05 Kas Değişim Cesaret İster… Ama Asıl Zorluk Sürdürmektir.


Değişim, çoğu zaman bir iç sesle başlar. Bazen sessiz bir fark ediştir bu, bazen de “artık böyle devam edemezsin” diyen bir iç uyarı. Bir şey kabına sığmaz olur — işinde, şehirde, ilişkinde ya da kendi içinde. O an atılan adım, dışarıdan cesur görünür. Ama aslında o adım sadece başlangıçtır. Gerçek cesaret, o yolda devam edebilmekte saklıdır.

Çünkü değişim başlatmak kolay, sürdürmek zordur. Başlangıçta coşku vardır, umut vardır. Ama sonra hayat yeniden sınar: alışkanlıklar, korkular, ertelemeler, çevrenin beklentileri… Hepsi bir araya gelip “emin misin?” diye fısıldar. Ve o an, insanın kendine inanma becerisiyle sınanır.

Hayatta da, işte de böyledir. Bir projeye başlamak, bir hedef koymak, yeni bir yön çizmek heyecan vericidir. Ama o hedefi koruyabilmek; sabrı, disiplini, bazen de yalnız yürüyebilme gücünü ister. Sadece motivasyonla değil, inançla sürer. Yola çıkan çoktur, ama o yolu yürümeye devam eden azdır.

Danışmanlıkta da aynı denge geçerlidir. Birçok insan ya da kurum değişim için yola çıkar ; yeni bir strateji, yeni bir yön, yeni bir model… Ama iş, o stratejiyi hayata geçirmeye geldiğinde, sahneye bambaşka bir şey çıkar: kararlılık, süreklilik ve istikrar. Analiz ve planlama bir yere kadar rehberlik eder; asıl fark, uygulamada doğar. Çünkü strateji, kâğıt üzerinde değil, hayatın içinde anlam kazanır.

Ve tıpkı kişisel değişimde olduğu gibi, iş dünyasında da sürdürülebilir dönüşümün temeli aynıdır: net bir yön, güçlü bir niyet ve o niyeti koruyacak içsel denge. Kimi gün hızla ilerlersin, kimi gün her şey yerinde sayıyor gibi gelir. Ama aslında o durağanlıkta bile bir şey olgunlaşır; yeni düzenin temelleri atılır.

Belki de değişim dediğimiz şey, bir varış noktası değil, bir tutumdur. Kendini, işini, hayatını daha bilinçli şekilde sürdürme tutumu. Cesaret, bazen büyük kararlar almak değildir; bazen sessizce, kararlılıkla “devam ediyorum” diyebilmektir.

Çünkü devam edebilmek, bir iç denge meselesidir. Ve hem hayatta hem işte, gerçek başarı o dengenin içinde saklıdır.

Özlem Urgancıoğlu