12 May Anne Bebek PR Gurusu Mehmet Ustaoğlu ile Röportajdaydık!

Uzun bir aradan sonra fotoröportajda beraberiz. Bazen sizin planlarınız ile hayatın size hazırladıklarıyla örtüşmüyor. Eh bizde ne yapıyoruz kendimizi akışa bırakıp yaşıyoruz. Hayata teslim değil miyiz? YSM olarak kesinlikle evet. Her zaman olması gereken oluyor hayatımızda.

Sevgili Mehmet Ustaoğlu son iki yıldır hayatımda. Tanıdığım günden bu yana da keyifle takip ettiğim, başarılarıyla gurur duyduğum arkadaşım. Ayrıca biz kadınlarla iletişimi muazzam bir erkek. Zaten “Anne Bebek Gurusu” olmasa işi gereği dahi olsa bu kadar kadınla uğraşmak deli cesareti ister 🙂

Biz Mehmet ile iş vb hiç yapmadık. Hayatımda iş olarak gelen insanlarla belirli bir çizgide kalırım. Elimde değil, işi ciddiye alıyorum. Ortada iş yoksa arkadaş oluruz. Mehmet ile de öyle. Tanıştık, paylaştık baktık gördük çok benzer yönümüz var. En başta da ikimizde iyi bir iletişimciyiz. Uzun yıllar pazarlama ve iletişim sektöründeydim malum bu sebeple birbirimizi anlıyoruz.

Mehmet’i biraz sıkıştırdım ve bir sürü soru sordum. Zaten bu çekimi yapabilmek için de dört ay bekledik. Kar yağdı, yağmur yağdı o oldu bu oldu olmadı ama şimdi oldu iyi ki de oldu.

Bu arada biz bu çekimde çok eğlendik. Keyifli bir Karaköy günü yaşadık. Çekim esnasında kıyafet değişimi için Muhit’in  bize özel açtığı yerine , 2cafeKaraköy‘e ve Kırmızı Bisikletim‘e çok teşekkür ederim.

YSM

Hem ismin,  hem de PR şirketinin marka ismi Mehmet Ustaoğlu 🙂 Fikir nasıl ortaya çıktı ? Neler yapıyor Mehmet Ustaoğlu ?

Kendi adımın olması, yaptığın işin ve markamın duyulmasını daha çok istedim..Bu işi ben yapıyorum sonuçta; bu yüzden Mehmet Ustaoğlu PR olsun dedim…Daha akılda kalıcı ve daha butik bir isim olarak kulağa geliyor…

Mehmet Ustaoğlu Anne Bebek Çocuk markalarının Halka İlişkiler Ajansı, tabi bunun yanında inşaat sektörü, moda ve güzellik sektörüne ait markalar ile çalışıyorum.Dünyaca ünlü Anne Çocuk markaları ile çalışırken tabiki de ağırlıklı olarak ‘Anne Bebek Çocuk Markaları PR’ ajansı olarak anılmaya başlandım. Genelde Medya ilişkileri, Etkinlik Yönetimi, Kriz Yönetimi ve Medya Satın alma tabi bazen de markanın hedef kitlesi doğrultusunda ve iletişim planlarımızı hazırlıyoruz.Verdiğim PR hizmeti butik kalıyor..Daha niş kitleye hitap ediyorum..

Markanı yaratmadan öncesinde bir çok köklü markaların PR’ını yürütüyordun. Eski tecrübelerin şimdiki kariyerini nasıl etkiledi?

Okul bitince  bir çok organizasyonda ve medya iletişimi ağırlıklı işler de çalıştım..Gazetecilik yaptım.İki farklı gazetenin hafta sonu eklerinde moda editörlüğü yaptım..Aynı zamanda da PR şirketinde çalışıyordum.Ve hala a de ve Womens Fitness Dergisinde moda üzerine yazıyorum.Tabi Anne Bebek sektöründe edindiğim deneyim bambaşka…Hani çocuğum olsa bu kadar deneyime sahip olamazdım..Daha çok şey öğreneceğim…☺Türkiye de Halkla İlişkiler sektörü çok zor, yorucu  meşakkatli bir iş.. Tabi severek yaptığım için ve iletişim mezunu olduğum içinde isteyerek severek büyük bir aşkla yapıyorum..Çalışarak piştiğime inanıyorum, markalarıma en güzel en mükemmel ne farklılıklar yapabilirim diye sürekli düşünürdüm☺ ve tabi yine düşünüyorum.Sektörde rakiplerim çok şundan eminim işimi onlardan çok iyi yapıyorum..Bunu ben söylemiyorum bu işin duayenlerinden Halkla İlişkiler Platformu Kurucusu Şahnur Karaağaç bana bunu söylemişti. Şahnur Hanımı çok severim…Bana çok sektörde manevi olarak çok yardım etmiştir. Söylediği güzel öğütler hala kulağımda küpedir…

‘Bu arada annemi söylemeden vazgeçemeyeceğim çünkü sürekli akıl danıştığım biridir…Her konuda son kararımı ona açıklarım ve o ne derse onu yaparım☺ erkek çocukları için anneleri çok önemlidir☺’

‘Birde babamın bir lafı vardır, önce kendine saygın olacak prensipli ve disiplin içinde olacaksın der…’

Örneğin birkaç PR şirketinde çalıştım o dönemlerde ben iş konusunda toy olduğum için çok güzel fikirlerim vardı, beni kimse dinlemezdi..Bir konu hakkında fikrimi söylerdim hatta doğru olanı söylerdim fakat kimse ‘Aaa evet çok doğru’ deyipte desteklemezdi…Yanlış yapılan bir çok şeyi,  iş deneyimlerinde gördüm  ve kendime söz verdim.Ben ilerde kendi işimi yaparsam önce kendime saygı duyarak sonra yaptığım işe saygı duyarak sonrasında markamla aramda güzel bir bağ kurarak, doğru bir şekilde iş yapmayı hedeflemiştim.Tamamen kendimi geliştirerek bugünlere geldim kimse bana oturup iş öğretmedi hatta tam tersi arkamdan kuyumu kazdılar:) Nazara çok inanırım bu arada:) 

Ama şunu da unutmam, çalışırsan emek edersen her zaman hakkını alırsın…

Markamı para olarak değil de, kendi işim görmeyi tercih ettim.Benim işim diye benimsedim. Bu arada büyük bir havayolu şirketi kurumsal iletişim departmanında yer aldım, ardından PR şirketlerinde yabancı Anne Bebek markaları, kozmetik ve tekstil hatta yat markalarının medya ilişkilerini yürüttüm.

PR da yaşadığın zorluklar neler?

Evet bir dönem zorluklar çektim açıkçası. “Pr ‘cı Pr’cının rakibi “ dediğim gibi kuyunu kazarlar benimde öyle oldu. İyi niyetim işte. Hiç unutmuyorum işsiz kalmıştım daha eski ajans patronuma telefon açmıştım kendisi ile tekrar çalışmak istediğimi söyledim bana direk ‘HAYIR’ demişti.

Yine buna benzer bir olay hiç unutmuyorum yetiştirilmek üzere yeni mezunum bir yerde başladım, ekip içindeki arkadaşlar bana iş öğretecek. Bir marka kampanya planı hazırlanacak ve Ajans Patronu dediki Mehmet’e öğret ben onu yetiştireceğim. Bana ne dedi biliyor musun ekipteki kişi “lütfen bilgisayarıma bakma ben öyle yapamam lütfen” .Çünkü onun yerin almamdan, hiç iş deneyimim olmamasına rağmen iş enerjimin çok yüksek olduğunu farkedince, bir şekilde beni oradaki işimden de etmişlerdi 🙂 Haa noldu bu benim arkamdan dolap çeviren insanlar. Hiç bir şey. PR işini bile yapmıyorlar. Bunlar benim için hep deneyim oldu. Aslında daha çok varda konumuzu saptırmayayım 🙂 

Şuan PR’da zorluk tabikide yaşamıyorum.Tecrübelerimi  ve daha fazlasını çalışmış olduğum markalarıma empoze ediyorum.Çok güzel işler yapıyorum bunun farkındayım☺)

Hangi markaların PR’ı ile ilgileniyorsun?

Alman markası olan HiPP Organik Bebek Maması  markası, Fransız markası Avrupa’nın bir numaralı Anne Bebek Bakım ürünleri markası Mustela,  İsviçre’ye ait Diş Dostu Derneği Toothfriendly Turkey markası, Joker Baby Mağazaları etkinlik ve Medya İlişkilerini, BPW Business and Professional Women Türkiye PR medya ilişkilerini, Oyuncu Şebnem Özinal ile ilgili çalışmalar yapıyorum. Yerli Kozmetik markası Burock markasının medya ilişkilerini yürütüyoruz.Birde proje bazlı olarak ilerlediğimiz aylık ya da dönemlik markalarımız oluyor.

Birde Et Cetera Creative Works Kurucusu Yağmur Ece Ezgimen ile çözüm ortağı olarak 3 senedir çalışıyorum.Yağmur Ece Ezgimen yaklaşık 20 yıla aşkın Halkla İlişkiler ve Pazarlama İletişimi sektöründe. Kendisiyle birlikte onun çok güzel projelerine Medya İlişkilerini yürütüyorum.

Sektörde edindiği deneyimleri sayesinde ondan da çok şey öğreneceğime inanıyorum iyiki birlikte çalışıyoruz…’

Son dönemde PR eğilimlerini nasıl buluyorsun? Sosyal medya sektörü tamamen farklı bir yöne çekti, hatta sosyal medya PR’da temsil edilen markaların önüne bile geçiyor. Konuyla ilgili düşüncelerini alabilir miyim?

Sosyal medya PR ile birlikte yürütüldüğü takdirde güzel sonuçlar alacağınız güzel bir network. Sosyal medyayı kullanarak çok fazla tüketiciye ulaşıyorsunuz.

Ben “Anne Çocuk ” markalarıyla çalışıyorum, tabi bu durumda bir çok anne blogger iletişim içindeyim, markalarımın hedef kitlesi ‘Anneler’ bu yüzden anneler çok meraklı, sorgulayan, araştıran ve ince eleyip sık dokumayı seviyorlar. Bu yüzden çoğu markanın sosyal medyası olması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin blogger anneler etkinlikler yapıyoruz ve çeşitli projeler içinde yer alıyoruz, bunlar tabi sosyal medyanın büyük bir parçasını kapsıyor. Ben seviyorum:) ama tabi doğru kullanım ve zamanlama çok önemli. Tabi her an çıkabilecek krizi de iyi yönetmeyi bilmek gerekiyor.

Kadınlarla uğraşmak zor? Sen nasıl bir lansmanda 100 kadını bir araya topluyorsun? Kadın kadının düşmanıyken?

Hımmm..Ben kadınları seviyorum 🙂 Kadınlar beni çok seviyor..Genelde ayrıntılara dikkat ederler bu da benim en sevdiğim nokta.Kadınlarda mükemmelliyetçi çalışmayı severler. Ve başarılılar. Evet son basın lansmanımızda hiç unutmuyorum kar yağdı yağacak. Hava durumu bilgileri kötü. Ve kar yağdı..Her yer nasıl soğuk nasıl buzlanma var. Bana herkes iptal mi ? Aaa iptal et kimse gelmez dediler.Hatta marka bile umutsuz bir şekilde kimsenin katılamayacağınız düşünmüş.. Sabah olmuştu ve korkak kendime de güvenir bir şekilde gittim.102 kişi katılmıştı. Bütün gazeteler ve dergiler saatinde gelmeye başladı. Mekanı 60 kişilik ayarlamıştım 🙂 oturacak yer  kalmadı. Hatta gelemeyenler telefon açıp, istediğin desteği sunmaya hazırım dedi. Bunları duymak harikaydı. O mutluluğu bunu başarmanın verdiği hazzı anlatamam. Orda kimse marka için gelmedi. Herkes benim için ben olduğum için, beni sevdikleri için, yaptığım işe saygı duyduğum emek ettiğim için katıldılar. Hatta şöyle diyenler var ‘sen ne yaparsa yap biz işimizi iptal eder yine geliriz’ Sektördeki bütün kadınları seviyorum 🙂

Bu arada her yaptığım lansman çok yoğun ve kalabalık geçiyor☺ bu sene karlı günde iki lansman yaptım gayet başarılıydı☺. Biliyor musun bir markam bana ne dedi 2 ay geçti ve iki ay sonunda şunu söyledi ‘hiç bu kadarını beklemiyordum bu kadar haber olacağımızı bile düşünmemiştik’… işte bu dedim☺

Bir çok dergide stil, moda köşe yazıyorsun. Başarının sırrı ve sınırları nedir?

Bir konu hakkında yazmak çok hoşuma gidiyor, düşüncelerimi paylaşmak onları okuyanları düşünmek bana mutluluk veriyor..Çalışmak yazı yazmak çok güzel keyifli..Çok klasik olacak ama işleyen demir pas tutmaz.. Ailemden aldığım enerji, yaptığım işler çok beğeniliyor ve bunu daha mutlu ediyor.Şöyle bir huyum mükemmelliyetçiyimdir 🙂

Mother&Baby Dergisi moda ve stil sayfasını 4 yıldır ben hazırlıyorum, stil sayfasında yine anneleri ilgilendiren konulara değiniyorum, örneğin moda tasarımcılarından hamile annelere görüşler alıyorum.

Bu sene de Womens Fitness Dergisin de moda köşem var. Aslında bir bloğum olsun istiyorum. Fakat nasıl yetişirim ona bilmiyorum☺

Eğlence ve renkler senin için ne ifade ediyor?

Mavi benim için güç demektir, kırmızıyı çok severim nazara çok inanırım ve kırmızı artık kullanmıyorum.Eğlence olarak sevdiğim arkadaşlarımla ve ailemle olmak benim için eğlenceli şeydir..

Genelde renkli şeyleri severim, evim çalışma ofisim renklidir☺ bazen sadeliği seviyorum.Terazi burcu olarak değişkenlik gösteriyorum.

Ben plak çalıyorum çok güzel bir arşivim var, yurtdışından sık sık plaklar getirtiyorum, bazen Long play gecesi yapıyoruz. Plak sever arkadaşlarla birlikte keyifli zamanlar geçirebiliyoruz. Birde köpeğim onunla oynamak en büyük eğlence diyebilirim.

Tercih ettiğin dönem ve favori markaların neler?

60’lı yılların sonu ve 70’li yılların başında yaşamak isterdim, ya da 80’li yılların başında genç olmak o dönemin müzikleri, giyim tarzı, arkadaş ilişkilerini yaşamak isterdim..

Yakışan parçalar genelde hoşuma gider. Ama yurtdışından vintage kıyafetler satın alıyorum, örneğin 70’lı yıllarda giyilen uzun yakalı gömleklerden, Wrangler, Levis ve Lee Coper marka İspanyol paça jeanlerden bulursam alıyorum. 80’lere ait windbreaker naylon sweatshirt tarzı ceket bulursam hiç kaçırmıyorum.

Pikap’ta Technics markasını vazgeçilmezimdir..

Vakkorama, Harvey Nichols çok sık tercih ediyorum.

Parfümde Christian Dior Eau De Savage☺

Gözlükte Linda Farrow..

Çalışmaktan en çok keyif aldığın yer neresi?

Evde çalışma odam var orada çok keyif alırım. Müzik odamda istediğim plağı çalarak adapte olarak çalışmayı çok severim..Ama dönemlere göre ruh halim değişir☺ bazen yazlıkta çalışırım…Özellikle sabah çok erken ve akşam geç saatlerde çalışmak büyük haz veriyor, daha verimli olduğuma inanıyorum.Eğer bir röportaj ya da haber metni hazırlayacaksam kesinlikle gece olsun ve öyle yazayım derim…

En sevdiğin müzik ve yemekler neler?

Her türlü müziği dinlerim plak dinlediğim için kaliteli müziği severim. Dalida, Enrico Macias dinlerken, Cyndi Lauper yada Santana da dinlerim..Dönem kült parçaları ve albümleri seviyorum.

Antakyalı olduğum için her yemekten tat alamıyorum☺ baharat, acı ve yağ çeşitli otlar olmalı. Öğrenciliğim yurtdışında geçti ve bir şekilde o günden bugüne kendim yemeğimi yapmışımdır. Antakya usulü☺ annem ne yaparsa aynısını yaparım. Aynı şekilde tatlı gibi şeyleri de kendim yapmayı severim. Mutfakta olmayı yemek pişirmeyi seviyorum.Yemeği sadece yemek için değil zevk almak, tat almak için yapıyorum.

İşten vakit kalınca neler yapıyorsun?

Yine iş yapıyorum☺ yurtdışındaki PR faaliyetleri farklı markaların yapmış olduğu etkinlikleri inceliyorum. Yurtdışında yayınlanan dergilleri okuyorum. Hatta bazen 6 aylık yapılacak işleri hazırlayıp bir kenara atıyorum☺ Eski eşyalar satın almayı çok seviyorum..

Yemek ve tatlı çeşitleri yapıyorum..

Yaz için planların var mı?

Gelenekçi bir yapım var, ailemle vakit buldukça beraber olmayı isterim. Yaz için küçük küçük tatiller düşünüyorum. Ama daha çok Antakya da olmayı planlıyorum.