Çağdaş Sanat Fotoğrafçılığı / Contemporary Photography

Bilgi birikimi ve teknolojik gelişmeler birçok alanda olduğu gibi sanat alanlarında da hızlı bir değişime neden olmuştur. Fotoğraf bu değişimleri özümseyen en önemli sanat dallarının başında yer almıştır. Ancak kimi sanatçılar, hızla gelişen dijital teknoloji ve bu teknolojinin sunmuş olduğu olağanüstü olanaklara karşı öznel bir tavır göstermişlerdir. Fotoğrafik denemelerinde 19. ve 20. yüzyıl geleneksel fotoğraf teknikleri kullanan sanatçılar, ‘fotoğrafik anlam’, ‘gerçeklik’, ‘temsil’ ve ‘zaman’ gibi kavramları sorgulamışlardır. Bu çalışmada geleneksel fotoğrafik yöntem, araç ve malzemeleri kullanan günümüz fotoğraf sanatçıların soyutlama, kent -doğa ve portre anlayışına olan deneysel yaklaşımları irdelenmiştir.

1960’lı yıllar, çağdaş sanat şemsiyesi altında fotoğrafın, farklı bir bağlam içerisinde çalışmalarda kullanılmasının başlangıcını işaret ediyor. Douglas Huebler ve Ed Ruscha gibi isimler bu konuda öncü isimler. Bu dönemin sanat sunumlarında fotoğraf makinesi, edimlerin dokümantasyonunu yapmaya yarayan, basit bir kopyalama aracı ve anlık, bugün şipşak biçimde müzelerde, gezilerde, fuarlarda çekilen anı fotoğraflarını andırır biçimde bir edimden fazla bir anlama da sahip değil. Öte yandan aşağı yukarı izleyiciden temel beklentileri de böyle bir algılama refleksiyle hareket etmeleriydi.

20. yüzyılın başında yer alan Dinamizm, Kübizm, Fütürizm, Dadaizm ve Sürrealizm gibi akımlar içerisinde fotoğraf, çeşitli deneylerden ve denemelerden geçirilmiştir. Ressamlar ve Fotoğrafçılar, ideolojik ve estetik düşüncelere bağlı oldukları akımların kurallarına ve amaçlarına uygun yapıtlar üretiyorlardı. Bu amaçla sanatçılar, “görsel deney” yapmak fikrinden yola çıkarak fotogram, optik bozmalar, solarizasyon, kolaj, florataj, fotomontaj yöntemleri gibi fotoğrafa müdahale teknikleri geliştirdiler. Bu yöntemlerle (müdahale teknikleri ile) de geleneksel görüntülerin değiştirilmesinde etkili oldular. Fotoğrafta müdahale, fotoğrafı resme benzetmek değil, soyut veya yarı soyut yeni fotoğraflar üretmeye yarar yeni bir kaynak olmuştu. Sanatçıların çoğu keşfedilen yeni işlemlerin inceliklerini öğrendiler ve geleneklerle nasıl bağdaştırılabileceklerini araştırdılar. Fotoğrafçılar, resimdeki gerçekliği tamamen bir kenara atarak, netsizlik, hareketli görüntüler, çoklu pozlama gibi kamera teknolojisinin sağladığı olanakları yaratıcı bir biçimde kullandılar.

Tanımanız gereken çağdaş sanat fotoğrafçıları

Kavramsal portreleriyle tanınan Cindy Sherman’ın (d.1954), en popüler serisi, birer filmden alınmış görüntüler gibi duran, üstelik tek bir kareyle bunun nasıl bir film olduğuna dair birçok ipucunu yakalayabileceğiniz etkileyici fotoğraflardan oluşan İsimsiz Film Kareleri serisi. Bu fotoğrafların her biri için bambaşka bir fon yaratan, adeta bir prodüksiyon tasarımcısı gibi çalışan sanatçı, kendi benliğiyle de, izleyicinin algısıyla da oynuyor. TIME dergisinin Tüm Zamanların En İlham Verici 100 Fotoğrafı listesinde bir fotoğrafıyla yer alan Sherman, yaşamını ve çalışmalarını New York‘ta sürdürüyor.

Photo Credit; Cindy Sherman

Andreas Gursky (d.1955) modern dünyayı çok iyi gözlemliyor ve bunu fotomanipülasyon tekniklerinin yardımıyla etkileyici bir görselliğe dönüştürüyor. Süpermarketlerden apartmanlara, tarlalardan depolara, modern ve kapitalist dünya düzeninin tanıdık imgelerini kurmaca mekanlara dönüştüren Gursky, aynı zamanda şu anda dünyanın en pahalı fotoğrafının sanatçısı. 2011’deki bir Christie’s müzayedesinde sanatçının Rheinn II başlıklı fotoğrafı 4,338,500$‘a alıcı bularak bir rekor kırmıştı. Sanatçı, yaşamını ve çalışmalarını Düsseldorf‘ta sürdürüyor.

Hayward Press Images

Bir fotoğraf sanatçısı değil, disiplinler arası bir çağdaş sanatçı olan Taryn Simon (d.1975), fotoğrafı bir amaç olarak değil bir araç olarak kullanan sanatçılara çok iyi bir örnek. Fotoğrafın yanında metin, heykel ve performans gibi medyumlardan da beslenen Simon, sınıflandırma ve kategorizasyon sistemlerine olan ilgisinden de pratiğinde faydalanan sanatçı, araştırmaya ve belgelemeye dayalı büyük projeleri sonucunda ilgi çekici fotoğraf serileri ortaya çıkarıyor. (Örneğin İstanbul’da da sergilenen bir işi, ABD’deki çeşitli havalimanlarında gümrükte el konulan araç, gereç ve besin maddelerinin envanterini tutan birçok fotoğraftan oluşuyordu.) Taryn Simon, yaşamına ve çalışmalarına New York‘ta devam ediyor.

Photo Credit; Taryn Simon

Philip-Lorca DiCorcia‘nın (d.1951) hikâyeyi daima ön planda tutan serileri, gerçek ve kurgunun arasındaki gri bölgede yer alan fotoğraflardan oluşuyor. Tıpkı Cindy Sherman gibi her ayrıntısı düşünülerek yaratılmış fotoğraf karelerinde gerçek insanlar, gerçek mekanlar olmasına rağmen, bunların tesadüfî anları belgelemediğini anlamak mümkün. MoMA‘nın fotoğraf departmanı küratörü, müzenin koleksiyonunda 70’e yakın eseri bulunan DiCorcia’nın başarısını ‘daha fazlasını gösterip daha azını anlatmaya olan eğilimine’ bağlıyor. Yale Üniversitesin’de ders veren DiCorcia, yaşamına ve çalışmalarına New York‘ta devam ediyor.

Photo Credit; DiCorcia

Sanat Yazarı ; Yüksel Özen, Fotoğraf Sanatçısı Aralık 2020

                                                        

Yorum yok

Yorum Yazın