Future Designer / Diyetisyen Seren Aksüs ile Röportajdaydık!

Nasıl heyecanlıyım nasıl mutluyum anlatamam. Aşağıda okuyacağınız yılın ilk röportajı için aylar öncesinden plan yaptım. Olması için uğraştım. Güneş’le ekip olarak çalıştık ve Seren’i röportaja ikna ettik. Ve ortaya harika satırlar çıktı.

Sizi bilmem ama ben spritüel olarak tesadüfe, şansa inanmıyorum. Hayatımızda her şeyin bir sebebi var. Bu röportajda da yaratıcılığın, başarının , insan olmanın, hayatın nasıl şekillendiğini göreceksiniz. Kaldı ki sevgili Seren Aksüs tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş dediğim canım diyetisyenim Güneş Aksüs’ün eşi . Her ikisi de hayatım da son yıllarda öğrendiğim öğretilere sahip;  aynı pencereden baktığımız;  birbirimize ayna olduğumuz özel insanlardan. Biz tekamüle inanıyoruz ve bu sebeple bir arada olmamız bizim için tesadüf değil. Her hafta ofislerine gittiğimde aşağıda Seren’in de dediği gibi çıkmak istemiyorum. Saatleri ayarlıyoruz ki bol bol sohbet edelim birbirimizden öğrenelim. Seren’de Güneş’te hikayeleriyle özel insanlar. Bu sebeple de bu röportajın 2015’de ilk olmasını istedim. Beni kırmadılar, hatta Seren tüm samimiyetiyle bana kendisini anlattı.

2015’te sizlerin de karşısına böyle güzel dostlar çıkması dileğiyle. Unutmayın her şey istemekle başlıyor 🙂

SerenAksusYesimMutlu

Sevgili Seren, seninle röportaja nereden başlasam bilemedim. Malum önce hanımlar diyerek Güneş ile röportaj yaptık. Gel seninle diyetisyendunyasi.com dan bahsedelim. Ama patron olarak sanma ki Diyetaktif ile ilgili sorular sormayacağım 🙂  diyetisyendunyasi.com ile harika işler yapıyorsun. Bu site nasıl ortaya çıktı?

97 yılında Hacettepe Üniversite’sine girdiğim günden beri, tüm sınıf arkadaşlarım, hocalarım, üniversite yönetimi :)) “hep sen bilirsin”  diyerek, pek çok konuda danışmaya, fikrimi almaya, “lütfen sen yap ” demeye başladılar. Organizasyon yeteneğimi ilk keşfetmemi sağlayan hep bu istek ve destekler oldu. 10.000 tirajlı “Öğrenci Bülteni” çıkartmaktan, Beytepe “Öğrenci Şenlikleri” içerisinde stand açmaya, müzik grubu olan arkadaşlarımın konser organizasyonundan, Besin Kimyası laboratuarına tüp almaya :)) Kim organizasyon yapacak, bir şeyler satın alacaksa, abi yardım et diye gelmeye başladı :)) Bölüme yeni gelenlere, hoş geldin toplantısından, kermese, maç formalarından, çıkacak yıllığa, mezuniyet balosuna… Tamamı bilgim dışında :)) yapsa yapsa Seren yapar cümleleri ile, benim olmadığım toplantılarda alınan kararlar ile bana kalmaya başladı.

Bu duyulan güvene çok sevindim, hiç kimseyi geri çevirmedim. Zaten yapım gereği hayır diyemiyorum :)) Hem en çok yarar hem en çok zarar gördüğüm özelliğimdir. Bu durum, süregelen hayatınızda, fazla mesai demek, çok çalışmak demek, tüm bu sonsuz isteklerin karşılanması demek.

Ben yaparım demek ; riske girmek demek, gece uyumamak demek, tüm ihtimalleri düşünmek demek, yüzlerce kişiye imkanı sağlamak demek, her ne olursa olsun, verdiğin sözde durmak demek… Olağan üstü hallerde, etrafta kimse yokken, değirmene karşı tek başına dörtnala sürmek demek…Ne mutlu bana ki, bu halim hem ailem, hem danışanlarım, hem meslektaşlarım, hem öğrenci arkadaşlarım, hem personelim tarafından büyük beğeni ve saygı ile karşılanıyor. Daha doğrusu tüm ailem ve personelim direniyor :))) Bende yapamam yok, en iyisini yaparım var. Layıkı ile ortaya çıkar tüm işler. Gün gelir, bir sosyal medya paylaşımı için günlerce düşünürüz. Noktasına virgülüne…

Eşin dışında binlerce diyetisyen ile birlikte diyetisyendunyasi.com‘da buluşuyorsun. İçin, dışın diyet ve diyetisyen dünyası . Zor değil mi bu durum? 

Aşırı yorucu, az uyku, çok çalışma, bolca seyahat, pazar günleri çalışma… Geçen yıl için, 2014 raporu hazırlıyor ekip… Onlarca etkinlik düzenlemişiz… 2.000 üzerinde diyetisyen, bu sayıdan çok daha fazla diyetisyenlik öğrencisi etkinliklerimize gelmiş… Yüzlerce kilometre yol yapmışız. Büyük gururla söylüyorum, tamamı ücretsiz… Aynı ay içinde 3 kez aynı şehre gitmişliğim var. Yüzlerce kişiye, kendi meslektaşlarım dahil iş vermişim… Tüm Türkiye’ye, “Diyeti Diyetisyen Yazar” demişiz.. Sadece Diyet Şenliği www.diyetsenligi.com , 3 günde, 100.000 kişi ağırlamış, tüm gazete, tv, radyolara haber olmuş… Bu çabaların beraberinde, tüm dünyada, binlerce diyetisyen, binlerce öğrenci üye, onbinlerce son kullanıcı, yüzlerce marka, binlerce danışan kendiliğinden geliyor, sarılıyor, fotoğraf çektiriyor.

Tüm bu uğraşlar pek çok kopyalanmayı beraberinde getiriyor. Olsun ben çok alışkınım. Tüm yaşantım böyle geçti. Tüm bu saatlerce çalışma ile ortaya koyduğumuz değerleri, sadece isimden ibaret sanarak, neredeyse fotokopisini çekerek yapmaya çalışan çok oluyor. Hatta yaptıklarına bizi davet edenler :))) Vakit buldukça hepsine katılıyor, doğrusunun nasıl olacağını anlatıyorum :)))

Esinlenme diyorlar şimdilerde :)) İsim olarak esinlenenden tutunda, dergi editliyorum deyip ikinci sınıf kapağına insanları kandırmak için bizim adımızı yazana, davet ettiğimiz konuşmacıların birebir aynısını çağırana, düzenlediğimiz eğitimleri yapana kadar… Yıllar önce sosyal medya da açıklama kısmına “Dream Engineer” yazmıştım. Bir baktım tüm çevremdekiler hayal kurmaya başlamış :)) Ne güzel :))

Rahmetli Jobs’da böyleydi. Hiç unutmuyorum ; ilk ipad tanıtımında, “tablet kavramını biz bulduk, ilk biz ürettik, piyasa çıkarttığımızda, ancak %60 pazar payı alabildik” demişti ve devam etmişti, “satılan tabletlerin %60 bizimken, internete başlananların %95’i bizim. Kalan tabletler evde ne yapıyor” :))) demişti.

2009 yılında üyelerimize hediye yolladık ilk kez, teşekkür etmek için herkes fotoğraf çekip bize yolladı. Yıl 2015 hala devam ediyor bu gelenek. Sosyal medya yok o zaman. Şimdi bir rituel oldu bu :))

Trend setter deniyor bu tarz insanlara, bende onlardan mıyım bilmiyorum. Ama deniyorum.

Bu tipler hep var hep olacaklar, Alice Herz Sommer’ın 106 yaşında dediği gibi “Kötü hep var ben iyi olana bakıyorum”

Bizimde öyle, yaptığımız tüm işler karşılıksız mesleki meslektaş, vatan ve Atatürk sevgisine dayanıyor. Tamamen organik bir bağ var, hayatım boyunca temas ettiğim insanlar ile aramda. Güneş hep takılır, bir kere gördün hayatın boyunca seni nasıl hatırlıyor diye :)) Kalpten baktığında bir kez bakmak gözünün içine, bir kez sarılmak çok yeterli.

Zafer için çok çalışanlardanım ben, zaferin hak edildiğine inananlardanım. Rick PİTİNO, Churcill’e atıfta bulunarak derki, ” Zaferi sadece, bedelini kan, ter, göz yaşı olarak ödemek üzere, çok çalışmayı göze alanlar, hak ederler.”  Ben sabahtan öğleden sonraya kadar danışanlarıma odaklanırım, öğleden sonra danışmanlıklarıma. Her ikisinide çok sever, tutkuyla bağlanırım. İnsan sevdiği işi yaparsa, hayatının bir günü bile çalışmazmış derler, işte o beni anlatan bir söz. Tweetdayı Burak ÜNALDI der ki ; “hayat sabah 08:00 ile akşam 17:00 arası heba edilemeyecek kadar değerli, çünkü o da senin hayatın”, “Para almadan da ben bu işi yaparım diyorsan tamamdır ” der.

SerenAksus_YesimMutlu

“Dünyaları yemeyin, sağlıklı beslenin” “Gerçekdiyetisyen sözü : Cuma günü diyet olmaz” gibi sözlerine bayılıyorum. Nasıl bir diyetisyensin? Güneş, kaçamaklara izin veriyor. Ya senin diyet disiplinin nasıl?

10 Aralık doğumluyum, insan hakları bildirgesinin kabul edildiği gün :)) 1. Maddeyi yazsam yeter ;

Madde 1           : Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.

Bende altına imzamı atarım.

Sanırım sorduğun slogan ve fikirler bu şekilde ortaya çıkıyor ;

  • Diyetisyen Dünyası
  • Diyet Şenliği
  • Diyet Atölyesi

hep böyle ortaya çıkan projeler… #gerçekdiyetisyen #diyetidiyetisyenyazar #kendimiseviyorumsağlıklıbesleniyorum günlerce çalışmanın, farklı okumaların, zihinde çarpışması, eşimin ve ekibimin desteği ile ortaya çıkıyor.

İnanılmaz iyi bir ekibim var, eşim, hayat ortağımda bu ekipte, kaptan benim. Her zaman bana bunu en iyi şekilde hissettiriyorlar. Sonuçta doğru kararı en sağlıklı şekilde alabiliyorum. Benim sistemim çok bellidir, sabah geldiğim saatten, kahvaltıda ne yiyeceğime, akşam çıkışımdan, nereye gideceğime… Tam bir yay burcu disiplini yani :))) yok yok şaka… Yükselen akrep :)) 30’undan sonra etkisine aldı :))) Ben astrolojiye çok inanırım, tüm ekibimi, eşimi ona göre seçerim. Aşırı dürüstümdür, Arnavut kökenden kaynaklı. Başım çok derde girdi bu yüzden :))

Hem diyette, hem işte hiç esnemem. Sağolsun tüm danışanlarım ve personelim bilir. Mesleğime, meslektaşıma saygı duymayan hiç kimse kapıdan giremez. Dönemsel zayıflama hapı, 7 günde 7 kilo, halkı kandıran merdiven altı firmaların hiçbirine randevu bile vermem.

Ahlak hayattaki en önemli şeydir, ailemize bırakabileceğimiz. Bir tek oğlum konusunda hiçbir çizgim yoktur. Bildiğim herşeyi anlatmam gösteririm. Serdar ERENER’den öğrendim. “Anlatma göster”

Fenerbahçe Spor Külübü başta olmak üzere bir çok sporcuya beslenme danışmanlığı yapıyorsun. Haliyle maç ya da yarışma öncesi telefonun susmaz sanırım. Çok merak ettim seni en çok ne zaman arıyorlar? Sana da bizler gibi bugün bunu yesem yemesem mi diye soruyorlar mı? 

Benim hocalarımda, meslektaşlarımda, öğrenci arkadaşlarımda saat fark etmeksizin beni ararlar, mesaj atarlar… Gece 02:00’de canlı yayından çıkan profesör’de arar, sabahın köründe yola çıkan öğrencide, yurtdışında gece yarısı aklına geldiğim danışanımda… Hepsi bilir, ben mutlaka açarım. Profesör hocada bilir, ekibimle birlikte o yanını mutlaka izlemişimdir, desteklemişimdir, kapıya kadar uğurlanmasını, ulaşımını sağlamışımdır, öğrencide bilir kılıcımı çekip mesleği savunuyorumdur, danışamın da bilir, o sormadan yanıtı mesaj atmışımdır. Tanımama gerek yoktur. Kalbimiz aynı frekansta olsun yeter.

Ofis açılışımıza, şehir dışından dahil olmak üzere, bölüm başkanlarından, yeni mezunlara, 100’ün üzerinde meslektaşım geldi. Sağolsunlar, her zaman, hep çok güveniyorlar. Biliyorlar, ortada yapılacak bir iş varsa, çekim yasası, evren (universe :)) ahahaha yabancılar böyle diyor acayip karizmatik oluyor) onu bana getirir, ben zaten doğuştan talip olurum.

Çok okurum, çok gezerim, çok dinlerim, çok anlatırım, çok izlerim… Her zaman konumdan fazlasına karışırım :))) bildiğimi söyler, bilmediğimi sorar öğrenirim…

Ofisim dergah gibidir… Çok şükür… Randevulu çalışmamıza rağmen, her gün sayısız sürpriz ziyaret alırım.  Meslektaşlarımızdan, öğrencilere, dünyanın en büyük global markalarından, holding patronlarına… Hepsi benim için eşittir. Kapıda karşılar, kapıda uğurlarım. Mutlaka ikramda bulunur, dinlerim. Elimden gelen tüm yardımı yaparım. Tüm personelim bilir. Bizim için severek gelen misafir el üstünde tutulur, saygıda kusur edilmez.

SerenAksus

Bir çok şirkete beslenme danışmanlığı veriyorsun. İşin kurumsal tarafında bu zor olmuyor mu? Malum Türkiye’de iş yeri hekimi, iş güvenliği uzmanı gibi kavramlar yeni konuşulurken bana göre sağlıklı yaşamın temeli olan beslenmeye firmalar nasıl bakıyor? Daha çok hangi firmalarla çalışıyorsun? Her isteyen firmaya tamam diyor musun? Kriterlerin neler?

Okuldaki bu danışma rüzgarı devam ediyor. Ulusal, uluslararası, bildiğiniz pek çok holdinge, global markaya danışmanlık veriyorum. Şirket sağlığından, ürün geliştirmeye, kariyer planlamadan, gelecek dizaynına, kriz yönetiminden, satışa, pazarlamadan, ar-ge’ye…

Hatta geçenlerde hanıma sordum, “Üstün Zekalılar Derneği Başkanı bana danıştığına göre benim zekamın türü nedir :)) ” diye … Şaka bir yana, hayatı değişik algılıyorum… Olması gerektiği gibi görünüyor baktığım şeyler, öyle değilse, gördüğüme getirmek için elimden geleni ardıma koymuyorum. Konum dışımda da çok fazla konferansa giderim. Yıl boyunca, 20-30 mesleğim ile ilgili, 40-60 ikinci disiplinim olan danışmanlık ile ilgili eğitime gider, izler, dinlerim. Bu kişiyi nerede olursa bulup dinliyor, mümkünse tanışıp, dünya adına teşekkürlerimi sunuyorum. Felix’i (BAUMGARTNER) dinledim, Martha’yı (STEWART) da, köylü Ekremi de dinledim, Bülent ECZACIBAŞINI’da, Finlandiya Başbakanı Esko AHO’yu da dinledim, Eric WHİTACRE’ı da, Haluk OKUTUR’ u da dinledim, uykusuz çizeri Ersin KARABULUT, İsviçre’li bilim adamlarını da dinledim, İspanyol teknik heyetini de, Brezilya milli takımı kaptanını da dinledim, malzemeciyi de, orgeneralide, askeride.. Bu kadar birikince, taşıyor bir miktar :))

Danışanlarımı da çok severim, çalıştığım firmaları da.  Hep hayal ederim, şu kişiler ile çalışayım, şu markalar ile… Çıtayı hep yukarı koyarım. Ona yetişmeye çalışırım. Bilirim ki “şans sadece hazır olana gelecektir.” Tanımasamda çok sevdiğim insanlar firmalar var.. Henüz hiç merhabalaşmamış olsamda bilirim birgün denk geleceğiz. Ben vizyonu olan, yaptığı işe katma değer katan, özgün olan her işe, insana, hayvana, doğaya sonsuz şükran duyuyorum.

Diyetaktif’de görmeyi istediğin kimler var? Yani kimleri zayıflatmak isterdin?

Cem YILMAZ’ı çok severim, çok isterim onunla aynı ortamda bulunmayı, çalışmayı. Denk gelmedi hiç… Daha doğrusu bir kez asansörde denk geldik, dişçiden çıkmıştı, bende mesaiden, o diş ağrısından, ben yorgunluktan konuşamadık :))) O zamanlar asansör cümlesi kavramıda yoktu, henüz gençlere şirketlere bu eğitimi vermiyordum :))

Diyetisyen olmasaydın bugün nerede ne yapıyor olurdun? Yoksa tek hayalin diyetisyen olmak mıydı?

Pixar en çok sevdiğim şirketlerden. Birgün mutlaka çalışıcam :))

Sana da sormak istiyorum en fazla kaç kilo oldun? Askere gittiğinde kilo aldın mı? Yoksa tüm herkesi zayıflatıp askerden mi döndün? Malum kadınların doğum erkeklerin askerlik anıları bitmez 🙂

Ben askeriyede 20 kilo almıştım, bu durmalardan. Günde 200 km yol yapıyordum, ama hep oturduğum için arabada, bir de üzerine erlerim, çayı bile şekeri karıştırılmış getiriyordu, oldu sana 100 + :))

Seren&Aksus

Güneş ve Sanat ile ilgili sosyal medya paylaşımlarında aşkı hissetmek mümkün. Aşk senin için ne ifade ediyor? Güneş gerçekten hayatına Güneş gibi doğuyor mu?

Tüm çalışmalarımı, serin, havadar ortamda, bol su, bol öğün eşliğinde yapıyorum. Ekibim bana çok iyi bakar.  En çok da hanım. Her şeyimi düşünür, tüm fikirlerimi tamamlar… Ne yapabiliyorsam onun sayesinde… Hayatımın anlamı oğlumun anası, hayat ortağım, dostum… Gün gelir akşama kadar hiç görmem, ama bilirim ki yan odada, bu düşünce bile bana yeter rahatlamam için.  Biz hanımla hergün evimize, Ortaköy’e yürüyerek gideriz. 1 saat sürer. Tüm günü, geçmişi, geleceği konuşuruz. Biz hep çok eğleniriz, güleriz, ağlarız, kızarız, çabalarız, düşeriz, kalkarız… 15 yıldır diz dize, göz gözeyizdir.  Spor olsun diye olmadık şeyler yapmayız. Yürürüz biz.. Ama iyi yürürüz… Nişantaşından Galataya, oradan Ortaköy’e yürümek çok normaldir  bizim için. Bu yaşımıza kadar hayatta kimseye gösteriş olsun, hava atalım diye, olduğumuzdan farklı görünmedik, bu şekilde görünmek içinde bir çaba içine girmedik. Birlikte yaptığımız pek çok şey oldu, oluyor, olacak…  En güzeli oğlum “Sanat”…Fizik ben duygu anne… İnanılmaz bir duygu tüm dostlara, bir saniye bile düşünmeyin, zamanı geldiyse mutlaka, sevdiğiniz insan ile bu kararı verin derim. Çocuk olunca, onunla yaptığınız her şey, geçirdiğiniz her an spor oluyor. Zamane çocuğu bir an olsun durmuyor :))

Hayatta her zaman kendinize uygun aktiviteyi, kendinize uygun besini, kendinize uygun eşi ve kendinize uygun işi bulun. Emin olun çok mutlu olacaksınız…

Ali POYRAZOĞLU’nun dediği gibi, “aynanın karşısına geçip, gördüğünüz kişiye, tüm olumlu yönleri söyleyin, ikna edin yaşamaya bu hayatı” ve her zaman global düşün, yerel ol.

“Think Global, Be Local”

Betül MARDİN’in dediği gibi, her zaman engeller olacak siz yeter ki avantaja çevirin,

Emin olun oyunu siz kazanacaksınız,

Yeterki fırsat geldiğinde hazır olun

Ben öyleyim ; hem hazır, hem yerel hem mutlu…

Seren

Future Designer

SerenAksus3

Seren Aksüs Kimdir?

Diyetisyen Seren Aksüs,10 Aralık 1980 yılında İstanbul’da doğdu. Orta öğrenimini Beşiktaş Lisesi’nde tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden mezun olduktan sonra İstanbul’da Alman Hastanesi’nde uzun sure beslenme ve diyet bölümü yöneticiliği yaptı. 

Eş zamanlı olarak Sports International başta olmak üzere çok sayıda özel klinik ve kurumda diyetisyen olarak görev aldı. 

Bu yoğun çalışmaya vatani görev nedeni ile ara verdikten sonra mesleğini, eşi ile birlikte İstanbul’da Yaşasın Hayat! Kliniği’nde sürdürmeye karar verdi. 2007-2011 tarihleri arasında bu kurumda çalıştı.
Türkiye’nin önde gelen holdingleri, ilaç firmaları, butik firmalar, oteller, marketler …vb firmaya kurumsal beslenme danışmanlığı yaptı ve yapmaya devam ediyor. (Fenerbahçe Spor Klübu, Sabancı Holding, Sifar İlaç, Pharma Nord, City Life, bu firmalardan bazıları…) 

Eğitimi sırasında ve sonrasında ulusal ve uluslararası sayısız kongre, sempozyum ve konferansa katılan Dyt. Seren Aksüs, sürdürdüğü morbid obezite, metabolik sendrom, insulin direnci, diyabet, sirket, ilaç, ürün danışmanlığının yanı sıra özel ilgi alanı olan sporcu beslenmesi üzerinde yoğunlaştı. (Hacettepe Üni. bitirme tezini de sporcularda kilo değişimleri ile üzerine yapmıştır)

Çok sayıda milli yüzücü, voleybolcu ve sporcuya danışmanlık yapan Dyt. Seren AKSÜS, 2008–2009 sezonunda Fenerbahçe Profesyonel A futbol Takımı’nın yurtiçi-yurtdışı beslenme danışmanlığını yaptı.

2004 yılından beri Türkiye’nin önde gelen gazete ve dergi sütunlarında, TV ve radyo programlarında Diyetisyen olarak görüşlerini aktarıyor. (NTV, Show TV, Star, Hurriyet, Milliyet, Formsante, Beslenme ve Diyet Dergisi bu firmaların bazıları …) 

Canın’dan çok sevdiği ailesi, oğlu Sanat ve eşi Güneş, ile birlikte Ortaköy’de yaşamakta ve her fırsatta onlara sarılmaktadır.

Yorum yok

Yorum Yazın