20 Eyl Aysel’in!.
Maya Su ve Melis bana hediye almışlar. İki aydır Tarkan’ın “Firuze” si dilimizdeydi. Meğer Tarkan bu şarkıyı “Aysel’in” albümü için söylenmiş. Tarkan ve Sezen Aksu demek “ne olursa olsun kabul ” demek bende. İsterse en ağır en berbat söylesinler. Onlarda bunu duymak zaten mümkün değil de yani o derece anlayın diye yazıyorum. Benim öyle enlerim yoktur. Aman ölüyorum, bayılıyorum manyak seviyorum diyeceğim. Severim, dinlerim çok çok sevdiklerim vardır. Ama Madonna, Amy Winehouse , Lady Gaga , Sezen Aksu ve Tarkan bir yana …
Of yine konuyu dağıttım. Ben de sanırım hiperaktivite vb sorunu var. Bir daldan bir dala bu yaşta olur mu bilmem ama haftaya gidip uzmanına soracağım.
Aysel Gürel’in rengarenk kişiliğine uygun “popart” kapaktan kartonetine ciddi uğraşılmış. Kendimden çok iz bulduğum bu “Deli Aysel’i hiç unutmayacağımızın bir kez daha belgesi gibi bu albüm.
Dinlemek isterseniz her yerde satışta. Asıl kartonetin içini okuyun. Ben çok sevdiğim yazarın satırlarını paylaşacağım.
“Yarım asır. Dile bile kolay değil. Aysel’le tam 50 yıl önce tanıştık. Aynı mahallede oturuyorduk ve aynı tiyatroda çalışıyorduk. Münir Özkul tiyatrosunda. Oyundan sonra 1-2 şişe alıp aysel’in evine giderdik. Aradan yıllar geçti. Ben, Cihangir’ taşındım. Aysel’de Cihangir’e taşındı. Bir gece, kış, yol buz tutmuş, gece yarısı işten dönüyordum, arabamı yokuşa park ettim. Kapıyı kapadım. Bir ses duydum. Bir kadın sesi. “Sakın kıpırdama” dedi. Bir baktım Aysel. İki ayağına çuval geçirip, üstünü seloteyple bağlamış. “Yerler buz, yokuş çok kaygan” dedi. “Düşüp bir tarafını kırarsınSeni, koluna girip evine götüreceğim” dedi. “Peki, yaS en düşersen”dedim. “Olsun ben çalışmıyorum. Sen çocuk bakıyorsun” dedi. İşte aysel böyle biridir. Son günlerde, hastaneye gidiyordum. En son yazdığı şiiri seslendirmemi istedi. Stüdyoya girdim. Çınar şiirini okudum. CD’yi elime alıp, döndüm. Hastane kapısında Müjde karşıladı Beni. “Şiiri getirdim” dedim. “Yoğun bakımda artık dinleyemez”dedi. Bir an 50 yıl önceye döndüm. Aysel’in ışıldayan gözleri, kahkaha atan sıcacık sesi ve geçirdiğimiz güzel günler gözyaşlarımla birlikte akıp gitti. Onu bir daha hiç göremedim. Murathan Mungan”
Hayat böyle işte.
YSM-Fotoğraf delisi
Yorum yok