16 Kas Foto Atlas yakışanı yaptı..
Öncelikle hepinize teşekkür etmek istiyorum. Herkes kendi emeği gibi sahiplendi hem twitter, hem facebook, hem blog hem de telefon mesajlarıyla yaşadığım bu üzücü olay da destek verdi.
İşte bu desteklere olması gereken yerden yani Foto Atlas’dan bir telefon ve gereken açıklama geldi. Yapmış olduğumuz görüşme de samimiyetlerine ve dergileri adına ne kadar üzgün olduklarını hissettim. Burada kim suçlu vb arama durumunda değilim. Çok üzgün olduğum için dergi de yer alan, kaynak dahi göstermeden kopyalayan Özlem Demircan’a ait olmayan satırların yani var olan gerçeğin doğru anlatılması ve gerekenin yapılması idi.
Çok değerli avukatım Emel Gül Tunç ile yaptığımız görüşmede göndereceğimiz ihtarname de yer alan “yayınlanacak ilk sayıda bir özür metni ile birlikte yazının bloğuma ait olduğunu yer almasını istememiz” durumu kendiliğinden gerçekleşmiş oldu. Bu metin gerçekleşmeyecek olsa idi cezai durumları içeren yaptırım aşamasına geçecektik ki gerek kalmadı.
Nasıl ben yazdığım maili buraya kopyaladıysam Foto Atlas’dan gelen maili de email adreslerini kaldırarak sizlerle paylaşıyorum.
YSM
“Merhaba Yesim Hanım,
Sayın Yeşim Mutlu merhaba
Yaptığımız inceleme sonunda, Foto Atlas’ın 2011 Kış sayısında “Mucizeyi Görmek” başlıklı, Özlem Demircan’a ait yazının, “Yeşim Mutlu Photo Blog”undan yararlanarak hazırlandığı anlaşılıyor. Bu nedenle Atlas dergisinin Aralık 2011 sayısında bir düzeltme yayınlayacağız:
“Foto Atlas’ın 2011 Kış sayısında, “Mucizeyi Görmek” başlıklı konuda Özlem Demircan’a ait yazı, yazarın kendisi tarafından ve derginin editörünün haberi ve bilgisi olmaksızın “Yeşim Mutlu Photo Blog”undan yararlanarak hazırlandığı anlaşılmıştır. Düzeltir, özür dileriz.”
İyi çalışmalar”
Tülay Sarı
16 Kasım 2011 saat 23:38Önceki gün durumdan haberdar olduğumda çok üzülmüştüm ama bugün sosyal medyanın gücünü ve duyarlılığın enerjisini görüyorum. Sizin ve emekleriniz adına çok sevindim; bu yanıtı almak çok önemliydi. Her ne olursa olsun editörün sorumluluğu var aslında ama durum karşısında sessiz kalmamak da, iyi niyet çerçevesinde durumu yoluna koymak da başkalarının daha sonraki tecrübeleri için örnek olacak. Sevgilerimle,
http://www.alternatifanne.com
admin
17 Kasım 2011 saat 16:48Sevgili Tülay,
Düşmanımın bile başına gelmesini istemediğim tatsız bir durumu tatlıya bağladık. Burada oldukça tarafsız olmaya çalışsam da bir yanım epey üzgün kalacak. Derginin samimiyetine inanıyorum. Diğer adı geçen kişi için ise söyleyecek hiç sözüm yok.
İyi ve doğru iletişim yapıldığı zaman çözülemeyecek sorun olmayacağına hep inanmışımdır.
Bu kez de bunu birebir tecrübe etmiş oldum.
Umarım bundan sonra böyle hataları başkaları yaşamaz.
Sevgiler
YSM
EMEL TUNÇ
22 Kasım 2011 saat 13:53Yeşim Hanımcım bu ülkede halâ işini etik değerlere uygun yapan insanlar var. Böyle bir cevap gelmesi de bunun en güzel kanıtı.
Halihazırda pekçok kişi internet üzerinden yayınlanan yazıların çok kolay kopyalanabileceğini düşünse de buradan belirtmek gerekir ki şahsınıza ait bir blogda yayınlanmış olan bir yazı(üstelik teknik ve bilimsel içeriğe sahip iken) artık sizin özel alanınıza aittir,hususileşmiştir. Bu nedenle bir eser niteliğindedir. Her ne kadar zaman zaman bu tür yazıların eser olmadığı yönünde kararlar çıksa da ben de genel görüşe uygun olarak bu yazıların “eser” olduğu kanısındayım. Dolayısıyla da FSEK’nun koruması kapsamındadır. Neyse ki hukuksal sürece girmeden güzel bir cevap ile sorun kendiliğinden çözülmüş oldu. Bir daha sizin ve diğer eser sahiplerinin yaşamaması dileği ile,sevgiler…