2021’de bizi neler bekliyor?

Murakami’nin “Yarının ne getireceğini, yarın olmadan kim bilebilir? sözünü tam olarak yaşadığımız zamanlardayız. 2021’in ilk on gününü geride bıraktık bile. Hepimiz içsel hesaplaşmalarımızı yaptık. Yeniliklere kucak açtık ve bu yılın geçtiğimiz yıldan çok daha iyi olmasını hayal ederek yeni yılı yaşamayı başladık.

DORinsight tarafından yapılan “2021 Yılı Beklentileri” araştırmasına göre, Türk halkı 2021’in daha iyi bir yıl olacağını düşünüyormuş. 2021’in pozitif beklentileri arasında, ‘aile yaşamı, iş yaşamı ve ekonomik gelir durumunda pozitif değişiklikler’ öne çıkmış durumda. 

Gelen gideni aratır mı bilmiyorum ama dünyada durum çok değişken. Gün yok ki yeni bir olaya uyanmayalım. Teknolojiden, ekonomiye, doğal afetlerden, ülkelere ilk on güne bile neler sığdı neler.

Son derece dijital ve uzaktan evde kal halimizle değişimimiz de değişti. Konuştuğum herkes kendisinin eskisi gibi olmadığını ve zamanın neler getireceğini merak içinde.

SADELEŞME VE TERK EDİŞ

Birçok arkadaşım daha sakin ve doğayla iç içe yaşam geçirmek için İstanbul’u terk etti. 2021’de daha çok bunu göreceğiz sanırım. Hepimiz / dünya oldukça stresli günleri yaşarken var olan gerginliğimizi azaltmak için kendimizce çareler bulduk. Geçtiğimiz yıl en çok yoga, meditasyon ve sağlık uygulamalarının revaçta olması durumun en net göstergesi.

Kendisiyle yalnız kalmayı, evini özleyenler ya da işe gitmemek için bahane üretenler bir an önce hayat normale dönse halinde. Bunun yanı sıra bir gerçekte var ki uzaktan çalışma ve eğitim hali devam edecek.

2021 yılında hayatı sadeleştirmek ve bunun için harekete geçenler çoğunlukta. Yapılan araştırmalar kişilerin pandemi sonrası davranışlarının ve alışkanlıklarının değiştiğini gösteriyor. Bana göre 2021’in en büyük trendi “ basit yaşam” olacak. 2020’de gördük ki kısıtlı ve çok sade yaşamak mümkün.

2021’de; sağlıklı bir yaşam için bütünsel bir bakış açısı benimseyeceğiz. Sağlıklı beslenme ve iyi yaşam kadar ruh sağlığına önem vereceğiz. Zaten şu an psikoloji ile ilgili diziler bile insanların çok daha fazla ilgisini çekmiyor mu?

Doğa ile bütünleşme arzumuz daha da artacak. Evde kaldığımız tüm süreç boyunca doğa ile iç içe almayı ve bütünleşmeyi özledik. Doğa artık hem koruma hem de bütünleşme bilinciyle hayatımızdan ayrılmayacak. Sürdürebilir çevre projeleri ve dijital yeşil politikalar çok daha konuşulacak. 2020’nin en çok izlenen belgesellerinin çoğu, dünya ve doğa konularına olması sizce tesadüf mü?

SAĞLIK VE BAĞIŞIKLIK

Tüm dünyada yaşanan pandamı sebebiyle bağışıklık sistemi hiç konuşulmadığı kadar konuşuldu. Bağışıklık arttırıcı ilaçlar kadar besinlerinde her zaman revaçta olacağı bir yıl bizi bekliyor. Maskeler çıkıncaya kadar güçlü ve dirençli olmak için bu ürünlere talep artacak gözüküyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ve YEREL ÜRETİM

Pandemiyle birlikte küresel ve yerel bütün şirketler ardı ardına çevre politikalarını açıkladılar. Kişisel olarak da beslenme biçimleriyle iklim krizi ve kaynakların tükenmesiyle ilgili değişikliklere gidiliyor. Eskiden konuşulmayan ne varsa artık gündemde. Moda, ev eşyaları, seyahat olsun her yerde dönüşüm söz konusu. Düşünün ki seyahatlerde şehirlerin korunması ve sürdürebilir bir yaşam sunabilmesi için ziyaretçi sayılarının sınırlandırılması konuşuluyor.

Yerel üretim, yerelleşme ile ilgili sayısız proje çok yakında hayatımızda olacak. Yerel çiftçileri, yerel işletmelerin desteklenmesi kadar tarım ve toprak tekrar hep gündemimizde olacak. Yeni çiftçi ve yenilikçi tarım kavramlarıyla ilgili olarak aralık ayında Tekfen Tarımın genel Müdürü Emrah İnce ile gerçekleştirdiğimiz İnstagram canlı yayını sizlere fikir verebilir.

COVID_19 salgınında yaşadıklarımız hepimiz için benzersiz bir deneyim oldu. Dikkatimizi kendimize, ailemize, çevremizdekilere ve var olan değerlerimize çevirdik. Dayanıklı kılan ne varsa ona odaklandık. 2021’i de hep beraber yaşayıp göreceğiz.

Sağlıklı toprak, sağlıklı zihinler ve sağlıklı vücut artık hepimizin tek dileği. Sağlıkla ve sevgiyle kalın.

Yeşim Mutlu 

10 Ocak 2021 Haberlercom, Yeşim Mutlu

 

Yorum yok

Yorum Yazın