebilir dijital dönüşüm her şirketin düşünmesi gereken bir konu. Sadece dijital dönüşümü değil Dünya’nın eko sisteminin dönüşümünü yaşıyoruz. Bu bağlamda yeni dünya insanı olarak şirketlerin daha çok kar elde etmesini değil, sürdürülebilir ve ekosisteme katkılı olmasını istiyoruz. 

Bu yazıyı okuyan dijital dönüşümle birlikte yeşil/sürdürebilir politikalarının hikayesini paylaşmak isteyen tüm şirketlere açık davetimdir. Teknomutlu sayfamda hikayenizi anlatmak benim için büyük mutluluktur.

Sağlıkla, sevgiyle, mutlulukla kalın. Yeni sayıda görüşmek üzere.

Yeşim Mutlu

Yorum yok

Yorum Yazın