Sağlıklı Besinlere Yeşil Işık Yak

“40 yaşına kadar vücut sana, 40 yaşından sonra sen vücuda bakarsın” diye halk arasında bir söz var. Hakikaten belirli bir yaştan sonra düzenli olarak sağlık kontrollerini yaptırmak önemli.

Daha önce yaşamadığım rahatsızlıklarla 40 yaş sonrası tanıştım. Düzenli olarak sağlık kontrollerimi yaptırıyorum. Birkaç gün önce hastanede test sonuçlarının çıkmasını beklerken hekim arkadaşlarımla sohbet ederken Türk Böbrek Vakfı’nın bir projesinden bahsettiler. Proje çok ilgimi çekince detaylı bilgi almak istedim.Vakıftan gelen bilgi notunu sizlere aktarmak istiyorum.

Aşırı tuz ve şeker tüketiminin yol açtığı hastalıklardan korunmak için çalışmalarına aralıksız devam eden Türk Böbrek Vakfı, gıdalardaki şeker ve tuz oranını dikkat çekici hale getirmek için “Sağlıklı Besinlere Yeşil Işık Yak” projesini hayata geçirmiş.

“İrlanda Kalp Vakfı’nın benzer bir çalışmasından ilham alınarak tuz ve şeker tüketimine uyarlanan ‘Trafik Işıkları Modeli’ yiyecek ve içeceklerdeki şeker miktarının düzeylerini işaret ederek, tüketicilerin daha sağlıklı seçimler yapmasına rehberlik ediyor.

Bugüne kadar İngiltere, Meksika ve Ekvador gibi ülkelerde yapılan benzer uygulamalar sayesinde tüketicilerin sağlıklı beslenme açısından önemli ölçüde bilinç kazandığı görülmüş.

Yeterli ve dengeli beslenmenin temellerinden biri de, doğal ve işlem görmemiş gıdalartüketmekten, günümüzün yaşam koşullarında işlem görmüş ve paketlenmiş gıdalar ister istemez beslenmenin bir parçası haline geliyor. Trafik ışığı renklerinin gıda ambalajlarına uyarlanması gibi oldukça basit bir temele dayanan bu projede, yiyeceğin veya içeceğin her 100 gramındaki tuz ve şeker içeriğinin miktarı vurgulanıyor.

Buna göre her 100 gramında 1,5 gramdan daha fazla tuz ile 22,5 gramdan daha fazla şeker bulunan gıdalar kırmızı renkle belirtiliyor. Kırmızı uyarı, söz konusu ürünün tüketilmemesi veya oldukça sınırlı tüketilmesi gereğini işaret ediyor.

Sarı renkli uyarı, her 100 gramında en az 0,3, en fazla 1,5 gram tuz ile en az 5, en fazla 22,5 gram şeker içeren gıdaları kapsıyor. Bu tür yiyeceklerin ve içeceklerin dikkatle tüketilmesi öneriliyor.

Yeşil renkli uyarı ise güvenle tüketilebilecek ürünleri kapsıyor. Bu gruptaki gıdaların 100 gramında 0,3 gramdan daha az tuz ile 5 gramdan daha az şeker bulunuyor. Porsiyon başına sağlıklı miktarlarda tuz ve şeker içeren bu gıdaların da yine aşırı tüketilmemesi önemle hatırlatılıyor.”

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 1990’da 32 milyon olan obez çocuk sayısı 2016’da 41 milyona çıkmış. Avrupa’da her 5 çocuktan 1’i Türkiye’de ise her 4 çocuktan 1’i fazla kilolu veya şişman. Her geçen gün obezitenin arttığı günümüzde Türkiye dünyanın en obez dördüncü ülkesi. Bir Tv kanalında “Ağır Yaşamlar” adı altında obezite nedeniyle ameliyat geçiren kişilerin hikayelerini izlerken bu projeyi ve yazıyı paylaşmayı daha çok istedim.

Bilmeyenler için yazıyorum, bitkisel bazlı beslenmeye geçmemle birlikte hayatımda tuz miktarını çok azalttım. Şeker 7 yıldır hayatımdan çıkmış durumda 🙂 Annelerin en büyük örnek olduğunu düşünüyorum. Biz annelerin doğduğu andan itibaren üzerine titrediği, gözünden sakındığı çocuklarına sağlıklı beslenme alışkanlıklarını edindirmesi, sağlıklı seçimler yapmaya teşvik etmesi gerekiyor. Obeziteyle mücadele açısından ise sağlıksız yiyeceklerinin tanıtımının yasaklanmasını sonuna kadar destekliyorum. Yiyecek ve içeceklerdeki şeker ve tuz oranını dikkat çekici hale getirmek için; tüketicilerin daha sağlıklı seçimler yapmasına rehberlik eden kurumları can-ı gönülden kutluyorum.

YSM

yenikadin.com 19.07.2018 yazım

haberler.com 19.07.2018 yazım

Yorum yok

Yorum Yazın