Kırtasiye , Kırtasiyeciden Alınır!

Son 15 gündür okul hazırlıklarıyla uğraşıyorum. Maya Su ve Mira’nın okulu açıldı. Melis Erasmus için çoktan Roma’da hayata başladı. Tatilin hemen ardından üç çocuğu hazırlamak epey yormuş olsa da bugün son eksiklerimizi de alarak kırtasiye, kitap ihtiyaçlarımızı tamamladık.

Lise ve üniversite dahil tüm kitaplarımı kendim kapladım. Son iki senedir kaplamıyorum. Bunda kitap kaplama hizmetininde veriliyor olması. Ama çok büyük kolaylık söylemeliyim.  Okul demek kırtasiye demek rengarenk kalemlerin, defterlerin arasında kaybolmak demek . Maya Su ve Mira kendi beğenileri doğrultusunda okul tarafından belirlenmiş kırtasiye listesini tamamladı. Bu listeyi de hazırlarken tabiki kırtasiyeden çıkmadık. Oturduğum yer itibariyle kırtasiye seçeneğimiz son iki sene Akbatı’da var olan ve bulamadıklarımızı da civar kırtasiyelerden tamamlama şeklinde geçmişti. Bu yıl ise durum çok farklı.  Bu yıl biz bütün alışverişimizi “Kırtasiye, Kırtasiyeciden alınır” diyen arkadaşımdan yaptık. Kendileri Ispartakule’de H&S Kırtasiye adı altında harika bir yer açtılar. Sağ olsunlar ihtiyaç listemizi de tek tek düzenlediler. Her gidişimde kahve, sohbetle karşılayıp kızları da boyama vb ile boş bırakmadılar.

Sohbet ettikçe kırtasiyenin de ne kadar taklit edilebilir olduğunu gördüm. Kopya ürünlerle insan sağlığına zarar verme boyutunda risk taşıyan markaların ve yerlerin olduğunu öğrendikçe canım sıkıldı. Bu sebeple de bu yazıyı yazmak istedim. Yeliz okuyunca eksiklerimi tamamlarsa çok sevinirim. Bu başlığı bile onların bakış açısından aldım. Umarım bana kızmazlar.

Okul çantası seçmekten, kullanılan malzemeye kırtasiye ciddi iş. Bir kere çocuklar söz konusu. Kimyasal madde içeren, zehirleyen ürünleri kim çocuğuna kullandırmak ister ki. Ekonomik durum önemli ama zehirli kalem, kimyasal içeren ürünler satmak nasıl bir ruh halidir ben anlayamıyorum. Denetimsiz kırtasiye ürünlerinde görülebilen fitalat, azor, kanserojen ve alerjen boya maddeleri, ağır metaller çocuklarımızın sağlığını tehdit ediyor.  Bir çok yerde durum vahim. Maalesef Çin’den getirilmiş ve bazı yollarla ülkeye satılmış denetimsiz çok ürün satılmakta. Oysa okul alışverişin de sağlıklı ürünler tercih edilmeli . Kesinlikle kırtasiye satın alırken  TSE ve CE damgalı ürünler tercih edip kontrol edin lütfen. Ayrıca Tüm Kırtasiyeciler Derneği ‘nin ( TÜKİD ) belirlediği  K* Lisanslı kırtasiyeleri tercih edebilirsiniz. Yeliz’den öğrendiğime göre K Lisansı, perakendeci kırtasiyeci olarak faaliyet gösteren kuruluşlara bağımsız bir denetim ve gözetim firması tarafından yapılan denetimlerde işyerinin başarılı olması sonucunda TÜKİD tarafından verilmekteymiş.

kirtasiye

Durumun ciddiyeti ortada. Aldığınız silgiden çantaya, oyun hamuruna, makasa , yapıştırıcıya , suluklara her yerde gözümüzü dört açmak gerekiyor. Silgiler, kanserojen madde içermemeli. Oyun hamurları katkı maddesi içermemeli, yapıştırıcılar solvent içermemeli, su mataralarının plastiklerine dikkat etmeli diye liste uzayıp gidiyor. Okul çantasının ağırlığı çocuk ağırlığının %10 geçmemesi gerekiyormuş mesela 🙂

Çocuklarımız için keyifli, eğlenceli ürünler seçelim derken aman dikkat sağlıksız ürünlere hayatımızda yer vermeyelim.

Tüm öğrencilere mutlu, keyifli, başarılı bir eğitim öğretim yılı diliyorum.

YSM

19 Eylül 2015 Milliyet yazım 🙂

3 Yorum
  • Ece Evren
    21 Eylül 2015 saat 11:32

    Evlatlarınızı itina ile büyüttüğünüzü anlayıp,onlar için güzelden çok kaliteye önem verip sağlıklarını da tabii olarak düşünmenizi takdirle karşıladım.Bloğunuzun fevkalade olduğunu da söylemeden geçemiyeceğim.İnanın blogger lığa öyle sahipsiz ve bilgisizce başladım ki aslında bugün bu durum ,benim için üzüntü kaynağıdır.Zevkli bir hanım olduğunuzu da farketmemek imkansız. Ben de kırk dört yaşında Güzel Sanatlar Seramik Bölümü mezunu bir kız çocuğu sahibiyim.Ama torunum için kızımın ,ta ki Sabancı Üniversite’sini kazanmasına kadar olan süreçteki gayretleri hep sizin düşündüğünüz kalitedeydi.Ekonomik durumun iyi olmamasının bu tür kalitesiz ve özensiz imal edilen ürünlerin varlığından haberdar olmamak için bir neden olmamasını dilerdim. Ama vatanımızda yaşayan kaçlarca gelir düzeyi sıfırın biraz üstünde ve belki de cahil olup doğum kontrolünü önemsemedikleri için ,bu kanserojik ürünleri kullanmak zorunda kalan,sorgulamak şöyle dursun,cezbediciliğiyle sevinerek kullanan yavruların bu hastalıklara duçar olacağını bilmek beni çok üzüyor.Kontrol mekanizması işlemeyen bir yönetimin mağdurları olmak ve bunu kader diye nitelendirmek de en cahilce ve acı olanı.Saygılarımla hoşcakalın diyorum. Ece EEvren.

  • Yeşim MUTLU
    21 Eylül 2015 saat 12:38

    Ece Hanım,
    Nazik yorumunuz için çok teşekkür ederim. Ülkemizde her durum farklı şekilde istismar edilebiliyor. Sizin gibi benim gibi insanlar dile getirdikçe bu tür usulsuz satışlar olmayacaktır. Her zaman deniz yıldızı hikayesini anlatırım bir deniz yıldızını bile kurtarsak bizim için umut vericidir
    Çok sevgiler
    YSM

  • İstek Kırtasiye
    27 Aralık 2017 saat 15:23

    Sağlıklı Kırtasiye Ürünleri

    Son yıllarda, rekabetin hızla arttığı bir çok sektörde, öne geçmek için bir çok yöntem denenmektedir. Bunlardan üreticilerin en kolayına geleni ürünü ucuza üretmektir. Ucuza ürün üretebilmek için bir çok konuda taviz verilebilmektedir. Bunlardan en yaygını uzakdoğu olarak adlandırılan Çin ve benzeri ülkelerde sağlıksız koşullarda üretim yaptırmaktır.

    Günümüzde bir çok firma üretimini Çin’e kaydırmış bulunmaktadır. Denetimsiz, merdiven altı tabir edilen üretim yerlerinde üretilen her ürün ister kırtasiye ürünü ister tekstil ürünü olsun sağlığa zaralılık açısından risklidir.

    Sağlıklı Kırtasiye ürünleri

    Bir ürünü üretirken kullanılan kimyasal maddeler, boyalar ve plastik çeşitli testlerden geçirilmelidir. İnsan sağlığını tehdit etmeyecek ürünler tercih edilmeli ve hatta zorunlu olmalıdır.

    Denetimden kaçan üretim tesisleri piyasada haksız rekabet yaratarak hem insan sağlığını hem de çevreyi tehlikeye atıp ancak günü kurtarma peşine düşmektedirler.

    Biz tüketiciler olarak yapmamız gereken, çok abartılı olmayan fiyat farkına katlanarak en azından hem kendi sağlığımızı koruyup hem de çevreye karşı olan sorumluluğumuzu yerine getirerek haksız rekabet yaratan bu tür firmaları ekonomik olarak iş yaşamından silmektir.

    Asıl denetim bilinçli tüketimdir.

Yorum Yazın