13 Eki Ege’nin Diğer Yakası: Yunanistan Golden Visa Gerçeği
Bazen haritaya bakarken Ege Denizi’ni bir sınır değil, bir köprü gibi görürüm. İki kıyıda da zeytin ağaçları, iki kıyıda da begonviller uzanır.
Aslında çok da farklı değiliz. Aynı güneşin altında yaşıyoruz ama bazen, o diğer yakada yaşamak mümkün olsaydı yaşam nasıl olurdu diye düşünür insan.
İşte Yunanistan Golden Visa programı, son yıllarda o yakayı biraz daha yakınlaştıran bir fırsat haline geldi.
Kısaca anlatmak gerekirse; Yunanistan, belli bir tutarda gayrimenkul yatırımı yapan yabancılara oturum hakkı tanıyor.
Bu miktar bazı bölgelerde 250.000 €, bazılarında ise 500.000 € seviyesinde. Karşılığında yatırımcıya beş yıllık oturum izni veriliyor ve bu süre boyunca ülkeye yerleşme zorunluluğu da bulunmuyor.
Yani hem Ege’nin öte yakasında bir eviniz, hem de Schengen bölgesinde serbest dolaşım hakkınız oluyor. Ayrıca bu izin yalnızca yatırımcıya değil, eşi ve çocuklarına da kapsama alanı sağlıyor.
Üstelik satın aldığınız evi kiraya vererek düzenli bir gelir elde etmeniz de mümkün, böylece yatırımınız, kendini zaman içinde geri ödeyebiliyor.
Son dönemde özellikle Atina, Golden Visa yatırımcılarının gözdesi haline geldi. Sadece başkent oluşuyla değil, kültürüyle, denizle iç içe geçmiş mahalleleriyle ve yılın büyük bölümünde ılıman bir iklime sahip olmasıyla fark yaratıyor. Kentin merkezinde ve çevresindeki Koukaki, Pangrati, Neos Kosmos ve Kallithea gibi bölgelerde hâlâ yatırım açısından uygun fırsatlar bulunabiliyor.
Ayrıca Piraeus, liman çevresinde gelişen yeni projeleriyle son dönemde yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyor. Atina, hem uzun dönem kiralama hem de kısa dönem Airbnb gelirleri açısından yatırımcısına istikrarlı bir geri dönüş sağlıyor.
Yani bir yandan oturum hakkınızı alırken, diğer yandan düzenli bir gelir akışı yaratmak da mümkün hale geliyor.
Golden Visa ile sadece bir ev değil, bir yaşam biçimi seçiyorsunuz. Atina’da şehir hayatının enerjisini, Girit’te Akdeniz’in dinginliğini, Santorini’de sessiz bir manzaranın huzurunu bulmak mümkün. Kimileri için bu yatırım, çocuklarının Avrupa’da okuyabilmesi demek; kimileri içinse haftanın birkaç günü Ege’nin karşı kıyısında nefes alabilmek. Zamanla birçok yatırımcı, başlangıçta “ikinci bir adres” olarak aldığı evi, yavaş yavaş “asıl evi”ne dönüştürüyor.
Ama tüm bunların ötesinde, Golden Visa sadece bir yatırım programı değil; bir yaşam kararı. Kimileri için emeklilik sonrası dingin bir hayatın kapısı, kimileri için çocuğuna Avrupa’da bir gelecek hazırlama yolu…
Ve bazıları için sadece “alternatif bir plan”, yani zamanın getirdiği belirsizliklere karşı küçük bir güven hissi.
Elbette bu karar romantik bir Ege hayalinden ibaret değil; dikkatli planlama, doğru danışmanlık ve güvenilir bir süreç gerektiriyor.
Ama bilmelisiniz ki, Golden Visa bir “lüks” değil, geleceğini çeşitlendirmek isteyenler için stratejik bir adım.
Sonuçta mesele bir ev satın almak değil; bir olasılık satın almak.
Belki yeni bir hayat, belki yeni bir başlangıç…
Ama her ne olursa olsun, Ege’nin diğer yakasında sizi bekleyen şey sadece bir ev değil, biraz huzur, biraz nefes, biraz da umut.
Yorum yok