DİJİTAL ÇAĞI YAŞARKEN DOSTLUĞU, HAYATI, YAŞAMAYI UNUTTUK!

Yılın son ayını geride bıraktık. Geride bırakılan koskoca 365 gün. Yeni yıl heyecanı etrafımızı sarmış durumda. Arkadaşlarla daha çok görüşme, keyifli sohbetler ve yeni yıla dair hayallerin paylaşılma zamanları… Ve ne yazık ki en tatlı sohbetlerin katili teknoloji… Sohbetin en keyifli anında çalan telefon, ardı ardına gelen bildirim mesajları ve sessizlik… Kaldığınız yerden devam etmeye çalışsanız da sohbetin kesildiği ana dönmeniz mümkün değil. Bu tablo size ne kadar tanıdık geliyor?

“Teknoloji yeniliği, yenilikte başarıyı getirir “ diyorlar ama ya ilişkiler? Herkes çok yoğun,   kimsenin vakti yok sosyalleşmeye. Hem herkes birbiriyle görüşmek istiyor ” ya mutlaka buluşalım, bir kahve içelim” deniyor ama o kahve günü bir türlü gelmiyor. Internetten alışveriş, sosyal ağlar, dijital iletişim ne güne duruyor ? Zamansız mekansız sosyalleş sosyalleşebildiğin kadar. Nasıl olsa uzaklar çok yakın bir tık ötende. Ya hayat? Hayat bunun neresinde? Hayatın içinde olmak mı yoksa her geçen gün yalnızlaştıran yalnızlık mı? tercihiniz.

Hangi teknoloji gerçek dünyadaki yüz yüze iletişimi size yaşatabilir? Karşınızda bir insan ağlarken “facetime’ dan göz yaşlarını silebilir misiniz? Hasta olan arkadaşınıza sıcacık bir çorba yapmak varken hangi emoji sizin yerinizi tutar? En mutlu anlarınızda hangi teknoloji size sarılma duygusunu verebilir? Elon Musk insan beynini internete bağlayacak “implant”ın önümüzdeki yıl kullanılmaya başlanacağını ve bu işlemin gözün kırma kusurunu düzelten ameliyat kadar kolay olacağını söylüyor. Belki yapay zekayla bütünleşmiş duyguları hisseden robotlar bunu başarabilir kim bilir. 

Siz bu yıl bir söz verin kendinize. Daha az teknolojiyle yaşayıp daha çok sosyalleşin. Avuç içinde yaşadığınız dünyadan çıkıp gerçek dünyaya kaldırın başınızı. Gökyüzünün rengini keşfedin mesela, havada uçan kuşlara takılsın gözünüz. Güneşli havalarda vitamin niyetine yürüyün mis gibi. Konfor alanınızdan çıkıp yeni deneyimlere açın kanatlarınızı. Hem siz değil misiniz her sene daha çok spor yapmak, daha çok gezmek, daha sağlıklı beslenmek isteyen? 

Listenin en başına kendinizi koyun. Kendinizi daha çok sevin ve size iyi gelen ne varsa onu alın hayatınıza. Akıllı telefonun en son modelinin en son modelini almak hiç bitmeyecek. Klonlanmak henüz mümkün değilse bir kere geldiğiniz şu hayatı neden daha iyi yaşamadan göçüp gideceksiniz.

Kişisel hesaplaşmaları da bırakın kenara. Kaç kişi fotoğrafınızı beğenmiş kaç kişi yorum yapmış diyerek hayatınızda ki boşlukları doldurmayın teknolojiyle. Bırakın aksın birbiri ardına mesajlar. Adı dahi siber / sanal olan dünya!  Nasıl olsa hiç bir yere gitmiyor bırakın kalsın orada. Siz balkonunda çiçekler olan evler kadar güzelsiniz. Emoji kalbi, emoji çiçekleri sizin neyinize.

Yeni bir yıla girerken geride bırakın dijital çağın getirdiği telaşları. İçinizi titreten telefonunuzun bildirim sesi değil sevdiklerinizin sesi olsun 🙂 

Sizi taş gibi ağırlaştıran, aşağıya çeken ne varsa geride bırakın. Sizi tüy gibi havaya uçuran, yanındayken iyi hissettiren, enerjisiyle yaşadığınızı hissettiren insanlarla dolu dolu geçen bir yıl olsun. 

Sevdiklerinizle birlikte, sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yıl geçmesi dileğimle.

Mutlu yıllar 🙂

YSM

2019 Aralık Yüksek teknoloji Dergi Tekno Mutlu yazım

Yorum yok

Yorum Yazın