Anne Bebek Dergisi Editörü Aslıhan Gündüz ile Röportajdaydık!

Söz büyüdür. Yazdığınız satırlar, düşündüğünüz sözler her zaman hayatta farklı şekilde yerini alır. Bu sebeple konuştuğunuz ve düşündüğünüz kelimelere dikkat edin derim sevdiklerime.

Geçtiğimiz yıl bir davette arkadaşım Esra Oruç röportajı için benden fotoğraf çekmemi istemişti. Ben de severek fotoğraflamış ve röportaj konuğuna bende isterim ama demiştim. O günden bu yana çok zaman geçti.  İşte bugün kelimelerin büyülü dünyasında uzun zamandır yer alan;  tam 80 sayıdır “Anne Bebek Dergisi” editörü olarak devam eden Aslıhan Gündüz’dü röportaj konuğu 🙂 Kendisiyle zaten epey zamandır tanışıyoruz. Bir çok ortam da beraber olduk, bazen selamlaştık geçtik bazen sohbet ettik. Velhasıl aynı kümenin içinde yer alan kadınlardanız.

Sevgili Aslıhan ile Fener/ Balat’ta buluşarak hem sohbet ettik hem de en sevdiğimiz  yerlerde fotoğraf çektik. Bu röportajı yaparken de başka bir röportajın içine düştük. İnanılmaz dolu dolu bir gündü yaşadıklarımız. İkizler kadınıyla yaşananlar her zaman enerjik ve farklı oluyor.

Sevgili Aslıhan’a  bu güzel sohbet için , değerli dostum PR Gurum Mehmet Ustaoğlu’na daima yanımda olduğu ve hatıra fotoğrafı imzası için, kahkalarımızla uzun zaman geçirdiğimiz Cook Life Balat’a çok teşekkür ederim.

Anne Bebek Dergisi denince ilk akla gelen isimsin. 180.sayısını kutlayan derginin 80 sayısında imzan var. Peki bildiğimiz dergici Aslıhan’ın dışında kimdir Aslıhan Gündüz?
Samimiyetinin içindeki mesafesinin sınırlarını zorlamayan insanlarla iyi anlaşan, teşekkür ederim ve özür dilerim cümlelerini kurmayı çekinen kişilerden kaçan, bazen gerçekten çok konuşan, arada en yakınlarına çekilmez kaprisler yapan, aşka inanan, organizasyonların birleştirici gücü olan, incelikler ve sürprizler insanı olduğu söylenen, annesiyle alışveriş yapmayı, babasıyla konserlerde şarkı söylemeyi, kardeşiyle atışmayı seven biriyim. İnandığı duygunun peşinden giden, kolay kolay yılmayan ama bir kere vazgeçti mi asla dönmeyen, planlı programlı olan, hızlı düşünmeyi seven, bir iş bitmeden diğerine geçmeyen, tipik ikizler burcu biriyim.

İşine aşık olduğun çok net. Gece-gündüz dergi için mi yaşıyorsun?
Evet işimi çok seviyorum, evet işimi yaparken sonsuz keyif alıyorum, evet işimin bana kattıklarını çok seviyorum ve bundan da son derece mutlu oluyorum ama gece gündüz dergi için yaşamıyorum elbette ki. Çalışma saati sınırlarım var ve mecburi haller dışında asla hafta sonu çalışmam mesela.

Derginin kapak çekiminin senin için ayrı  bir yeri olduğunu söyledin. Kapak çekimleri senin hayatının neresinde? 
En keyif alır yerinde. Okurlarımızla bir araya gelmeyi her zaman çok seviyorum. Her ayın başında o kapağı elime aldığımda çekim hali aklımdan geçer ve kapağımla daha fazla bir bağ kurarım. Yani kapak çekimleri okurlar ile aranızda kurduğunuz duygusal bağın en güzel örneği.

İşin gereği annelerle iç içesin. Annelerin en çok hangi yönü seni zorluyor yoksa ortalık sakin mi?
Hepsi bebekleri kapak olsun istiyorlar ama bu pek mümkün olamıyor. Kapak dışında orta yolu buluyoruz, anlaşıyoruz. Ortalık öyle karışık değil.

2009’da başlayan Anne Bebek Dergisi maceran olmasaydı ne yapmak isterdin? 
Yine benzer işler yapardım diye düşünüyorum. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü mezunuyum. Yazı yazabileceğim bu alanda yol alabilirdim. Aslında muhabir olmayı da çok istemiştim bir dönem belki de muhabir olurdum.

İsminle aynı adı taşıyan blogun var. Burada işin dışında neler paylaşıyorsun?
Anne Bebek dergisi için yaptığım röportajlarımın hikayelerini paylaşıyorum, yine dergi için yaptığım özel haber çalışmalarımın dışında blogumda gittiğim etkinlikleri yazıyorum. Tiyatro, film, konser, şehir keşiflerim oluyor.

Fotoğraf ile aranın iyi olmadığını söyledin. Ama çektiğimiz fotoğraflarda enerjin yüksek 🙂 Hiç dergi için fotoğraf çekmeyi düşündün mü? 
Ahhh, teşekkür ederim… Hayır, düşünmedim. Onu bilen insanlara bırakıyorum. O senin işin, işlerimizi karıştırmayalım birbirine değil mi? :=)

Sosyal medyada işin dışında özel hayatına dair ipuçları yok. Belirli bir tercih mi yoksa gerçekten sosyal medyayı sevmiyor musun?
Sosyal medyayı pek sevmiyorum evet ve işim gerektirdiği için gerektiği ölçüde kullanıyorum. Benim ruhum biraz antika. Bu sebeple sevemedim. Haber akışı, günlük; bilgi, fikir paylaşımı açısından iyi bir kullanıcıyım, takip ediyorum bu bakımdan sıkıntı yok ama dediğim gibi her anımı her şeyimi ortaya dökmekten hoşlanmıyorum. Merak duygusunu severim ben sosyal medya bu duyguyu yok ediyor, ondan aramız iyi değil…

2016 ve yakın gelecek için kendine not yazsan bu notta neler olurdu?
Kendini olmayacak şeyler için üzme, hayallerinden hiçbir zaman vazgeçme, enerjini alan insanların yanından uzaklaş, kaderini insanlar biraz da kendi çizer bu sebeple akışına bırakma bazı şeyleri, daha çok oku, daha çok dinlen, hemen parlama önce biraz düşün, bu sene ruhunu dinlendir, dostlarınla mutlu anlarının ve harika bir aileye sahip olmanın kıymeti hiç unutma. Bol bol şükret.

Yorum yok

Yorum Yazın