Samimiyet ve Selfie

Selfieleri seviyorum. Hatta selfileri çok seviyorum çünkü herkes çekerken eğleniyor.

Selfie için her ne kadar teknolojiyi kullanıyor olsak da selfie en basit haliyle kendimizi ifade etme şekli. Büyüğünden küçüğüne herkes selfie çekiyor.

Öyle ki iki üç yaşındaki çocukların bile çektiği selfieleri her yerde görebilirsiniz.

Selfie çekmek artık çok normal. Çünkü herkes selfie çekiyor, sosyalleşiyor ve en basit teknolojiyle en doğal halini yansıtıyor. Selfie çekmek ve paylaşmak çok kolay. Tek ihtiyacınız kamerası olan akıllı telefon, Facebook, Twitter ya da Instagram sayfası. Selfieler değişik bir şey değil bizi rahatlatıyorlar. Hatta günümüzde selfie çekmeyeni garipsiyoruz…

Selfie günümüzün “ self portresi “ aslında selfieye “self portre” demek biraz anlam yüklemek olsa bile. Malum selfieler kendimizin çektiği fotoğraflar.

Hiç düşündünüz mü bilmiyorum ama selfieler insanlarda ya beğenme ya da nefret etme tepkisi oluşturuyor son günlerde.

Adı bile normal fotoğraftan farklı… Self ‘in sonunda “ ie “ olması dilsel işlevsel anlamda bize onu bir sevme samimiyet ve tanınırlık aidiyet hissi veriyor. Hele bir de samimiyet noktası var ki hemen anlaşılıyor.

Geçtiğimiz günlerde bunu çok düşündüm. Düşündüğüm kadar gözlemledim.

Hatta kendi üzerimde minik bir deney bile yaptım. Çok kısaca anlatayım. Ortam kalabalık sohbet gırla gidiyor ve bir arkadaşım hadi fotoğraf çekelim diyor. Önce toplu bir foto olsun garsona çektirelim diyorlar ve garson geliyor fotoğrafı çekecek herkese bir kal hali geliyor yalandan gülümseme ya da poz verme dona kalma mimik halleri.

Fotoğrafa bakıyorsunuz bir şeyler eksik. Sonra hadi bir selfie çekelim diyorsunuz ve herkes gülüşmeye yerinden kalkıp samimi şekle girmeye ve en eğlenceli haliyle kareye girmeye çalışıyor. Ve selfie ile diğer fotoğraf arasında inanılmaz fark oluyor.

İşte bu sebeple selfie bana göre tamamen kendimizle alakalı biraz da kimliğimizle. Selfie bir anı belgelemek ya da kaydetmekle ilgili geniş derin bir bakış açısı taşımıyor. O an neyse onu yansıtıyor.

Diğer yandan da sosyal medyada ki profil fotoğraflarından farklı. Çünkü sosyal medyada profil fotoğrafı paylaşırken fotoğrafın bizimle alakalı olmasını, bizi yansıtmasını düşünüp bu yönde seçim yapıyoruz.

Selfie de ise durum farklı. Selfie bize o an neler oluyor onu anlatıyor. Bu açıdan baktığınız da profil imajınızdan farklı bir siz ortaya çıkıyor. Selfie çekerken bu kimin umurunda. Selfieler informal ötesi çünkü sadece zamana karşı geliyorlar.

Selfieler çok yakın, samimi ve anın içinde. Çünkü selfie sosyal bir olayı, durumu, anımızı yansıtıyor. İşte bu sebeple selfiler daha eğlenceli ve daha az mükemmel.

İnsan beyni genel olarak fotoğraflarda dokulara ve anlamlara bakıyor ve hep ortamın arkasındaki anlamı çözmeye çalışıyor. Fotoğrafçı ne demek istiyor, neyi yansıtmak istiyor? Selfiedeyse o anda neler olduğunu anlıyoruz. Kimliğimizi ya da insanların kimliğini çözmeye çalışmaya odaklanmıyoruz.

Selfie Bakanınız olarak size küçük not. Sıcak samimi selfiler için hiçbirşeyi birleştirmemeniz gerekir. Sadece belli aralıklarla fotoğraf çekmeniz yeterli. Sonuçta selfielerle kendimizi pazarlamaya çalışmıyoruz.

Sadece selfie çekiyoruz, sadece normalimizi paylaşıyoruz. Eğer amacınız farklıysa o zaman iş değişir. O zaman samimiyet kayboluyor ve iş farklılaşıyor.

İnsanlar artık teknoloji sayesinde sizin fotoğraflarınızdan çıkarım yapıyor. Yani selfie koyarken dikkat edin. Kendiniz olun ve gülümseyin. Zaten her şey gülümsemekle başlamıyor mu?

Sevgililer gününüz mutlu, aşk dolu selfieleriniz bol olsun.

Samimiyet ve selfie

YSm’in notu: 10 Şubat 2015 benimgibi.com Selfie Bakanı “Samimiyet ve Selfie”  başlıklı yazımdır.

Yorum yok

Yorum Yazın