08 Ara Altın Kelebek: 50 Yıllık Bir Efsane

Siyah beyaz televizyondan renkli televizyona geçen bir neslin ve 80’ler çocuğu olarak, Altın Kelebek Ödülleri’nin bende ayrı bir yeri var. Eskiden Altın Kelebek Ödülleri’nin oylama süreci bugünkü kadar dijital ve kolay değildi; tam anlamıyla bir sabır ve özen işiydi! Özellikle 80’ler ve 90’larda gazete okuma alışkanlığı neredeyse her evin sabah ritüeliydi.

Altın Kelebek, yalnızca bir ödül töreni değil, aynı zamanda aile anılarının bir parçasıydı.  50 yıl… Dile kolay! Altın Kelebek, yarım asırlık tarihiyle sadece bir ödül töreni olmanın çok ötesinde. Televizyonun ve sanat dünyasının değişimine tanıklık etti, dönemlere damga vurdu, bazen yenilendi, bazen ise nostaljinin sıcak kollarına sığındı. O ödül heykelciğini havaya kaldıran sanatçıların mutluluğunda hepimizin hayalleri vardı.

Bugün, dijital çağın hızına yetişmeye çalışırken bile Altın Kelebek, nostaljik bir sıcaklıkla içimizi ısıtıyor. Yeni jenerasyonlar belki bizim gibi televizyon karşısında toplanmıyor ama ödül töreni videolarını sosyal medyada izlerken yine aynı heyecanı paylaşıyoruz.

Benim için Altın Kelebek, geçmişe yapılan güzel bir yolculuk. Çocukluğumun pırıltılı anılarını, ailece paylaştığımız o özel zamanları hatırlatıyor.

Sanırım 83 yılından bu yana takip ediyorum Altın Kelebek Ödülleri’ni. Unutamadığım çok kare vardım kesip sakladığım. Şimdi hiçbiri yok sadece anılarımda. İnsafsızca, acımasızca yok edilen anılarım gibi…

50.yılına yakışan şıklıkta, showları ve konuşmalarıyla tarihe geçen bir geceydi izlediğimiz.

50. yılında, bu efsanevi ödül törenini kutlarken içtenlikle şunu söylemek istiyorum: Nice ışıltılı yıllara, Altın Kelebek! 🦋✨

YSM