Çağdaş Sanat Fotoğrafçılığı, Sanatçı, Sanat ve Galeriler

Fotoğrafı, sanatsal yaratımda bir araç olarak kullanarak, düşünsel ve estetik boyutta ele almaktır. Devamında sergiler açmak, fotoğraf albümleri çıkartmak, isim yapmak. Başka, para kazanmak ve fotoğrafla sanat yapmak. Eğer sanat yaparak para kazanılıyorsa ki kazanılıyor, sanat koleksiyonerlerine ve galeri-müze ilişkilerinin geliştirilmesi, o dünyada yer edinilmesi önemlidir.

Fotoğraflar biricik değildir. Yani tek bir orijinal değildir. Bu özelliği fotoğrafın demokratik bir sanat dalı olmasını sağlıyor. Ama sanat piyasasında antidemokratik tavırlarla karşı karşıya kalıyor. Fotoğraf; paylaşılabilir, boyutları değiştirilebilir, aynısından yüzlerce çoğaltılabilir. İşte resimden, heykelden, seramikten vb. sanatlardan farkı da budur.



Çağdaş sanat yapan birçok sanatçı fotoğrafı kullanarak, fotoğrafı biricik olma haline getirerek galeri, müze ve koleksiyonerlere sunarlar. Derler ki  “Evet fotoğraf çoğaltılabilir ama benim yaptığım salt fotoğraf değil. Üstüne elle müdahalede bulunarak fotoğraf olmaktan çıkardım.” Ne yaptın? “Üstüne boya sürdüm, kestim yapıştırdım, bir başka sanat eseri yarattım” böylece biricik hale getirilen fotoğraf, çağdaş sanat içinde sunulur.

Başka yolu ne olabilir? Sanat eseri olmaya aday fotoğrafı belli sayıda 1- 3- 5- 10 adet olarak (aynı) basım yaptırırsın. Ama öyle dijital falan değil, selüloz ya da pamuk tabanlı bozulmaya karşı kaliteli baskı yaptırırsın. Paspartularsınız altına kaç edisyon olduğunu yazarsın. 1/1 veya 10/3 gibi. Bu şu anlama gelir. 1/1 dersen “Bu fotoğrafı alacaksan toplam 1 tane basılmış ve bir daha basılmayacak, filmi veya dijital kaydı yok edilecek.” 10/3 demek bu fotoğraftan toplam olarak aynı kalitede 10 adet basılmıştır ve 11.si basılmayacak. Fiyatlandırmaya gelince tabii ki en az edisyon basılan en pahalı olacak gibi… Yani filmini veya dijital fotoğrafı alıcıya baskıyla birlikte verirsin alırsın paranı.


ÇAĞDAŞ SANAT FOTOĞRAFÇILIĞI SANAT,SANATÇI VE GALERİLER

“Sanatçı” dediğimizde yılda bilmem kaç tane sergi açan ve galerilerde, müzelerde astronomik rakamlara alınıp satılan ve  parası olan dar bir çevrede dolaşan kişileri mi anlıyoruz?

Yoksa  alternatif yol ve mecraları kullanarak sanatsal yaratılarını sergileyen, çalışmalarını plazalarda ve depolarda para uğruna harcatmayan, akşam eve abonman biletiyle dönen,  “sanatçıları” mı kastediyoruz? Kuşkusuz ki sınıflı toplum oldukça sürecek olan bu “sanat ve sanatçı” kavramları farklı sınıfsal anlamlar taşıyacaktır. 

Üretilmiş olan “sanat nesnesi” kuşkusuz ki bir “sanat eseri”dir. 

Sanat Yazarı ve Güzel Sanatlar Fotoğrafçısı Yüksel Özen, Ocak 2021

 

Yorum yok

Yorum Yazın