19 Haz Korona günlerinde tatil
Turizm sektörü Covid-19 sonrasında en çok zarara uğrayan sektörlerin başında geliyor. Pandeminin ilk yılında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’ye gelen turist sayısı 2020’de yüzde 69,14 düşerek 15,9 milyona geriledi. Avrupa ve Rusya tarafından tatil için çok tercih edilen ülkemiz seyahat kısıtlamaları sebebiyle turizmde ciddi zarara uğradı.
Türkiye ve dünya ülkeleri içinde bulunduğumuz pandemi sebebiyle turizm açısından sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Turizm sektöründe çalışan milyonlarca insan diğer sektörlerde olduğu gibi gelir kaybına uğramış durumda. BM Dünya Turizm Örgütü (WTO) aşılamaların başlaması nedeniyle 2021’de seyahatlerde yavaş bir normalleşme bekliyor.
Salgının değiştiren, dönüştüren etkisiyle karantina, test zorunluluğu, sınır kapama vb. katı kısıtlamalarla geçen günlerimizin ardından artık tatile çıkmak ve yeni dünya düzeninin getirdiği yeniliklerle biraz olsun nefes almak istiyoruz. Tatil için otel seçiminden, seyahat araçlarına herkesin beklentisi ve cevap aradığı sorular farklı.
Geçtiğimiz hafta turizmci arkadaşım arkadaşım İrem Doğay ile instagramda canlı yayın gerçekleştirdim. Sevgili İrem, Aqua Fantasy Resort Hotel & Spa & Aquapark’ın Marka Direktörü olarak canlı yayında sayısız soruya cevap verdi. Pandemide tatile gitmek isteyen kişiler için önemli bir paylaşım olduğunu düşünüyorum.
Pandemide otel seçerken nelere dikkat etmeli? Turizmde neler değişti? Gelin hepsini İrem Doğay’dan dinleyelim.
İremciğim, kısaca kendinden bahseder misin?
Ankara doğumluyum. Önce kendi aile işletmemiz olan Özel Büyük Kolej’den akabinde Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldum. İş hayatını öğrenmek amacıyla Ankara’da çok farklı sektörlerde, farklı firmalarda değişik pozisyonlarda görev aldım. En son 2,5 sene büyük bir Amerika merkezli, besin takviyesi firmasında pazarlama üzerine çalıştım. Hem sürekli eğitimler alıyor hem de sürekli eğitimler veriyordum. Orada çalışmaya devam ederken babamın yanında olmak için 2016 yılında Kuşadası’na taşındım. 1999’dan bu yana faaliyet gösteren Aqua Fantasy işletmemizde yönetimde ve Marka Direktörü olarak aktif rol almaya başladım.
İrem’ciğim, doğrudan konuya gireceğim. Covid-19 turizm sektörünü nasıl etkiledi?
Dünya genelini etkileyen pandemide en çok darbe alan sektörlerden birisi turizm oldu. Bu süreçte yeni normalin gerekliliklerine ayak uydurabilen turizm tesisleri bu dönemi en az hasarla geçirmeye çalışıyor. Biz de yapısal olarak 96.000 m2 arazide yayılmış olmamız ve pandemiden önce de çok sıkı hijyen kriterleriyle çalışıyor olmamızın verdiği avantajla çok hızlı ve kolay adapte olabilen tesislerden biri olduk. Ama uluslararası seyahat yasaklarından ve %50 kapasite hizmet verme zorunluluğundan kaynaklı tüm turizmciler gibi evvelki yıllara kıyasla ciddi bir düşüş yaşadık.
Salgın sonrasındaki döneme odaklandığımızda turizmde ne gibi değişiklikler göreceğiz?
Turizmin önceliklerinin değişeceği kanısındayım. Yabancı turistlerde her şey dahil sistemi yine tercih alanı olacaktır ancak yerli turistte “camping” ve “kiralık yazlık” kavramları tekrar trend olmaya başladı. Pandemi ile öne çıkan mesafe ve yüksek hijyen standartları uygulamalarının sektörde kalıcı bir iz bırakacağını ve pandemiden sonra da aranan kriterler arasında yer almaya devam edeceğini düşünüyorum.
Geçen sene Temmuz-Eylül ayları arasında 17 milyon kişi seyahat etmiş. Seyahat etmek isteyenler “Güvenli turizm nasıl olacak” diye sorarken; sizin otel misafirlerinizin beklentileri hangi yönde değişti?
Hijyen konusunda zaten çok üst seviyede hizmet verdiğimiz için ek talepler gelmiyor. Mesafe konusunda da 96.000 m2’lik bir alana yayılmış olmanın ve otel tesisleri harici Aqua Park’ı da ücretsiz kullanıyor olmalarının avantajıyla, misafirlerimize arzu ettikleri konfor ve sağlık güvenliğini rahatlıkla sağlıyoruz. Ek olarak ağırlıklı çocuklu ailelerin tercih ettiği bir otel olarak yönetmeliklerin izin verdiği oranda çocuk aktivitelerimizi de sürdürmeye devam ediyoruz.
Ancak şu anki kısıtlamalar sebebiyle tekerrür misafirlerimiz bizde geçmiş yıllarda deneyimledikleri yetişkinlere yönelik akşam animasyonu ve akşam aktivitelerini talep ediyorlar. Yasakların kalkmasıyla birlikte, en güvenli şekilde bu aktiviteleri de programımıza dahil edeceğiz.
Gelelim en çok sorulan soruya. Pandemide otel seçerken öncelikler neler olmalı?
Özellikle içinde bulunduğumuz pandemi döneminde önceliğin hijyen ve mesafe olması gerektiğini düşünüyorum. Hijyenden kastım yalnızca oda temizliği vb. değil. Genel alan, mutfak, tepeden tırnağa hijyen. Bu konuda tatile çıkmayı düşünenlerin rezervasyon yaptırmadan önce gitmeyi düşündükleri tesisin uygulamalarıyla ilgili detaylı bilgi edinmelerinin önemli olduğu kanısındayım.
Geçtiğimiz yıl ulaşım, konaklama, ve yeme-içme sektöründe uygulanması gereken kuralları belirleyen; temizlik, hijyen, güvenlik, sosyal mesafe vb. konuları içeren “Güvenli Turizm Sertifikası” hayata geçirildi. Sizin güvenli turizm sertifikasınız var mı?
Tabii ki var 🙂 Geçen sene haziran ayında operasyona başlamadan önce sertifikamızı aldık. Bu sertifika zaten her ay denetlenerek aylık yenilenmesi gereken bir sertifika. O zamandan beridir her ay tekrar denetimden geçiyoruz. Zaten sertifika için ilk gerekliliklerde bile kalite müdürümüz sertifika harici 40 küsur madde daha ekledi ve daha da güvenli olması için bunların da uygulanmasını istediğini belirtti. Hijyen anlamında çok katı bir ekiple çalışıyoruz. Hem uluslararası yüksek kriterlerde çalışmamız, hem de ağırlıklı çocuklu ailelere hizmet vermemiz sebebiyle hijyen konusunda çok katı kurallara bağlı hareket ediyoruz.
Pandemiyle birlikte değişen dünya düzeninde her geçen gün dijitalleşiyoruz. Turizmde ne gibi değişiklikler söz konusu? Siz ne gibi değişiklikler yaşadınız? Pandemi sizi daha da dijitalleştirdi mi?
2019 senesinde var olan tesisimiz ikiye bölerek iki farklı konseptte hizmet vermeye başlamıştık. Bu bölünme sürecinde 335 odada yeni konsepte uygun dijital odalar üretmiştik. Otelde misafirlerimizin hizmetine sunduğumuz interneti güçlendirmek adına çok ciddi yatırımlar yaptık. Amacımız ailesiyle tatildeyken çalışmak zorunda kalan misafirlerimize aradıkları ofis ortamını sunabilmekti. Hiç bilmeden pandemiye hazırlıklı girmiş olduk.
2020’de pandemiyle birlikte odalardaki broşürleri kaldırarak televizyonlardaki info kanalımızdan gerekli bilgilendirmeyi yapmaya başladık. Restoran ve barlarda elden ele dolaşan menüler yerine 2020 sezon başından itibaren kullanımı çok pratik ola QR kodlu menüler kullanmaya başladık. Var olan web sitemiz dışında aplikasyonla hizmet vererek misafirlerimizle dijital ortamda iletişim kurmaya ağırlık veriyoruz.
Temizlik, hijyen, maske vb. derken çevreye karşı sorumluyuz. Tatil için seçtiğimiz otellerde çevre hepimizin hassas noktası. Siz de katı hijyen kurallarınız olduğunu belirttiniz. Bu kadar yoğun tüketimde çevreyi korumak adına neler yapıyorsunuz? Pandemi sonrası sizce neler yapılmalı?
Özellikle menü ve broşürlerle ilgili bahsettiğim gibi gereksiz kağıt kullanımını minimize etmeye çalışıyoruz. Bu bilinç tüm alanlarda da geçerli. Bütün yazışmalarımızı ve kayıtlarımızı dijital ortamda sürdürüyoruz. Misafirlerimizi de teşvik etmek için tesisimizin pek çok noktasına geri dönüşüm kutuları yerleştirdik ve bu malzemeleri tekrar kullanıma kazandırıyoruz.
Su tüketiminin büyük bir kısmını ozmoz sistem ile kullanıma hazırlayıp arıtma suları dahil uygun noktalarda kullanarak değerlendiriyoruz. Hem gereksiz su tüketiminin önüne geçmek hem de Mavi Bayraklı denizimizi korumak adına tekrar doğaya kazandırıyoruz.
Doğayla iç içe bir ortamda konumlanmış durumdayız. Bizi çevreleyen bu güzelliği korumak adına ilaçlamalarımızı da “doğa dostu” çevreye zarar vermeyen profesyonel kimyasallarla sağlıyoruz.
Diğer bir yandan kendi sera ve arazilerimizde kendi tarımsal üretimimizi yaparak bu ürünleri misafirlerimize sunuyoruz. Plajımız mavi bayrağa sahip olduğu gibi otel olarak yeşil Yıldızlı Çevreye Duyarlı Konaklama tesisi belgesine sahibiz. Ek olarak da Travelife Gold turizmde sürdürebilirlik ödülümüz bulunmakta. Biz her zaman çevreyi çok önemsedik. Pandemi sonrası da aynı duyarlılıkla hareket ediyoruz.
Pandemiyle birlikte tatil için gelen kişiler / turistler özellikle neleri görmek istiyorlar?
Bizi tercih eden misafirlerimizin önceliği dünya ve Avrupa’da en iyi aquapark ödüllü olan bol kaydıraklı, yetişkin ve çocuk havuzları, tembel nehir ve dalga havuzu içeren su parkımız tabii ki. 🙂
Aquapark hariç 10 restoran, 12 bar ve 9 havuzu misafirlere en verimli olacak şekilde yönetmelikler doğrultusunda etap etap kullanıma açıyoruz. Kum plajlı deniz her zaman misafirlerin olmazsa olmazı. Yaş ve konuşulan dillere göre ayrılan (beş adet) çocuk kulüplerimiz de çocuklu ailelerin tercihi. Pandemi sürecinde evden tatile giden yıolculukta tüm talepleri karşılamak birinci amacımız.
Pandemi ve turizm ile ilgili işin uzmanı olarak siz neler eklemek istersiniz?
Sonuç olarak dünya çapında kritik bir dönemden geçiyoruz. Herkes kendi sağlığından sorumlu ancak biz (turizmciler) bizi tercih eden herkesin sağlığından sorumluyuz. Bu sebeple çok yüksek kriterlerde hijyen uygulamaları ve yönetmeliklerin izin verdiği ölçüde olabilecek en eğlenceli hizmeti veriyoruz. Misafirlerimize unutulmaz, keyifli ve de en önemlisi sağlıklı bir tatil için elimizdeki bütün imkanları kullanıyoruz.
Sevgili İrem’in söylediklerini özetlersem korona günlerinde tatil; yeni normalin içinde anormal önlemlerle karşımıza çıkıyor. Tatile gideceklerin beklentilerinde değişiklikler kadar turizmcilerinde çevrimiçi dünyaya uyumlandığını görüyoruz. Eğlenmeye, keyif almaya özlem duyduğumuz şu zamanlarda turizm hizmetlerinde güven, sağlık ve hijyen temaları en çok dikkat edilenler. Güvenli turizm sertifikası kadar doğaya ve insana saygılı oteller tercihimiz.
Tatile çıkan herkese iyi tatiller diliyorum.
Yeşim Mutlu
18 Haziran 2021, Milliyet, Pembenar Yaşam
Yorum yok