19 Haz Vücut Geliştirme Dünya Şampiyonu İnanç EgeAka ile Röportajdaydık!.

Kimdir İnanç Egeaka?

1972 İstanbul Bakırköy doğumluyum. Ailemde birçok sporcu olmasından dolayı küçük yaşlardan itibaren sporla içiçe büyüdüm. Önceleri her çocuk gibi arkadaşlar arasında futbol oynayarak, belirli bir yaşa geldikten sonra da amatör takımlarda lisanslı futbolcu olarak spor hayatıma devam ettim. Ergenlik çağında ise birşeylerin eksik olduğunu, takım sporlarında tam anlamıyla kendimi ifade edemediğimi anladım. O dönemin furyası ROCKY ve RAMBO filmlerinden etkilenerek, bir erkeğin böyle bir vücudu olması gerektiğine kanaat getirip kendimce çalışmalara başladım.  Fiziğimin zayıf olmasından dolayı kilo almak için başladığım ilk çalışmalar, bir dönem sonra yetmemeye başladı ve profesyonellerin çalıştığı bir spor salonuna kaydolarak vücut geliştirme sporunu daha bilinçli bir şekilde yapmaya başladım. Antrenmanlara vücudumun şaşırtıcı derecede hızlı ve olumlu tepki vermesi, beni daha da motive ederek gittikçe bu sporun yaşam tarzım olmasına sebep oldu. Bu spor öncelikle ruhumu ve nefsimi disipline ederek bana pek çok zararlı alışkanlıklardan uzak durmamı sağladı. Akabindeki yarışmacılık kariyerimde de, yerli ve uluslararası arenada pek çok şampiyonluk kazanarak çalışmalarımı taçlandırmıma vesile oldu. 

Klasik bodybuilding (vücut geliştirme) nedir? Kısaca bize bu sporu anlatır mısın? Herkes senin gibi olabilir mi? 

Klasik bodybuilding, Hard bodybuildinge alternatif olarak çıkan, daha estetik kaygıların ön planda olduğu, boy/kilo oranı üzerine oturtulmuş bir sıklettir. Örneğin; boyunuz 1,75 cm ise 4 kiloluk toleransla maximum 79 kg olarak yarışabilirsiniz. Sıkletler -1,70, -1,75, -1,80, +1,80 cm boya karşılık, sırasıyla 2, 4, 6, 8 kg toleranslarına sahiptir. Bu spor bireysel bir spor olduğu için, herkes kendi anatomisi üzerinden bu spora olan yatkınlığını bilmelidir. Kişinin yarışı tamamen kendisi iledir. Alacağı sonuç ve netice, diğer insanlarla değil; kendisinin bir önceki formu ile mukayese edilmeli ve ne kadar yol katettiği kıstas alınmalıdır. Ayrıca her spora yatkınlık kişiden kişiye farklılık gösterebileceği gibi, bu sporda da anatomi ve kas yapısı olarak avantajlı olan insanlar profesyonel kariyerlerinde daha kolay yol katederler.

Ne zamandır bu sporla uğraşıyorsun? 

Bir şekilde bu sporla tanışıp bu günlere uzanan yolculuğumun süresi tam olarak 28 yıl..  

Başta dünya şampiyonu olmak üzere bir çok başarıyı ülkemize getirdin. Nasıl bir duygu bu sıra dışı sporla uğraşıyor olmak?

Bu sporu diğer sporlardan ayıran en büyük özellik, yaşam tarzınıza dönüştürmez iseniz başarı şansınızın neredeyse hiç olmaması. Ayrıca sadece rakiplerinizle değil; kendi nefsiniz, iradeniz, sabrınız ve limitlerinizle de mücadele etmeniz gerekir. Tüm bu zorluklara göğüs gerip, ülkenizi en iyi şekilde temsil ederek bir de bunu kupalar ile taçlandırmanın vermiş olduğu manevi haz tarif edilemeyecek kadar büyüktür benim için. 

İnanç Egeaka olarak hayatını bu spora entegre etmiş haldesin. Space GYM adında bir spor merkezin var. Bu merkez nerede ve ne tür hizmetler veriyorsunuz?

Evet, 2001 yılından beri İstanbul Avcılar da faaliyet gösteren SPACE GYM adında bir spor salonum var. Burada kişilerin bilinçli bir şekilde spor yapmalarına yardımcı oluyoruz. Öncelikle spor salonuna geliş amaçlarını netleştirerek, kişiye özel gerek work-out programları, gerekse de beslenme programları çıkartıyoruz. Akabindeki süreçte de kişinin katetmiş olduğu yolu ölçüm sonuçları ile takip ediyoruz. Ayrıca SPACE GYM olarak, profesyonel anlamda yerli ve uluslararası yarışmalara birçok sporcu yetiştirip başarı kazanmalarına vesile olduk ve olmaya da devam edeceğiz.

Yarışmalara hazırlanırken çok ciddi bir süreçten geçtiğini biliyorum. Nasıl bir duyguyla hazırlanıyorsun? Çalışma rutinin nasıl? 

Kesinlikle öyle. Tamamen ve sadece sonuca odaklanıp, full konstantrasyon ve enerji ile beynimi yarışmaya kitliyorum. O andan itibaren hayatımı daha da acımasız bir disipline sokarak, tüm beslenme ve antrenman rutinimi kendime göre şekillendiriyorum. Form durumuma göre, protein/karbonhidrat/yağ oranlarını hassas bir şekilde ayarlayıp, sert ve yoğun antrenman ile formumu destekliyorum. Buradaki amaç; kas kütlesini koruyarak, vücuttaki yağ ve su oranını mümkün olduğunca minimize etmek prensibine dayanır. 

Son yarışman için çok kısa bir zaman aralığında 35 kilo verdiğini biliyorum. Bu çok ciddi bir psikoloji gerektiriyor. Yarışma sonrası normal hayata dönebilmek ne kadar zamanını alıyor?

Yarışma kariyerime 5 sene ara verdikten sonra, tekrar yarışmaya katılma kararını vermek, ekstra zorlukları da beraberinde getirdi. Öncelikle uzun süren OFF sezon boyunca  kaybettiğim formum ve aldığım kilolardan kurtulmak işin en meşakatli kısmıydı. Bir heykeltraş gibi; önce kabasını atarak, sonra da ince işçilik ile vücudumu eski formuna kavuşturdum. Tabi ki, bu olay birkaç cümle ile özetlenebilecek kadar basit değil; çok sağlam bir psikoloji, motivasyon ve irade gerektiriyor. Yarışmadan sonra ise, bir anda gördüğünüz her yemeğe saldırmayıp, yavaş yavaş yarışma boyunca yediğiniz yiyeceklerin miktarını arttırarak, vücut direncinizi arttırıyorsunuz. Yarışma olsun / olmasın; her zaman Fast Food, hazır gıda, alkol ve sentetik şekerden her daim uzak durmanız gerekiyor.  

Seni en çok neler motive ediyor? 

Her ne kadar bireysel bir spor olarak gözükse de, arka planda sağlam bir ekibin olması gerektiğini sen de biliyorsun. Düzgün bir aile yaşantınız, anlayışlı ve fedakar bir eşiniz ve aileniz yoksa başarı şansınız yok denecek kadar azdır. Benim de en büyük motivasyonum her konuda yanımda olan eşim, oğlum, ailem, çalışma arkadaşlarım ve sponsorlarımın anlayış ve desteğidir.  

Gelecek  Planların nasıl? Katılacağın yeni yarışmalar var mı? 

Bundan sonraki hedefim, uluslararası arenada ülkemi en iyi şekilde temsil ederek yeni başarılara imza atmak olacaktır. 

Klasil bodybuilding merak duyan ama nereden başlasam diyenler sana nasıl ulaşabilir. Sosyal medya kullanıyor musun? 

Sosyal medyasız bir hayat düşünülemez, tabi ki ben de sosyal medyada varım. Bana ulaşmak isteyenler; Facebook üzerinden, Instagram üzerinden veya email ile alttaki linklerle ulaşabilirler: 

https://www.facebook.com/inanc.egeaka?fref=ts ; http://instagram.com/inancegeaka; email: iegeaka@hotmail.com

Ülkemizde kadınlar arasında fitness çok yaygın olmasa da son zamanlarda sağlıklı yaşam için herkes egzersiz yapmaya çalışıyor. Dünya şampiyonu bir sporcu olarak sen biz kadınlara yapsanız süper olur dediğin “üç hareket ” olarak neyi önerirsin? (mesela squat, plank vb?) 

Öncelikle sağlıklı yaşam ve fitness konusunda, birtakım egzersizlerin bütünü ve en önemlisi de besleme rutinin biraraya gelmesi ile ideal vücuda sahip olunabileceğinin bilinmesi gerekir. Ama Türk bayanlarının anatomik yapılarını göz önüne alırsak, en büyük sıkıntılı bölgenin de basen kısmı olduğunu düşünürsek; Squat, Lunge ve Total Hip hareketleri kadınların olmazsa olmazı olmalıdır. Genel anlamda kilo vermek için ise, abartılı olamayacak şekilde eliptik makinada kardiyo yapmak da son derece faydalı olacaktır. Ama altını çizerek söylemem gerekirse; bu sporda başarının anahtarı 30% antrenman, 70% beslenmedir.