Bir elin nesi var,iki elin sesi var!..

Bugün Mira’nın doktor kontrolü sonrası Maya Su, Mira , Yardımcı ablamız Meltemle İstinye Parka uğradık. Hem evimize yakın hem de Maya Suyu mutlu etmek istedim. Son günler de Miranın kalça askısı nedeniyle 15 gündür hiç bir aktivite yapamaz oldum ona. İçimin bir kenarı cızlıyor ya neyse… Bu duygularla onlar -maalesef diyeceğim- mekanik oyun alanında  eğlenirken Mira’yı emzirmek için bebek bakım odası tuvalet adını siz koyun oraya yönelirken gözüme orta alandaki sergi takıldı. Burada kocaman bir kutu hazırlanmış ve dur dedim az sonra bakarım. Mira’yı dar alanda kısa paslaşmalar şeklinde emzirdim alelacele. Acelesi olmaz bu işin ama var olan diğer bakım odası tadilat da ve koskaca yerde tek yer. Ben her yerde emziriyorum ama şimdi bizim askı yeşil ve gelen geçen o ne diye soruyor sıkıldım artık cevap vermekten ve sessiz kalmak istedim ama kalamadım kapıda başka bekleyenler bir yandan sevindirici bir yandan üzücü . emziren annelerin arttığını görmek iyi yanı ama emzirmek isteyen bizler kokular içinde üzücü.. (İstinyeparkı bilmeyenler için söylüyorum emzirme odası tuvaletlerin yanında erkek ve kadın tuvaleti arasında ki oda :()

Emzirme faslı devam ederken Maya geldi ve orta alandaki sergiyi gezdik. Sergi desem hikaye, Çağdaş Eğitim Vakfı tarafından bir kampanya düzenlenmiş. Giyilmeyen kıyafetler ihtiyaç sahibi öğrencilere ulaştırılacakmış. Kampanyaya ilgi çekmek içinde Sezen Aksudan Tarkana, Mehmet Okurdan Emre Kongara, Mustafa Koçtan Nuri Bilge Ceylana bir çok sosyetik güzelin kıyafetleri alana serpiştirilmiş. İsteyenler bu kıyafetleri satın alabilecek ve geliri vakfa bağışlanacakmış. İşte ben de bunu iphone ile fotoğraflayıp hemen twitterdan yayayım dedim. Eve gelince de yazarım bloğa daha çok kişiye ulaşır. Proje güzel.

O sırada sevgili twitter dostum @yolagiden bir link paylaştı hemen bizimle. Ki ben o an çok utandım. Bu ülke de sadece hayat İstanbul’dan ve vakıflardan ibaret değil. Zaman zaman aldığım tüm çağrıları e-mail listem ile paylaşıırm ve sıklıkla birbirimize iletiriz. Zaten sosyal medyanın bu yönünü çok seviyorum. Ama işte Özden’den gelen linki okuyunca dur dedim Yeşim dur. Hayat İstinye Park’ta dolaşırken sergi bakıp desteğe çağrı değil. Asıl çıplak çağrı gelen çığlıkta…

 İşte okuduğum yazıdan bir paragraf ne olur siz de okuyun ve paylaşın bu yazıyı mail listenizle çok zor değil bir mail tuşuna basmak… Yazının orjinal linki http://www.ufukturu.net/haber/4259-tarim-iscileri-yardimlarinizi-bekliyor.html

“Onlar bişey beklemiyor bizlerden. sadece çocuklarına giysi istiyorlar.Bu çocukların ayakkıbıları yok, giysileri yok. Kullanmadığınız giysileri gönderip onları mutlu edebilirsiniz..

Irgat çadırlarında zorlu bir yaşam mücadelesi veren işsizlik yüzünden ekmek davası peşine koşup da kendilerini naylonlardan, bezlerden yapılmış çadırlarda bulan bu insanlara ve çocuklarına yardım edelim.

Konu ile ilgili tarım işçilerine yardımda bulunmak isteyenler nazliszen@gmail.com adresinden Nazlı Sözen ile irtibata geçebilirler



Yorum yok

Yorum Yazın