Meme Kanserinde erken tanı ve tedavi hayat kurtarıyor

Anadolu Sağlık Merkezi Tıbbi Hizmetler Direktörü, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı meme kanseriyle ilgili şu bilgileri paylaşıyor.

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri. Ancak, pek çok kanser türünde olduğu gibi, özellikle de meme kanserinde erken tanı ve tedavi hayat kurtarıyor. Meme kanserine erken tanı konabilmesi içinse 40 yaşından sonra her kadının düzenli olarak mammografi çektirmesi çok önemli. Eğer özel bir riskiniz varsa hekim kontrollerine daha sık gitmelisiniz. Özellikle de anne ya da teyze gibi yakınlarınızda meme kanserine rastlanmışsa sağlığınızı ve tarama testlerini daha da ciddiye almalısınız.

• Meme kanseri ne kadar yaygın?
Meme kanseri deri kanserlerinden sonra kadınlarda en sık görülen kanserdir. Kansere bağlı ölüm nedenlerine bakılırsa ilk sırada görülen akciğer kanseridir. İkinci sırada ise kadınlarda meme kanseri gelir. Yeni doğmuş bir kız çocuğunun ömrü boyunca meme kanserine yakalanma riski yaklaşık yüzde 13’tür. Bu yüksek bir oran.

Erken tanı için ne yapmalı?
Meme kanseri riski yaşla birlikte artar. Düzenli hekim kontrolleri için anlamlı yaş sınırı 40-45 yaşlar arası. Önerimiz, 40 yaşından sonra her yıl muayene, mammografi ve ultrasonografi çekilmesi. Ancak kişide özel bir risk varsa daha sık hekim kontrolüne gidilmeli. Memenin yapısı nedeniyle bazen mammografi fazla bir bilgi veremiyor ve bu durumlarda MR çekerek izlemek gerekebiliyor.

• Mammografi ne kadar değerli?
Mammografi bugün için meme kanseri açısından en değerli tarama testidir. Ne varki, bütün tümörler mammografide görülmeyebiliyor. Bazen memede tömör olmasına rağmen mammografi tamamen “normal” çıkabiliyor. Yani, mammografide bir şey çıkmayınca bu her zaman “Meme kanseri değilsiniz” anlamına gelmiyor. Mammografinin yanında olanak varsa ultrasonografi de çekilmeli. Mammografinin tümörleri görme oranı yaklaşık yüzde 85. Bazen mammografi teknik nedenlerle de verimli olmuyor, aradıklarımızı göremiyoruz; bu durumda MR gibi alternatif yöntemleri kullanıyoruz.

• Ne zaman meme kanserinden şüphelenmeli?
Kadınların kendilerini muayene etmeleri ve herhangi bir kitle hissettiklerinde hekime başvurmaları çok önemli. Esas olarak memede, bazen de koltuk altında kitle farkedilebilir. Meme başından gelen kanlı akıntı, ileri evrelerde portakal kabuğu gibi deride ödem, meme derisinin içeri doğru çekilmesi gibi belirtiler görülebiliyor. Ancak önemli olan, hiçbir şikayet ve belirti olmadan tarama testlerinde kanseri daha çok küçükken yakalayabilmek. Mammografi gibi yöntemlerle kitle ortaya çıkmadan saptayabiliyor.

• Risk faktörleri nelerdir?

  • Yaşın ilerlemesi. Meme kanseri genç yaşlarda da görülebilmesine rağmen sıklığı 50 yaşından sonra artar ve yaş ilerledikçe bu risk artar.
  • Ailede meme kanseri bulunması. Meme kanserinde kalıtım önemlidir, ancak tüm meme kanserlerinin %15’i    kalıtsaldır.
  • Hiç doğum yapmamış olmak.
  • Erken yaşta adet görülmeye başlanması ya da geç yaşta menopoza girmek.
  • Hızlı ve sürekli hormon kullanımı
  • Memede oluşan bazı selim hastalıklar
  • Erken tanı için yapılması gerekenler nelerdir?
  • 20 yaşından itibaren her ay kendi kendine meme muayenesi yapılmalı.
  • 35 yaşından itibaren her yıl bir kez hekim tarafından muayene edilmeli. Ancak  yukarıdaki risk faktörleri olanlar, örneğin ailesinde meme kanseri olanlar, hormon kullananlar bu muayenelere 20 yaşından itibaren başlamalıdır.
  • 40 yaşında ilk mammografi çektirilmeli, 45 yaşından itibaren her yıl bir kez tekrarlanmalı. (Aile hikayesi veya muayene bulgularına göre daha erken yaşlarda da başlanabilir.)
  • Emzirmek meme kanseri riskini düşürür mü?
  • Emziren kadınlarda risk daha az, emzirmeyenlerde ise daha yüksek diye bir şey yok. Bir kadın için emzirmesi ya da emzirmemesi özel bir risk faktörü oluşturmuyor. Yani, bireyin taranması kuralları değişmiyor. Bunu gibi, büyük kitleler ve toplumlar için saptanabilen, akademik değeri olan farklılıklar olabilir. Bunlar yazılıp çiziliyor da. Fakat birey için bunlar anlamlı değil. Örneğin, meme kanserine yakalanma oranınız yüzde 10’dan 10 buçuğa çıkması sizin için bir şey ifade etmez. Kadının bilmesi gereken, gerçek riski artıran önemli bilgi, ailede, anne tarafında yoğunlaşmış meme kanseridir.

• Hemen ameliyat mı gerekir?
Önce tanı koymak, sonra da – kanser ise – hastalığın yaygınlığını saptamak gerekiyor. Bunun için dokudan örnek almak şart. Kanserin tipi ve evresi belirlendikten sonra genellikle ilk aşama, tümörün cerrahi olarak çıkarılması gerekiyor. Bu aşamada ise tek bir cerrahi yöntem yok. Yöntemi hastalığın evresine göre, yani tümörün büyüklüğüne ve yaygınlığına, hastanın tedavi süreçleriyle ilgili tercihlerine göre belirleyebiliyoruz. Biz genellikle memeyi almaktan değil, korumaktan yanayız. Hedefimiz, memenin bütününü çıkarmak değil, uygun kurallarla sadece tümörü çıkarmak. Ancak bazen bu mümkün olmayabiliyor.

• Nasıl tedavi ediliyor?
Meme kanseri tanısı konduktan sonra tedavi seçenekleri; cerrahi, ilaç tedavisi (kemoterapi ve hormonal tedavi) ve radyoterapidir. Bu tedavi yöntemleri hastalığın durumuna göre birlikte kullanılabilir.

Cerrahi : Kanser bulunan memenin tamamen alınması veya tümörlü dokunun etrafı ile birlikte çıkartılarak memenin korunması şeklinde olabilir. Yapılacak olan ameliyat şekline hastalığın durumuna göre cerrah, hasta ile birlikte karar verir. Meme ameliyatı ile birlikte o taraf koltuk altı lenf bezleri de çıkartılır ya da lenf yolları boyanarak veya radyoaktif olarak işaretlenerek koltuk altı ameliyatının yapılıp yapılmayacağına ameliyat sırasında karar verilebilir.
Meme rekonstrüksiyonu: Meme ameliyatında kaybedilen meme dokusu yeniden yapılandırılabilir (rekonstrüksiyon). Zamanlama olarak memenin alındığı ameliyatta ya da gerekli ek kemoterapi ve radyoterapi tamamlandıktan bir müddet sonra uygulanabilir. Rekononstrüksiyon için kişinin alt karın bölgesi gibi kendi dokuları ya da protezler kullanılabilir.

İlaç tedavisi: Meme kanserli hastada tümörün durumuna göre ameliyattan önce (neoadjuvan) veya ameliyattan sonra (adjuvan) ilaç tedavisi gerekebilir. Bu tedavinin ne şekilde olacağı tümörün özelliklerine göre belirlenir. İlaç tedavi kemoterapi denilen kanser hücrelerini öldüren ilaçlarla veya hormonlarla yapılır. Kemoterapi genellikle serumla verilir ama ağızdan alınanlar da olabilir. Meme kanseri oluşumunda önemli rol oynayan hormon etkilerine karşı ilaçlar kullanılabilir; bunlar genellikle ağızdan alınan ilaçtır ama enjeksiyon şeklinde olanları da vardır. Hastalık başka organlara yayıldığı (metastaz) durumlarda esas tedavi ilaç tedavisidir.

Radyoterapi: Gereğine göre memeye ve yayılma riski olan lenf bezlerine yapılan ışın tedavisi olarak da bilinir. Memenin tamamen alınmadığı meme koruyucu ameliyatlardan sonra mutlaka yapılır. Memenin tamamen alındığı durumlarda tümörün bazı özellkleri ve lenf bezlerine yayılma halinde uygulanır. Radyoterapi ayrıca kemik metastazı (yayılması) durumlarında gerek görülürse yerel olarak yapılabilir.

Yorum yok

Yorum Yazın