Bazen zorlanmaktır hayat!..

Hayat her zaman aynı değişkenlikte devam etmez, değişmeyen tek şey değişimin kendisidir der dururum. Bu sabah da sıradan başladı bizim için. Minikler her zaman ki gibi sabah mesaisine 06,15 civarında başladı. Yardımcımızın geleceği 09’a kadar da yaramazlık hali iyice kıvama gelmişti. Kapı çalındığında her sabah Maya Su’nun kapıyı ben açacağım nidası bu sabah ben saklanacağım sen aç demesine bırakınca ki kapıyı açtım. İyi ki de ben açtım çünkü yardımcı ablamız yıkıldı yıkılacak. Tam evin kapısını çalacakken  annesinden gelen telefon ile dedesini kaybettiğini öğrenmiş. Kendisini içeri alıp sakinleştirmeye çalışsam da haklı, hem de çok . Acısı çok büyük.

Fakat benim miniklerin şöyle bir huyu var ağlayan çocuk ya da bir başkasını görürlerse ağlamaya başlarlar. Onun dışında arada bir Maya Su mızmızlanır ağlıyorlarsa gerçekten sorun vardır. İşte Meltem ablamız bu halde olunca evin içinde büyük bir ağlama hali başladı. Maya Su en sevdiği ablayı o halde görünce hem endişe hem de üzüntüsü sebebi ile ( o bir balık burcu ve çok hassastır) başladı ağlamaya, o ağlayınca Mira yüksek perdeden başladı. Ve ben kimi sakinleştireceğimi şaşırmış bir halde ortalıkta buldum kendimi. Ardından Meltem’i biraz sakinleştirip Mira ve Maya Su’yu kucaklayıp anlatmaya çalıştım miniklere. Meltem’e biraz meyva suyu ile kendisine gelmesini sağlayıp taksi çağırdım hemen bir an önce ailesine koşması için. Toparladıktan sonra da gönderdik az önce de konuştuk allah rahmet eylesin dedesini defnetmişler duası okunuyor bu mübarek gecede.

Bizim için ailede herkes çok değerli. Meltem iki senedir bizim vazgeçilmezimiz. Çocuklarımı o kadar sever ki benim içim çok rahat. Hal böyle olunca o olmayınca ben çok zorlanıyorum . Bir de ev de Melis olmasaydı ne yapardım bilmiyorum.

Meltem yarın da olmayacak pazartesi günü bizimle. Mutlu Dr bu akşam evde yok , pazarda gece-gündüz olmayacak yani YSM hunisi eksik halde. Mutlu Dr en azından akşamları bir tanesini oyalayınca  biraz es verip yemek ortalık toplama etc rahat oluyordu bugun ki mesaimiz full.

Çocukları ancak 14,30 a kadar evde tutabildim. Sonra biraz yormak biraz da kafalarını dağıtmak için İstinye Park’a götürdüm. Hem de öğle yemeği yapamadığım için yemeği aradan çıkartırım dedim. Onca hayati olayın üzerine yazdıklarımı lütfen kınamayın çünkü hayatın içinde bir çok an var. Melis, Maya Su ve Mira ile güvenlikten geçmek bile olay. Bebek pusetini kenara bırak Maya Su tüm çantaları xraya koymak ister Melis geç Mirayı al derken daha kapıda tükendim ben. Neyse yemek yerine attık kendimizi. Türk yemekleri bizim ailenin favorisi. Bu kez Meydan’da değilde hızlı olsun diye Osmani’nin fast food kısmından aldık zeytinyağlı fasulye ve diğer yemeklerimizi. Melis yemeği taşıyor ben kızları. İstinye Park’a gideli epey zaman olduğu için yemek alanının tadilat da olduğunu bilmiyordum doğal olarak. Neyse zaten masa bulmak dert al sana bir daha dert. Bir yer bulup yerleştirmeye çalışırken mama sandalyesi stresi karşıma çıktı Aslında ben bunu bile yazarken utanıyorum ama gerçekten bu kadar çok ailenin tercih ettiği ve hafta içi olmasına rağmen inanılmaz çok çocuk olan bir alanda mama sandalyesinin iki tane olmasına hem de sadece Köfteci Ramiz’de olmasına aklım almıyor. Mesele şöyle görevlilere mama sandalyesi sordum orada var dediler orası neresi Köfteci Ramiz. Neden sizde yok yok mağazaların kendine ait var. Tamam Melis oradan köfte yiyor ama ya yemeseydi biz şimdi var olan iki sandalyeden birini alamayacakmıyız? ?????? Cevap yok.

Ortada sandalye yok. Gözüme masada boş duran ve bebeğin kucakta olduğu bir sandalye çarpıyor. Koş YSM koş kap sandalyeyi. Ama o da ne alamazsınız biz oturtuyoruz. Ama bebek daha oturamıyor kucakta yok oturacak alıştırıyoruz. Hoppala… Neyse sabır ya sabır bulursun YSM mubarek kandil allah büyük. Köfteci Ramiz’da mama sandalyesi -ki IKEA’nın antilop modeli – ( en sevdiğimiz sandalyesi bizim evde ki chicco depoda yatıyor her iki kızım da onunla büyüyor) üç kuruşluk ürün koyulsa koskoca İstinyeparka fena mı olur. Ama o zaman biz anneler nasıl zorlanırız hayat bize nasıl zorlaşır değil mi? Benim zaten AVM’ler ile aram iyi değil , Emzirirken emzirme odalarından şikayet ederdim neden hep kötü kokmak ve çok dar olmak zorunda diye. Çok nadir giderim düşünün Mira 14 aylık oluyor 5.kez gitmiştir bugün ki mecburiyetten…

İşte duramadım yazıyorum yine. Bilinde öyle gidin belki tadilat sonrası arttırırlar sayısını mama sandalyesinin. Ama siz siz olun oturmayan çocuğun sandalyesini ihtiyacı olan annelere verin … Bir de temizleyip bırakın. Ben hem kullanım öncesi ıslak mendil ile siliyorum hem de kullanım sonrası. Arkamdan kullanacak kişiye kolaylık olsun.


Zor bir gündü neyse ki geçti gitti. Kızlar yolda 10 dk kestirdi. Eve gelince yemek yendi, duş yapıldı ve şimdi mışıl mışıl uyuyorlar. Ben de photoshop yapmaktan vaz geçip yarım saat kitap okuyup yatacağım. Yarın da yeni bir gün ve yine yalnızım kızlarla. ha bu arada yarın akşam bir çekimim var ama hala Mutlu Dr’un haberi yok. Benim için küçük keyifli bir kaçamak olacak çekim de dinleneceğim 🙂

Herkese iyi geceler, kandiliniz mübarek olsun. Dolunayın da tadını çıkarın.

YSM-yorgun

Yorum yok

Yorum Yazın