Modaheryerde.com’dayım..

Modaheryerde.com sitesinden sevgili Melodi Karabağ’ın röportajı. Sorularını keyifle yanıtladım. Okumanız için de şimdi burada ama asıl sitesinde okuyun derim 🙂

YSM

Röportaj Melodi Karabağ

Fotoğraflar Ufuk Altunkaş 

modaheryerde-thumbnail23-1024x634

Başarılı Bir Kariyer Mutlu Bir Evliliğe Engel Değil: Yeşim Mutlu

Güçlü bir kadınla tanışmış olmanın mutluluğuyla yazıyorum. Kariyerde yaparım çocukta klişesinin çok daha ötesinde bir başarı hikayesi bu. Dur durağı olmayan mutlu bir kadınla tanıştıracağım sizi bugün. Dünya güzeli 3 tane kızı, sevgili eşi ve geçmişindeki başarılı kariyerin verdiği güçle, bugün hayatını fotoğraf üzerine kurmuş biri Yeşim Mutlu. Yaşam enerjisine hayran olmamak imkansız. Şimdi dilerseniz kendi ağzından dinleyelim bu başarı dolu hikayeyi.

Fotoğraf Ufuk Altunkaş

Fotoğraf Ufuk Altunkaş

Bana kendinizden bahseder misiniz? Yeşim Mutlu kimdir?

Hikayem 1971 Çanakkale’de başlayıp 1989 yılından bu yana İstanbul’da devam ediyor. Uzun yıllar sağlık sektöründe proje, marka yönetimi, pazarlama ve iletişim alanında çalıştım.

Aslan burcuyum, üniversite eğitimi için geldiğin günden bu yana (89) İstanbul’da yaşıyorum. Sigorta, sağlık, medya sektöründe farklı farklı alanlarda uzun yıllar çalıştıktan sonra 2006 yılında tam bir u dönüşü yaparak hayatımı fotoğraf üzerine kurguladım. O günden bu yana da hayatım sürekli değişiyor.

2006’da evlendim, 2007 ve 2010’da yeniden anne oldum. 2009’da blogumu yeniden tasarladım diye uzar gider

Sağlık sektöründe uzun seneler proje ve marka yönetimi, pazarlama ve iletişim alanlarında çalışıp biranda ani bir kararla fotoğrafçıya başlamışsınız? Nasıl başladı bu serüven? 

Çalışma hayatım boyunca çok aktif medyanın içindeydim. Düşününce bir çok derginin , yayın yönetmeninin ya da internet sitesinin açıldığı ilk günleri  biliyorum. Son çalıştığım kurumda da fotoğraf çekimlerinden, tanıtım filmine bütün prodüksiyonlarda işin başında olunca bir çok yönetmen ve fotoğrafçı ile çalıştım. Bu süreçte de kendimi fotoğrafçı olarak hiç hayal etmemiş olsam da zaman beni oraya sürükledi.

 2005 yılında fotoğraf çekmeye başladım. Çalıştığım kurumda fotoğraf çekebilmek için yıllık iznimi kullanıyordum. Bu süreçte baktım fotoğraf ağır basıyor en iyisi ayrılmak diye düşündüm.  2006 yılında  da fotoğraf çekebilmek için bıraktım.

 Fotoğrafla birlikte 2006-2009 yılları arasında MAYISDA ( Maya İletişim Strateji Danışmanlık) danışmanlık şirketimle sektörün önce gelen bir çok firmasına pazarlama ve iletişim alanında (özellikle sağlık) hizmet verdim. Bu süreçte fotoğraf çekiyor ve üç yıl ara ile doğan kızlarımı büyütüyordum. Bir yandan çocuklar bir yandan danışmanlık verdiğim şirketlerin yoğunluğu  diğer yandan da fotoğraf beni köşeye sıkıştırınca yoluma sadece fotoğrafla devam ettim.

Yani A planından B planına geçenlerdenim. Günümüzde de gördüğünüz gibi fotoğrafla birlikte sosyal medyanın içindeyim. Sanırım sürekli kendimi bir sonraki güncellemeye hazırlıyorum

Fotoğraf Ufuk Altunkaş

Fotoğraf Ufuk Altunkaş

Fotoblogger olarak tanınıyorsunuz. Peki, fotoblogger’ın tam anlamı nedir?

Kendimi son üç yıldır fotoblogger olarak tanımlıyorum. Bunun sebebi benim hem fotoğrafçı hem de blogger olarak aktif olmam. Kendimi sadece fotoğrafçı ya da blogger olarak tanımlamam zor geldi. Herkes bana “fotoğrafçı mısın blogger mısın “diye bana göre gereksiz sorular sorunca ben de fotoblogger’ım dedim. Ondan sonra da kimse sormadı. Açıkçası kendi ihtiyacımdan yola çıkarak fotoblogger demeye başladım. Sonuçta fotoğrafçı+blogger=Fotoblogger çıktı ortaya.

Global olarak baktığınızda blogum zaten YSM Photo Blog olarak yola çıktı. Dünyada da bir çok fotoğrafçının Photo Blogu vardır. Ama Türkiye’de blog kavramı bile bazılarına göre çok yeniyken ben 2006’dan bu yana #ysmphotoblog olarak yer alıyorum. Kısaca kendi tarzımı kendim ifade ediyorum  

Gördüğüm kadarıyla sosyal sorumluluk projelerinde çok aktifsiniz.Ülkemizde olan bu tarz organizasyonlarla ilgili ne düşünüyorsunuz? 

Sosyal sorumluluk projelerine iş hayatımdan bu yana özel değer veriyorum. Çalıştığım kurumlarda da bu yönde bir çok çalışma hayata geçirdim. Doğal olarak bu bakış açım hayatımın her yerine yansıyor.

Ülkemizde sosyal sorumluluk projesi adına gerçekten güzel çalışmalar yapılıyor. Dünyaca örnek gösterilen projeler hayata geçiriliyor. Bu projeleri de her zaman destekliyorum. Ayrıca bir markanın sosyal sorumluluk projesi çatısında pazarlama ve haber değeri yaratmak amacıyla bir proje yaratması durumundaysa asla desteklemiyorum.

Sosyal sorumluluk projelerine katılımı arttırmak ve Türkiye geneline yaymak için neler yapılmalı? Önerileriniz?

Bana göre sosyal sorumluluk projelerine katılımı arttırmak için önce herkesin sorumlu olduğuna inanması gerektiğini düşünüyorum. Maalesef bir çok kişi bir akım ya da sosyal medya değeri adına proje yaratıyor. Oysa sosyal sorumluluk projeleri sürdürülebilir projelerdir. Kendi ekosistemi içinde yüksek katılım ve farkındalık yaratmak ister. Bu sebeple önce buna inanmalı insanlar. Kendi adıma söylemeliyim ki bundan üç sene önce bir sosyal sorumluluk projesinde destek için çağrı yaptığımda yanımda olacağını söyleyen yaklaşık otuz kişi varken o gün geldiğinde sadece iki kişiyi buldum. Yani konu reele geldiğinde yaparım desteklerim diyen çok kişi elini taşın altına koymak istemiyor.

Bana göre şu an eğitim ve öğretim en çok sosyal sorumluluk projesinin hayata geçirilmesi gereken alanlardır. Bunun yanı sıra sağlık hizmetleri, çevre/ doğa korumasına destek, aile içi şiddet ve kadın haklarıyla ilgili projeler acil hayata geçirilmeli. Keza göçmenler ile ilgili de..

Doğum fotoğrafçılığıyla başlamışsınız fotoğrafçılığa, öncelikle annelerin ve sonrasında da bebeklerin en özel anlarına belki de babalardan daha önce siz birebir şahitlik ediyorsunuz. Bu özel anları bizimle paylaşır mısınız?

Eşimin kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olması beni doğum fotoğrafçılığına başlama sebebimdir. Doğum, düğün gibi birçok özel anı ölümsüzleştirmiş olsam da 2014 yılında doğum fotoğrafı çekmeyi bıraktım. Düğün çekimlerini zaten 2010 yılında bırakmıştım. Hem çocuklar hem özel hayat vb derken olmuyor ya da ben olduramıyorum. Ama ilk, ikinci bebeklerini çektiğim ya da düğünlerini çektiğim çiftlerin bebeklerinin doğumunu kıramayarak çekiyorum. Biz bu anlarda aile  oluyoruz. Bir çok bebeğin ilk göre teyzesi olmaktan çok mutluyum. Açıkçası doğum fotoğrafı çekmeyi hep çok özlüyorum. Kızlar biraz daha büyür belli olmaz ben yine ani dönüş yapabilirim çünkü doğum mucizesi beni her zaman benden alıyor.

Günümüzde portre ve belgesel fotoğrafa yoğunlaştım. Fotoğraf hayatımda olmazsa olmazım. Çeşitli kişisel ve karma sergilerim var. Portre çekmeye tapıyorum. Doğum fotoğraflarımda da bu yoğun hissedilir ve anne-bebek portrelerim sıklıkla yer alır. Ayrıca sivil toplum örgütlerinde de gönüllü olarak ders veriyor, fotoğraf çekiyorum. Yani fotoğraf her zaman başrolde


Oldukça renkli ve enerjisi yüksek bir siteniz var sizin gibi, insanlar yesimmutlu.com’u ziyaret ettiklerinde ne gibi bilgiler edinebilir ve sitede bulabilirler?

Hayatıma dair ne varsa yesimmutlu.com ‘da paylaşıyorum. Önceliklli bir fotoğraf blogu olduğu için bol fotoğraf ve fotoğrafa ait paylaşımlar var. Fotoröportajile ; aklıma ne takılırsa işin uzmanını buluyor ona sorular soruyor fotoğraflıyor ve röportaj haline getiriyorum. Bunun yanı sıra çocuklu yaşamın getirdiği yazılarım var. Annelik hallerimden, çocuklarla tatile deneyimlerimi paylaşıyorum. Sosyal medya da hatırı sayılır yer alıyorum. Bir çok yerde köşe yazdığım için yazılarımı kendi siteme taşıyorum. Tabiki tüm yazılar bol fotoğraflı Sitem de ziyaretçiler akıllı telefonla en iyi fotoğraf nasıl çekilirden, emzirirken hamile kalınır mıya, doğum sonrası egzersizlerden, sağlıklı yaşama bir çok bilgiyi bulabilir. Anlayacağınız YSM olarak hayatımda yer alan tüm detaylar sitemde de var

Soyadınızın anlamını tam anlamıyla taşır bir haliniz var. Sizin mutluluk sebebiniz nedir? Ayni zamanda 3 çocuk annesiniz ve esiniz Jinekolog Dr. Hüseyin Mutlu’yla kurduğunuz bir “mutlu” bir aileniz. Gerçekten Harikasınız! Bu kadar yoğun bir çalışma performansıyla mutlu evliliğin sırrını da çok merak ediyorum?

Mutluluk başlı başına zor bir kavram. Sürekli mutluluk diye bir şey yok. Ama mutlu olabilmek için sebebim çok. Şükrediyorum, nefes aldığımız sürece farkındalıkla yaşamamız gerektiğine inanıyorum. Ailem ve sevdiklerim mutlu olmak için en büyük hediye. Mutlu evlilik iyi arkadaş olabilirseniz geliyor. Belki biz soy adımız gibi MUTLU olmadan önce arkadaş olabilmeyi başardık. Zaman zaman çekişmelerimiz olur ama orta yolu buluruz.

Gelecekle ilgili ne gibi projeler var önümüzde? 

Uzun zamandır hayalimde ki kitabımı yazmak istiyorum. Kafamda çok proje var. 2016 için heyecanlıyım. Uzun soluklu, sürdürülebilir, marka işbirliklerine dayanan projelerde yer almak istiyorum. Çocuklar ve sosyal medya kullanımı ile ilgili bir sosyal sorumluluk projesini hayata geçirmek istiyorum. Açıkçası hayat plan yaparken başımıza gelenlerdir diyorum hep. Hep birlikte yaşayarak görelim. Ama daha da hız kazandığım bir sürece girdiğimi hissediyorum. Modayı izleyen ve seven biri olarak belki bir marka ile bir koleksiyon bile hayata geçirebilirim kim bilir?

 Röportaj: Melodi Karabağ

Fotoğraf: Ufuk Altunkaş

4 Yorum
  • Elif
    24 Aralık 2018 saat 19:29

    Her zaman doğru insanlarla

  • Yeşim MUTLU
    27 Aralık 2018 saat 13:53

    Ah her zaman olabilse 🙂

  • elif zorcan
    13 Ocak 2019 saat 20:12

    İyi ki geldin canım arkadaşım.. Ne güzel oldu..
    Seviyorum seni

  • Yeşim MUTLU
    14 Ocak 2019 saat 08:10

    Elifcim,
    Hayat sevdiklerimizle keyifli.
    Yine yapalım 🙂

Yorum Yazın